ismi imam hatip lisesi olan bir okulun mezunları neden diğer liselerden farklı olmadığını inatla vurgulamak için yarışa girerler? nedir bu diğer liselerle aynı hezeyanı?
ama işin bir de başka yönü var. diğer liselerle okutulan derslerle birlikte burda bir de dini dersler, bilgiler verilir. yani hem bilimsel, hem dini eğitim bakımından tam yetişir bu insanlar. oluşturulmak istenen imaj budur.
geçiniz efendim. ismi imam hatip lisesi olan lisede neyin öğretileceği, ne üzerinde durulması gerektiği ve neden böyle olduğu apaçık ortadadır. imam hatip liseleri dini öğretim verilmesi gereken, bu amaçla kurulan meslek liseleridir. nasıl ki torna tesviye bölümü, elektrik bölümü, kız meslek liseleri, hemşirelik meslek lisesi gibi meslek edindirmeye yönelik okullar varsa, imam hatip liseleri de bu amaca yönelik açılmışlardır.
sonra...
sonra din elden gidiyor nidalarıyla türkiye'de 1940'lardan itibaren karşı devrim başlamış, pek çok atatürk devriminin önce devrim vasfı ortadan kaldırılmış (bkz: türkçe ezan)* sonra da bu karşı devrimin amaçlarına uygun insan yetiştirilmesine yönelik çalışmalara başlanılmıştır. 1917'deki sovyet devriminden sonra etrafındaki güçsüz ülkeleri teker teker yutan sovyetler birliği'nin ikinci dünya savaşı'dan sonra daha da güçlenmesi, çin'in de bu yolda ilerlemesi, latin amerika'daki solculuk rüzgarlarından çıkan karışıklıklar, batılı gençlerin fokurdayan sol eğilimli 68 ruhu nedeniyle buna dur demek için yola çıkan amerika, sözde komünizme engel olmak için avrupa'da ikinci dünya savaşı'ndan sonra at koşturduğu ülkeleri* kullanırken, ortadoğu ve kuzey afrika'nın bahtına da yeşil kuşak modeli uygun düşmüş, ikinci dünya savaşı'nda düşman olarak savaştığı, lanetlediği nazileri soğuk savaşta neferleri haline getirmekten çekinmemesine paralel şekilde, şu anda ilendiği müslümanları pompalama pahasına pek çok ülkede terör estiren, islami darbeler yapan, akımlar yayan örgütler oluşmasına neden olmuştur*. tabii türkiye gibi hibrit bir ülkede gençlerin direnmesine pabuç bırakmamış, öncelikle 3 sağ liderin kanını 3 fidandan almış, ardından da komünizme tıpa tıkamak amacıyla, o dönemde toprak reformunun gerçekleşememesinden kaynaklanan ağalık düzeninin yetiştirdiği parlamenterlerin de çıkarlarına uygun düşecek şekilde, din adamı yetiştirmeye yönelik imam hatip liselerinin gün be gün çoğaltılmasına yönelik atılımlara girişmiştir (bkz: morrison süleyman)*. e tabi bu işler böyle gelişiyor. sevabı katlama uğruna hangi cemaate imamlık edeceği belli olmayacak sayıda insan bu okullardan mezun oldukça ve istenilen doğrultuda insanlar buralardan çıktıkça kendini besleyen bir sektör haline gelen bu karşı devrim kaleleri, gün be gün artmış, amacından sapmış, mezunları çoğaldıkça istihdama yönelik çözümler bulunamadıkça, bu okulların işlevleri farklılaştırılmış, daha genel meslek liselerine, hatta düz liselere benzer bir misyon kazandırılmış, bugüne kadar bu süregelmiştir.
ne bekliyorsunuz? aman ideoloji tehlikeli değildir, simgeler şöyledir, böyledir, insan hakları, din vicdan özgürlüğü; bu tip kavramları sulandıran, bulandıran bu insan tipini yetiştiren kurum hakkında ne söylenebilir?
evet ne bekliyorsunuz? buralardan mezun olan insanların yüzüne, evet, sizler karşı devrimcilersiniz derseniz, o adam elbette ki kendini savunacaktır. bir insanın tüm hayatını belki kendi bilinçaltında bile çöpe atmış olmasının diyetini tek başına ödemesini bekleyemezsiniz. tabii bu psikoloji sadece imam hatip liseli bir kişinin değil, elektrik mühendisi olmak varken yeterince okuyamayıp elektrik teknisyeni olarak kalan insanın da psikolojisidir.
