imam gazali

    18.
  1. Layık olmadan devletin makamlarına atananlar, astlarını ısırır, üstlerine kuyruk sallarlar.
    imam gazali.
    11 ...
  2. 19.
  3. imam gazzaliye (ehli sünnet akaidi) göre din akıl değil nakildir. Fakat bu maddi alanda ilmin aklın ve düşüncenin reddi de değildir. Zaten iman kalbi bir haslet olup bu noktada aklın görevi onu inkar etmek üzere sorgulamak değil bilakis nefsi kalbi ve ruhi idrak ve mutmain ile tastik etmek ve imanı yaşamak üzere kişiye yol göstermektir. Onun (gazzali) yaptığı; Sadece felsefenin (aklın ve mantığın) idrak sınırlarının dışında kalan dinin metafiziğin maneviyat ve ilahiyyatın (bu konuları) tarifindeki acziyetini inkarını cehaletini mantıksızlığını ve tutarsızlığını orta yere koyması ve maddi manevi hiçbir temeli ve dayanağı olmayan safsatalarını meydana çıkartıp çürütmesidir. Buna itiraz edemeyenler bazı tenkid ehli ulemayı refere edip sözde dini ilimler (hadis fıkıh tefsir kelam) üzerinden hz. imam gazzaliye yükleniyorlar ise bilsinler ki imam felsefeyle uğraşmadan önce de bu ilimlerde, medreselerde müderrislik (prof.) Seviyesinde bir ilim adamı ve pek kıymetli ilimde ruus sahibi rasih zahid bir alim zat idi. Boşuna debeleniyorlar. Bu tezgahtan onlara ekmek çıkmaz. Karşılarındaki zatı muhterem huccetül islam imam gazzalidir. Kendisi ilimde öyle bir çığır ve kapı açmıştır ki, zulmani küfrani tağuti ve şeytani bütün fikriyat yer ile yeksan olmuş paramparça edilmiştir. Onun münvezi zahidane ve sufiyane yaşadığı hayat sünneti seniyyenin bizzat içinde yer alan ashabı suffenin, aşereyi mübeşşerenin, seçkin sahabiler, radıyallahu anh efendilerimiz; başta imam hz ali, ebu hureyre, selmanı farisi, ammar bin yasir, mikdad bin esved, ebu ubeyde bin cerrah, ebu zerr-i gıfari gibi müminlerin lider kadrosunun ve müslümanların seçkin (hass ül hass) lerinin yaşadığı hayattır. Tavsiye ettiği budur. imam gazzaliyi idrak seviyesinden uzak bir takım cahil ulema ve haset tayfanın dışında ehli sünnet içerisinde kim tenkit ettiyse el-hakikat bilsin ki ilim ehli tenkitten bizar değildir. Bu onun kadru kıymetini düşürmez. imam gazzali ehli sünnet ulemasının göz bebeğidir. O sanki Kutup yıldızı polaristir. Allahu alem. Allah ondan ebediyyen razı olsun.
    6 ...
  4. 32.
  5. günümüz tarikatçılarının mürted ilan ettiği islam alimi. dinin, ahlak ile normatif ilişkisine temel arayan gazali ile yobazları herhalde ki kıyaslamayacağım. günümüze bile ışık tutan çıkarımlar sunan bu bilim insanı ile dini "hangi akraba ile kaç yaşından sonra cinsel ilişki kurulabilir?" sorusuna indirgeyenlerle bir gören aptalların gözümde bademciler kadar değeri yoktur.

    Biri bilim, diğeri pedofilidir!
    4 ...
  6. 31.
  7. Hafızasında devasa bir kütüphane olan, vasıfsız insanlar tarafından yanlış anlaşılıp gereksizce ileri geri eleştirilere maruz kalan allâme.

    Ne yazık ki Herkes kulaklarını duymak istedikleri seslere doğru çevirmiş...

    Edit: şefaat bir şeyin uğruna affedilmektir.
    Şahıs kendisi affetmez ama o değerli şey için allah u teala affeder.
    4 ...
  8. 37.
  9. (bkz: islam aleminin bilimde geri kalması)nın tüm faturası kendisine kesilen islam alimidir.

    Sözkonusu faturada elbette hatırı sayılır bir payı vardır ama abartmamak lazım. Asıl sebep bambaşkaydı.

    Refere ettiğim entry dizisinde açıklamaya çalıştım. Sözlükte yazdığım son uzun entari dizisi o oldu. Baktım ki üç kuruşluk bilgisi olmayan, sağdan soldan duydukları, binlerce kere tekrar edilmiş kısa "açıklamaları" (!), kendinden pek emin cümlelerle (bkz: Dunning Kruger sendromu) bilgidir diye satmaya çalışan cahil cüheladan başka insan yok sözlükte, orada bıraktım.
    4 ...
  10. 8.
  11. Yolundan gittiğini söyleyen tarikatler de " din akıl işi değildir, nakil işidir " görüşünün çıkmasına vesile olduğu düşünülen zat. Ama bunu söyleyenler varya! Münferit meselelerinde akılı yemin ediyorum satranç oyunu oynar gibi beyinlerinde kurgularlar. Hayatta yoksulluk ve fukaralık çekmezler. Zahmetsiz ve kolay erişilebilir bir rızka sahiplerdir. itirazı olan varsa özelden zevkle konuşurum.
    3 ...
  12. 29.
  13. imam gazzali, ibni sinayı tekfir ettiği kayıtlarda yazılırdır.

