an itibariyle başlatıyorum. hepsini devlet kadrosundan çıkaracaksın.
her cemaat kendi imamının maaşını ödeyecek.
amacım kötü değil. bu sayede imamlara yüklenilmeyecek.
hem bundan neden korkuluyor ki ? milletimizin camileri dolduramayacağı düşüncesi mi hakim?
imamlar cemaatten maaşını aldığında; içkicisinin, kumarcısının vb. günahkar insanlardan kesilen vergilerle aldıkları şu an ki haram maaştan daha huzurlu olacaklardır.
edit: ***bu soytarıya bu söz hakkını veren benim vergim. it gibi saygı duyacak bu ülkenin kurucu değerlerine. mesela ben bu soytarının maaşını neden vermek zorundayım ? kendisini dinlemek isteyen hainler varsa versin yemini suyunu bu soytarının ve dinlesinler.
rabbim günah yazmasın sabah sabah ama camilere vakit namazlarına giden sayısı zaten maximum 20-30 iken o sayı 1-2 lere kadar iner. imamların aldığı paraya çok takılmıyorum neticede bu insanlarında aileleri var devam ettirmek zorunda oldukları bir hayatları var.
bu camilere/kiliselere bağış konusunu en çok eleştirenlerden birisiyimdir. çünkü günahları boynuna toplanan paraların az veya çok herhangi bir makbuzu veya muhasebesi tutulmuyor. 10 senedir çalıştığım şirketin "8 adım" yan tarafında büyük bir cami var. hocasından müezzinine görevlisinden çaycısına cami etrafındaki esnafına cemaate kadar herkes ile ahbabız. patron sağ olsun caminin bir ihtiyacı olduğu zaman hoca bizden rica edince yardımcı olmamıza mani olmuyor. işinize bakın falan demiyor. neyin ne olduğunu görüyoruz biliyoruz yani. şimdi maaşı o toplanan yardımlardan verelim dersen zaten 2-3-5 er lira atılıp ancak ufak bir tadilata yetecek kadar para çıkan kutudan bundan sonra ne çıkar allah bilir. karışık mevzular bunlar. bence diyanetin bütçesi zimmetli olarak camilere eşit olarak dağıtılsın. yani kontrollü olarak, muhasebesi tutularak ibadethanelere ihtiyaçları doğrultusunda pay edilsin ve harcamalar incelensin. diyanetin yaptığı bir iş yok zaten. ancak lahmacun yemeyin günah, yılbaşı kutlamayın haram diyorlar ve son 7-8 senedir bol bol siyaset yapıyorlar. başka bir icraatları yok sırf masraf. milyarlarca lira ödenek ve nasıl oluyorsa yetmediğinden yıl içerisinde + ödenekleri var.
kısacası din bir "iş sektörü" olmaktan çıkartılsın artık. din ticaret aracı olarak kullanılamayınca ve siyasette oy toplama aracı olarak kullanılamayınca göreceksiniz ki herkes rahat edecek. inanan da inanmayan da.. bu şekilde olursa bu kavgalar gürültüler biter herkes ibadeti sadece kendi inancı gereği ve hesap günü için yatırım olarak yapar. kimsede kalkıp dini kullanıyorsunuz diyemez. herkes işine bakar yani.
imamın maaşını yine diyanet ödesin. Ama diyanetin bütçe bağışlarla dönsün. O zaman görelim bakalım 3 milyonluk mercolara binip özel otel kapatabilecekler mi.
illa gerçek islama uygun olarak yapacaksak zaten belli bir imam olmaması lazım. cemaat toplandıktan sonra aralarından en ihlaslı olanı öne geçip kıldırmalı.
cami cemaatinin kısa bir süre sonra "ulan imama gerek yokmuş, biz kendi kendimize de namaz kılabiliriz aslında" diyerekten aydınlanmasına neden olabilecek kampanyadır.
Maaş için namaz kaldıran imamın arkasında saf tutulur mu?
Önce diyanet bu soruyu cevaplasın. Ateist, deist imam olamaz mı, sırf maaşı iyi diye bu işi yapıyor olamaz mı? Cemaat nerden bilecek imamın kalbini?
Cemmat içerisinde elbette namaz kılmayı/kıldırmayı bilen insan vardır. Camiye gidenler bilir, vakte geç kalan insanlar bir araya gelip cemaat oluştururlar. aralarından biri muezzin bir de imam olur ve vaktinde namazlarını cemaat olarak eda etmiş olurlar. ille de maaşlı bir imamın olması şart degil yani.
Ha, hem namaz kaldırıp hem de caminin temizligi, ihtiyaçları ile ilgilenecek biri olursa, elbette bu kişinin maaşı yapılan bağışlarla karşılanmalıdır.
Hep söylemişimdir. Diyanet bir kurum değil, vakıf olmalı.