gün, futbol takımı tutar gibi inat muhasebeleriyle dogmalara tutunma günü değil, açık yüreklilikle kavramları gözden geçirip doğru olanı mantıkla kavrama günüdür. gerçekten bir yaratıcıya inanan herhangi bir insanın seçmesi gereken yöntem, dayılanan üç beş iktidar arsızının değil, gerçek anlamda yaratanının kulu olma yoludur.
imam hatip liselilerin başarıları işte bu pek çok taraftan beslenen kinin dışa vurumudur. sen imamsın, sen hatipsin denilip köşeye atılmayı hazmedemez elbette. bu insanlar yaratıldı, ne olacak şimdi? çağa ayak uymazsa ezilecek, yitecek. ne oldu sonunda? işte adam azmetti okudu. dogmatizmini amerikan pragmatizmiyle birleştirip en azından üniversiteleri bitirebilecek başarılar elde etti.
olması gereken ne öyle ne böyle. olması gerekeni mustafa kemal bize yaşayarak ve yaşatarak gösterdi. örnek almasını bilene...
soru 1: 1999 yılında öss sınavı kaç defa yapıldı biliyor musunuz?
soru 2: yine 1999 yılında hangi imam hatip lisesinde sorular çalındı biliyor musunuz?
soru 3: tekrarlanan öss sınavı ile ne kadar insan mağdur oldu hiç düşündünüz mü?
soru 4: imam hatip liselerinin ne bok olduğunu öğrenmek için illaki imam hatip lisesinde mi okumak gerekir?
soru 5: ayrıca imam hatip liselerini eleştiren birinin imam hatip mezunu olup olmadığı nerden biliyorsunuz?
soru 6: birçok mezununun 2 yıllık programlara yerleşerek veya üniversiteyi dışarıdan bitirerek devletin önemli yerlerini parsellediklerini hiç düşündünüz mü?
soru 7: günümüzde birçok düz lise gibi imam hatip liselerinde de genç yaşta çocukların illegal kimyasal maddeler kullandığını, suç eğilimi gösterdiğini veya yitik bireyler olduğunu biliyor muydunuz?
soru 8: bu okulların veya bu okullarda okuyan öğrencilerin bir çoğunun masraflarını veya ihtiyaçlarını karşılayan ensesi kalın iş adamlarının insanlık dışı servetlerini nasıl sağladıklarını kaç müslümanın haklarını yediklerini biliyor musunuz?
ha diyeceksiniz güçlü olmak herşeyi haklı kılar. aynen öyle. aynı şeyleri başka kesimlerden insanlarda yapıyor. hepsinin dayanağıda bu gerçekler. güçlüysen herşeyi yapabilirsin.
tanım: hırsızlıkla gelen başarıdır.
edit: insanların dinlediği müzikler, hayat standartları veya dünya görüşleri imam hatiplerin ensesi kalın hırsızlar yetiştirdiği ve ensesi kalın hırsızlarında yeni ensesi kalın hırsızlar yetiştirdiği ve böylece islami sermaye adı altında ikiyüzlü, riyakar ve hırsız insanlarla kurulu çok daha iğrenç bir elitler ütopyası oluştuğu gerçeğini değiştirmez.
gerekli edit: yobaz yetiştirdiği de yalandır. o bir maske.
eğitime ve öğretime diğer insanlardan farklı bakan hocaları ve de farklı bir şuurla yetiştirilmiş öğrencilerden kaynaklanıyordu eskiden. eskiden diyorum zira şu an imam hatiplerin durumu ortada. elbirliğiyle oluşturulmuş bir planın sonucu olarak imam hatip liseleri dışlanmış, tüm cazibesi kaybettirilmiştir. bilinen kaliteli hocalarına, başörtüsü olaylarında pek çok ceza gelmiş, direnenler farklı yerlere ve liselere sürülmüşlerdir. bunlar bizzat benim yaşadığım şeyler olduğundan dolayı sizler gibi kıçımdan uydurup espri yapmaya, komik olmaya çalışmıyorum. burada yazılan pek çok yazı kişilerin biyolojik ve zeka yaşına dair harika ipuçları veriyor bazen. bakıyorum da sırf dinle alakalı diye bu liselere karşı yürütülen kara hamaset cidden sizlerin acizliğidir. halbuki birazcık araştırsan, biraz insaf sahibi olsan bu liselerden yetişmiş insanları kökünden hırsız, aptal, odun olarak nitelemezsin. biraz vicdan sahibi olsan, bir hamaset uğruna bu insanları yok yere karalamazsın. bu okullarda, en nihayetinde seni yetiştirmiş olan milli eğitim'in okullarıdır. müfredatını uzaylılar hazırlamıyor, kaldı ki bu okullara gidenlerde marslı değil belki de senin kapı komşun falandır. ama insanlar böyle sözlüklerde falan yazınca daha rahat oluyor nedense. gerçek hayatta asla söyleyemeyecekleri şeyleri nicklerinin arkasına sığınıp bol keseden atıyorlar. klavye delikanlılığı kolay tabi.. neyse..
bu okullar 10 yıl evveline kadar hemen hemen her üniversite sınavından derece yapanlar öğrenciler yetiştiriyorlardı. zaten kapanmalarının ve önlerinin kesilmesinin sebebi de bu acı gerçektir. şimdi sizlere benim de mezunu olduğum kartal anadolu imam hatip lisesi'nin bazı başarılarını yazacağım, olur ki bundan sonra düşünüp konuşursunuz. diğer imam hatiplerin de elbette pek çok derecesi vardır ancak ben sadece kendi okulumunkileri yazacağım buraya en azından bu okullar hakkında bir fikir vermiş olur;
-1993-94 döneminde Fen alanında Türkiye birincisi : M.Önder Kıyıklık
-1994-95 ÖYS Sosyal alanda Türkiye birincisi: Selçuk Şimşek, Türkçe-Sosyal alanında ise Türkiye ikincisi oldu.
-1995-96 sosyal alanda Türkiye birincisi: Selim Tuzci, TM alanında ise Türkiye ikincisi oldu.
-1996-97 yıllarında ise, TM'de Mehmet Sarımermer Türkiye dördüncüsü, Yabancı dil alanında Yusuf ihsan Özkes Türkiye 51'ncisi, Ensari Cicerali ise Türkiye 81'ncisi oldu.
-1999-2000 ÖYS'de Suat Kay, TM alanında Türkiye dördüncüsü oldu.
-2001-2002 ÖYS'de Mustafa Celep TM alanında Türkiye dördüncüsü oldu.
-2002-2003 ÖSS'de Kartal Anadolu imam Hatip Lisesi mezunu 8 öğrenci Türkiye'de ilk yüzün içinde yer aldı. 26 öğrenci ise ilk beşyüze girdi.
-2004-2005 ÖSS'de Gülşen Ökten 387.520 puanla Türkiye 13'ncüsü olurken, Esma Kartın 21'nci, Elif Ezber 22'nci, Esra Eğici 53'ncü, ihsan Kutlu 85'nci, Ahmet Köroğlu ise Türkiye 87'cisi oldu. Türkiye genelinde ilk beş yüzde 21 öğrenci, ilk binde ise 33 öğrenci yer aldı.
soru 1: Hayatınızda hiç imam hatip lisesi'nin önünden geçtiniz mi?
soru 2: imam hatip liselerinin müfredat programının diğer genel liselerden farksız olduğunu gerçekten biliyor muydunuz?
soru 3: 1990-1996 dönemlerinde bu liselere öğrencilerin sığmadığını, bazı okullarda ise sınavla öğrenci alımı yapıldığını biliyor muydunuz?
soru 4: Zamanında Anadolu imam hatip liselerinde ingilizce eğitimin diğer anadolu liselerine göre 4 kat daha yoğunlaştırılmış olduğunu biliyor muydunuz?
soru 5: Ebeveynler'in hepsi gerçekten yobaz mıydı sizce? yoksa tek istedikleri çocuklarının lise eğitimi alırken bunun yanında diğerlerinden daha yoğun din ve ahlak derslerinin olduğu bir liseye göndermek miydi amaçları?
soru 6: Bu liseler hakkında tek kelime bir fikriniz yokken "başarılı hırsızlar yetiştiriyor" diye yorum yaparken gerçekten hiç mi yüzünüz kızarmıyor? hiç mi sıkılmıyor, utanmıyorsunuz?
soru 7: başarı konusunda türkiye'de üst üste öss birincileri çıkarmış kartal imam hatip lisesi ni hiç araştırdınız mı? (youtube kapalı olduğundan link koyamadım)
soru 8: ve siz zevklerine, hayata bakış açısına, dinlediği müzik tarzlarına ve elitizm kokan o yapay duruşa hayran olunası kişiler, gerçekten bu insanların tek suçları o okuldan mezun olmaları mıydı?
kızlarının taktığı türbanlarının beyni dış etkenlerden koruduğunu düşünmeleri ve böyle bir koşullanma oluşturmaları sonucu daha başarılı olmalarından kaynaklanır.
eğitim sisteminin bozukluğuna dayandırdığı zihniyetin içine girmediği bir şey hakkında ne kadar da kolayca yorum yapabileceğini gösteren durumdur.
esasında eğitim sisteminin bozukluğunun buraya gelene kadar daha çok önermeyi süsleyen anlam olması gerek. imam hatip liseleri'nin okul içinde uyguladığı bir sır yoktur esasında, bu dışardan görülen bir uydurmadır. içerisinde gencecik beyinler yıkanıyor demek çok kolaydır, ama içine girip ulan ne yapıyor bunlar ddiye sormak g.t ister.
güzelce bir okuldur, güzelce bir eğitim sistemi olan. içine girmeyenlerin sır olarak algıladığı şeyi sadece orada olanların bildiği güzel eğitimin verildiği, hoş bir okuldur.
dolayısıyla imam hatip liselerinin başarısının sırrı diye bir durum söz konusu bile değildir, bu, aksini düşünenlerin başarısızlığıdır.
kağıt üzerinde ya da istatiksel veriler ile başarılı görünmeyen lakin pratikte başarılı olan kişilerin sırrıdır. sebebeinide hemen açıklayıvereyim. ilk önce imam hatipliler 2 yıllık bir idari bölümden üniversiteye başlarlar. arkasından bir kısmı dgs ile lisans programına geçerler geçemeyenler de açık öğretimden 4 yıllığı tamamlarlar. sonra yüksek lisans yapan yapar, yapamayan iş hayatına başlar. bu aşamada devreye torpil girer, ki ben bundan hiç şikayetçi olmadığımıda belirteyim. ve bir çok imam hatipli türkiye'de yüksek makamlara oturtulur. işin bir diğer kısmı var. üniversitede kendi bölümünü okuyup doktoraya kadar işi ilerletenler teolog vasfı ile meslek hayatına atılırlar. teologluğun maddi getirisini ve makam yüksekliğinide anlatmama gerek yok galiba. ayrıca benim kendi yaptığım istatistiki bir gözlem var ki, ne kadar imam hatip mezunu insan tanıyorsam hepsi ingilizceyi ana dilleri gibi konuşuyorlar.
imam hatiplerin gerçek işlevi imam yetiştirmektir ama bu okullara kızlar da alınmakta ve gencecik kızların geleceği bağlanmaktadır, üstelik ihtiyaç fazlası imam yetiştirilmektedir. eğitim sistemimizin bozuk taraflarından biridir.
imam hatip mezununun en büyük başarısı imam olmak olabilir zira imam hatip okulları meslek okullarıdır.
imam hatipten çıkan biri başka meslek seçmişse bu imamhatiplerin başarısı değil başarısızlığıdır
gel gör ki öss başarısı rakamlarıda imamhatiplilerin gerçekte başarısız olduklarını göstermektedir.
tabi bazıları çıkıpta siyebilir ki onlar öbür dünya için hazırlanıyorlar,buradaki insanlar yaşamadan kendilerine kefen biçmişler o da başka şahsına münasır bir bakış açısı ..
imam Hatip liseleri ise %80 oranındaymış efendim. Yani barajı bile geçemeyecek kadar "odun" olan %20 lik bir kısımı yetiştiren okullardır imam hatipler. Görüldüğü üzre herhangi bir başarıdan söz edilmesi söz konusu bile değildir.
düz liseler genel olarak oldukça başarısız olduğu için inanılan yanlış önerme. öte taraftan üniversite sınavında imam-hatiplileri her daim geçen sırf ankara'dan 50 tane fen lisesi, anadolu lisesi, kolej, süper lise ve bazı düz liseleri rahatça sayabilirim size.