    Gazzali’ye göre, Aristo’nun ve ona tabi olmuş Farabî ile ibn Sina’nın tekfiri üç husustan ötürüdür:

    a. "Haşir cismanî değildir. insanlar cesetleriyle değil, yalnız ruhlarıyla haşr olunur." demeleri. Bu bütün Müslümanların inancına ters bir düşüncedir.

    b. "Allah külli şeyleri bilir, fakat cüzî şeyleri bilmez." demeleri. Bu açık bir küfürdür.

    c. "Alemin kadim/ezeli olduğunu"

    söylemeleri. Bu üç düşüne islam akidesine, Müslümanların düşüncesine aykırı olup tekfir edilmesi gerekir.

    KAYNAK: el Münkız-şamile, 1-7
    2 ...
  14. 20.
  15. islâm düşünce tarihinde filozoflarla kelâmcılar arasındaki tartışma Gazzâlî ile başlamış değildir. Temelde akılla vahyin karşı karşıya getirilmesinden kaynaklanan ve Gazzâlî’den önce yaklaşık 300 yıllık bir geçmişi bulunan bu çekişmenin, bir yönüyle islâmî bilgilerle dışarıdan gelme bilgiler veya daha genel olarak yerli kültürle yabancı kültür arasındaki çatışmadan kaynaklandığı, nihayet bunun bir zihniyetler çatışması olduğu da söylenebilir.

    Ancak daha önceki kelâmcıların, tehlikeli bir alan olarak gördükleri ve gösterdikleri felsefeye yeterince inceleyip kavramadan ve belli bir yöntem geliştirmeden, derme çatma bilgilerle ona hücum etmelerine karşılık kendisinin de haklı olarak belirttiği gibi ilk defa Gazzâlî, döneminde yaygın olan Aristocu - Yeni Eflâtuncu islâm felsefesiyle doğrudan temasa geçerek onu baştan sona inceleme cesaretini göstermiştir. Çünkü Gazzâlî, eski kelâmcıların felsefeye yönelik tenkitlerinin çelişki ve yanlışlığı apaçık, sığ ve bölük pörçük sözlerden ibaret olduğunu, bunlarla -ilmî inceliklere vâkıf olanlar şöyle dursun- sıradan insanları ikna etmenin bile mümkün olmadığını görmüştür. (el-Münķıź, s. 16)

    Halbuki çeşitli akımların görüş ve iddialarını onların kendi yöntemleriyle inceleyip öğrenmeden yanlış taraflarını tesbit ederek eleştirmek muhaldi ve bu tutumun araştırmacıyı ciddi hatalara götüreceği açıktı. (Makâśıdü’l-felâsife, s. 31)

    https://sorularlaislamiye...ali-hakkinda-ne-dusunuyor
    3 ...
  16. 14.
  17. Okumak üç türlüdür:
    dilin okuması kıraat,
    Aklın okuması tefekkür,
    kalbin okuması hayattır.

    imam Gazali r.a
    4 ...
  18. 41.
  19. imam gazzali(r.h.)'yi anlamak için öncelikle ehli sünnet kelamını(eşari-maturidi) anlamak gerekiyor. gazzali'yi eleştirenlerin çoğunluğu bu kelam yorumunu anlamadıkları için eleştiriyorlar.
    şimdi en başta bir ehli sünnet kelamcısı için her şey islam'a hizmet için bir araçtır. örneğin bilim bir araçtır bununla sünnetullah'ı anlarsınız, akıl bir araçtır bununla ayetlerde de anlatıldığı gibi mahlukatı inceleyip üzerinde düşünüp iman edersiniz. temyiz gücü dediğimiz iyiyi ve kötüyü akıl ile ayırt edersiniz bunun için gazzali'nin (eşari)de içinde bulunduğu ehli sünnet kelamcıları için akıl çok önemlidir.
    işte bazı insanların anlamadığı nokta burada başlıyor. madem aklı bu kadar önemli görüyorlar o zaman neden bazen aklı kullanıyorlar bazı yerde ise aklı hiç önemsemiyorlar gibi eleştiriler geliyor.
    aslında mesele tam öyle değil evet ehli sünnet kelamcıları için akıl çok önemli fakat kısıtlıdır. örneğin ne kadar akıl yürütürseniz yürütün gayba(akıl ve duyular yoluyla hakkında bilgi edinilemeyen varlık alanı) dair bilgileri akıl ile elde edemezsiniz. insan nasıl elinden, dilinden, gözünden imtihandaysa aklından da imtihandadır insanın aklının çözemeyeceği şeylerin bulunması imtihan gereğidir.Her şeyi akıl çözebilecek olsa imtihana ve vahye gerek kalmaz. yani ehli sünnet kelamcısı aklı iman etmekte kullanır fakat iman ederken aklının kısıtlı olduğunu kabul ederek iman eder. vahyi en tepeye koyar diğer her şeyi ona hizmetkar yapar. zaten aksi bir müslüman için küfürdür. hiçbir şey vahyin önüne geçemez islamda.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük