imam ebu hanife Bir gün evine giderken 5-6 kişilik oyun oynayan bir çocuk grubu görür. içlerinde bir kız çocuğu onlardan uzakta durup ağlıyordur, imam ebu hanife kız çocuğunun yanına gidip neden ağladığını sorar o da babam olmadığı için beni aralarına almıyorlar der. O da derki artık senin baban benim sorarlarsa beni söyle. işte bu kız çocuğunun adı hanifedir ebu Hanife de Hanife’nin babası demektir.
Ebu hanife ile bugünkü hanifilin alakası yoktur.
Ebu hanife ehli rey'dir.
Bugün ehli hadis takılıyoruz.
Ebu hanife'nin adalet ve hak derdi varken
Bugün güç için her yolu mübah sayıyoruz.
Ebu hanife iktidar kim olursa olsun haksızlığa muhalifken
Biz sadece bizden olmayana muhalifiz.
Ebu hanifeyi işkence zindanda öldüren iktidar ve yandaşı alimleri yere göğe koyamıyoruz.
imam-ı azam oalrak da geçer. Mezhep kurucusudur ve inanılmaz zeki ve akılcı bir insandır. Maalesef mezhebi günümüzde çok ayrı noktalara geldi. Hadisleri akla,mantığa ve kur'an'a uyup uymadığına göre ele alınabileceği görüşünü benimsemiştir. Günümüzde onun mezhebinden olduğunu iddia edenler kendisinin kemiklerini sızlatıyordur eminim. Açık sözlü ve erdemli bir kişili olduğunu belirtmek isterim.
Kendisini daha iyi anlamak için bir kaç tane sözünü bırakıyorum:
---------------------
"bilmediklerimi ayaklarımın altına alsaydım başım göğe değerdi"
"ölümü hatırla, kendinden ilim öğrendiğin kimseler için dua et ve okumaya önem ver."
---------------------
Yaşadığı bir olaydan alıntı:
---------------------
imam-ı azam, musevi bir komşusuna sormuş: “filanca genç, kızımla evlenmek istiyor. ne dersin, kızımı ona vereyim mi?” musevi komşu şaşkın: “siz büyük bir islam bilginisiniz. kızınızın kiminle evleneceği konusunu, bana, bir musevi’ye mi danışıyorsunuz?” şöyle demiş büyük imam: “sen güvenilir bir adamsın. o nedenle sana soruyorum. bizde itimat itikattan önce gelir.”
bir adam hazrete, "gusletmek için elbisemi çıkarıp nehre girdiğimde ne tarafa dönmeliyim?" diye sormuş.
hazret de, "en iyisi, çalınmaması için elbisenin olduğu yere dönmendir." diye cevap vermiş.
Kendisi faşist arap devletleri tarafından kafeslenip işkence ile ızdıraplı bir ölüme bırakılmıştır. ironik olan kısmı, onu zindana atıp işkence ile öldüren devletin kültürünü bugun islam adı altında ebu hanfie'nin mezhebi ile yaşatıyorlar. Üzücü.
imam Caferi sadık aleyhisselamın manevi oğlu falan değildir. Yanında iki yıl eğitim aldığı iddia edilir ki ben buna da inanmıyorum. Ehlibeyt fıkhına ters bir çok fetvası vardır. imam'ın öğrencisi bunu yapmaz.
üniversite de ilahiyattan gelip, bize ders veren hocalardan biri, ebu hanifeye ait bir kitabın aslına on sayfa olduğunu ama şerh düşüle düşüle (şerh; kelime olarak itiraz demek. yazılanlara dipnot, parantezler açmak, kitap ya da yazıya benzeri eklentiler yapmak da demektir) bin (evet bin) sayfa yapıldığından bahsetmişti.
yıllar sonra da olsa aklımdan çıkmamış bilgidir.
müslüman değilim fakat kendisi öyle ya da böyle, saygıyı hak eden bir tarihi kişiliktir. zindanlarda yatmış, zulüm görmüştür fakat dindar olduğu için değil tabiki. *
Eski dönemde nispeten kuranı en akla uygun yorumlayan kendisidir denebilir..
imâm ebu hanife Hazretleri bir gün kendisine doğru gelmekte olan bir hayvana yol verip kenara çekilmiş. Orada bulunanlar Ebu Hanife'ye niye kenara çekildiğini sorduklarında ondan şu cevabı almışlar: "Onun boynuzları var, benim ise aklım."
dine kıyas yapmayı sokan adam. Halbuki kıyas şeytanın sünnetidir. Allah adem'e secde et dediğinde o topraktan ben ateşten yaratıldım diyerek ilk kıyası yapıp cehennemlik olmuştur.
Kendisi aynı zamanda akaid üzerine ilim sahibi biridir. Bize dini empoze edenler.. Hanefi mezhebinin ameli hükümlerini alırken itikatta maturudi olmamızı istemişler.. Bizde zaten hanefi nedir maturidi nedir bilmediğimizden he demişiz. Bu gün kü hanefi mezhebi mensublarının çoğunun ebu hanife ile aynı şeyleri düşündüğünü bile zannetmiyorum. islam dünyasını derinden etkileyen, yaptığı çalışmalar için bir maddi menfaat beklememiş, tarihde tanımış olduğum güzide insanlardan..