öss sorularını çalarak kazanılan başarıydı. 1999'da devletin tokatı enselerine indi. affaladılar. bir daha da başarı maşarı gelmedi. soruları devlet okullarına da bir gün önceden ver bak bakalım nasıl başarılı oluyorlar. çalmayın arkadaşım hırsızlık dinen ve ahlaken ayıp bir şeydir.
hangi basaridan bahisetigimize baglidir cevre baskisi, dayak, zorlama gibi konularda imam hatip liselilerindeki okuyan cocuklarin aileleri cok basarilidir ama onun disinda bir basari yoktur aksine imam hatibin hali uzucu ve dusundurucu bir durum almistir.
imam hatiplerde normal lise derseleri verilmekle birlikte her gün 2 extra ders vardır. bu dersler haftanın günlerine göre değişir. örn: pazartesi; tefsir - akaid, salı; kur'an-ı kerim.... vb. gider bu.
imam hatipe giden kişi, normal eğitim harici dini eğitimini de yarım yamalak almış olur. imam hatip mezunu kişi dört dörtlük din bilgisine sahip olamaz. bunlar bilinsin öncelikle. bilmeden kimse ahkam kesmesin, hoca olacaklar bilmem ne diye.
ÖSS'deki haksızlık nedeniyle imam hatipliler yüksek puan almak zorundadır. mecburen başarılı olmak zorundadırlar.
BAşarı dediğiniz şişirme notlarla alınmış ve zorla dayatılarak öğretilmiş bilgilerle elde edilmiş başarımıdır. Siz nerde gördünüz bu kadar başarılı imam hatip öğrencisini diye sorarlar adama. Bu arada 1000 lerce imam hatipli arkadaşımızın içinden 50 tane çok başarılı çıkınca otomatikmen 950 side başarılımı sayılıyor. Saçmalamakta üstümüze yok.
öyle bir başarı yoktur. eğitim konusunda kapsamlı araştırma yapan samimi kurumların hazırladığı sonuç raporlarına cesaret edip de bakarsanız, imam hatip liseleri son 10 yılda tepe taklak gitmektedir! son 10 yılda öss'de sıfır çeken imam hatiplilerin artmasından tutun da okullara arası performansa kadar herşeyi ile düşüş yaşamaktadır. ha diğer düz liseler de bu yok mu? elbette var! ama söz imam hatiplerden açıldı, "yok imam hatipler başarısını sırrı...." bıd bıd bıd ötenler gerçekleri bilmeden sırf imam hatipleri inat için savunan ya da keni imam hatipli olduğu için poh pohlayan kişilerden ibarettir, yoksa sizin de çok bir farkınız yok o düz liselerden. sizlerde okul arkalarında sigara içip, karı-kız muhabbeti yapıyorsunuz, sizler de yeri geldi mi çakal-çukal işler ile uğraşıyorsunuz, siz de her normal insan gibi kızlara-erekelere aşık olup hülyalara dalıyorsunuz! bakın bugün iktidar olanlar, imam hatip davasına dünya kadar oy götüren kişilerdir ama imam hatiplerin bugünkü eğitim durumu içler acısıdır, zira yinelediğim gibi kapasitesiz, sırf inat olsun diye alınan öğrenciler o vaktiyle türkiye birncileri çıkartan imam hatipleri ne hale getirdikleri kör gözlerden kaçmış durumda! nerden nereye, üniversite sınavlarında türkiye sırlamasına giren imam hatiplerden sıfır çeken imam hatiplere! zamanında bir adamın çıkıp da: "imam hatipler bizim arkabahçemizdir" lafına itiraz edebilselerdi bugün bu durumlara düşmeyeceklerdi, bırak itaraz etmeyi bu lafa çanak tutan imam hatipler sandı ki bizim devrimiz başladı! hayır başlamadı, bitiyor bile! imama hatipler bu ülkenin alternatif eğitim kurumları olmaz, olmayacak da! "sadece imam" yetiştiren kurumlar olarak kalması tek temennimiz, zira bu ülkenin de bilgili imamlara ihtiyacı olduğunu unutmamak lazım, ama imam derken ihtiyacın 5 mislini kasdetmedik! ha bazıları: "buradan her çıkan imam olamak zorunda değil" derse, o bazılarına sormazlar mı: "bu okulların adı neden imam hatip" diye ?