"bilmediklerimi ayaklarımın altına koysanız başım göğe ererdi" özdeyişinin sahibi mütevazi, müslim din adamı. yaşasaydı, günümüz dünyasında islâm hakkında ki düşüncelerini merak ederdim.
Kendisi hakkında yalan bilgiler uydurulan imam. Kendisi bir tek fatiha nın farsça okunmasına (namazda izin vermiştir.
Edit şehit edilme nedenlerinden biri, imam Zeynel Abidin in isyanına destek vermesidir.
Hanefi mezhebinin kurucusu. Hakkında hadis rivayet edilen 4 mezhep imamından birisidir. insan zekasının ulaşabileceği en yüksek noktaya ulaşmıştır. aynı zamanda muctehid idi.
mezhep imamımız. ama m.islamoğlu tarafından sözlü değilse de fiilli ve ima yoluyla hakarete uğrayan gerektiği değer verilmeyen büyük imam.
not, şahsi düşüncemdir.
Sen gözel gardaşım ne iyi şeyler yazıyonda sözlükte afedersiniz cahıl kendini bilmez düzinelerce her gelen mutlaka birşeyler yazmak ister bunun sonucu ise okurken resmen laf olsun torba tolsun sözü aklına gelir ve dersin ki bu kadar cahil insan nasıl olabiliyor diye hayret edersin,
sonra dersin ki buraya yazanlar konu hakkında ancak kulak dolması kadar bildikleri halde niye yazarlar
yada her yorum başına 1 kuruş falan mı veriyorlarda ben bilmiyorum dersin
yada yorum yazarak egosunu mu tatmin etmeye çalışıyor ki tatmin beğeni almaktan doğuyor.
Arkadaşlar nolur biraz anlayışlı olsanız din hakkında bilgin yok sırf sevmediğin için saçmalamaya çalışarak hıncını almaya çalışmak kadar aciz hale gelmeyin aynı şeyleri muhafazakarlar içinde geçerli.
peygamberimiz ve sahabeden sona tüm zamanların en büyük din bilginidir. peygamberimiz ölmeden evvel onun geleceğini bilmiş ve hakkında çok hadisler söylemiştir. bunlardan bazıları şunlardır;
(Ebu Hanife adında biri gelir. Bu, kıyamet günü ümmetimin ışığı olur.)
(Ebu Hanife denilen biri gelir, Allah’ın dinini ve benim sünnetimi canlandırır.)
(Her asırda, ümmetimden yükselen olur. Ebu Hanife, zamanının en yükseğidir.)
imam Cafer sadık (a.s) ile ebu Hanife arasında
geçen konuşması şöyledir: Botros el-Büstani
Sibrime oğlu kanaliyla şöyle rivayet yazıyor: "Ebu Hanife’yle beraber imam Cafer es-Sadık (AS)
’ın huzuruna çıktık. Ben imama bu adam iran
fakihlerinden" diye hitap ettim. imam Cafer es-
Sadık: Kim o acaba, şu dini kendi görüşüyle kıyas
eden Sabit oğlu Numan (Ebu Hanife) mı? diye
sordu. Ebu Hanife: Evet, dedi. imam Cafer dedi ki: "Allah'tan sakın ve dini kendi görüş ve
kurumlarına göre kıyas etme" ve şunlari ekledi:
"Kıyas icat eden iblis’tir. Allah'a: Ben Adem'den
daha üstünüm, dedi, Adem'i topraktan beni ise
ateşten yarattın". Oysa, iblis’in durumu malum.
imam Cafer daha sonra sordu: sen başını bedeninle kıyas edebilir misin? Ebu hanife: Hayır,
dedi. imam bir daha sordu: Cenab-I Allah niçin
gözleri tuzlu, kulakları acılı, burunları sulu ve
ağızları tatlı yaptı? Ebu Hanife yine: Bilmem, dedi.
imam açıkladı ve dedi ki: "Gözler birer yağ
parçasından ibaret olduğu için sıcakta erimesin diye Allah onları tuzlu yaptı. Kulakları , içine giren
havayla mikroplar beyini tahris etmesin diye acılı
yaptı ki giren mikrobu öldürür, burunları nefes
alıp verme kolaylığını ve kokuları duyma özelliğini
sağlamak için sulu yaptı, ağızları yeyip içme tadını
alabilmek için tatlı yaptı ve yine sordu: "Allah’ın katında hangisi daha ağır: ZiNA MI? ADAM
ÖLDÜRMEK Mi? Ebu Hanife: Adam öldürmek, dedi.
imam hazretleri: Bir daha yanıldın" dedi ve ekledi
"öyleyse Cenab-ı Allah neden zina için dört şahit,
ve adam öldürmek için yalnız iki şahit istedi?
"Senin kıyasların nerede? Sonra başka şeyler sormuş ve yanlışlarını yüzüne vurmuştu..(BOTRUS
ELBÜSTANi “DAiREL MEARiF” adlı ansiklopedi kitabı
C.2, s.120)