gemide esrar içme sahnesinde çalan şarkı, cowboy junkies - blue moon dur. lakin fatih bey, bu şarkıyı the cure 'dan friday im in love şarkısına parası yetmediği için seçmek zorunda kalmıştır. olsun daha güzel olmuş.
insan'a "sen de aşık oL" diyen bir fiLm.. başarıLı sahne seçimLeri, çekimLer, oyuncu seçimLeri.. konu'nun güzeL bir şekiLde bağLanması fiLm'in en can aLıcı noktasıdır.. tek keLime iLe muazzam bir fiLm.. mutLuLuk hormonunuz bu fiLm iLe üst düzeye uLaşır..
eglenceli ve romantik bir yol hikayesini anlatan fatih akın filmidir.askı,sevgiyi o kadar uzakta aramamak hissi uyandıran bir filmdir.im juliden bahsedip de juli rolünü canlandıran christiane paulun tatlıgından,güzelliginden bahsetmemek yanlıs olur.
izlerken emir kusturica nın arizona rüyası ndaki halimi yakalatmış film.nedendir bilinmez öyle işte.. ha bir de fatih akın sanki biraz da fransız yönetmen jean pierre jeunet in sinema dilinden etkilenmiş.kendimce atıp tutuyorum işte ama hiç fena olmaz hani kusturica ile jeunet i harmanlamak...
soğuk ve yağmurlu, gri ve iç bayıcı bir kışın tam ortasında bile, düşününce adamın içini ısıtma potansiyeline haiz çok güzel bir yol filmidir. öyle ki tası tarağı toplayıp , "beni buralarda arama anne, ben interrail yapacam" fikrini de depreştirmiyor değil.
birol ünel'li sahnesine kadar izleyiciyi sıkan, çirkin adam göründükten sonrasında ise fazlasıyla keyifli film. yönetmenimizin ilk film denemlerinden birisi olmasına karşın eğlencelidir.
yine de, verin lan benim hayatını duvara karşı sürenlerin destanını.
film boyunca zaten "ulan salak daniel, gül gibin juli dururken gitmişsin bi kızın peşine,nedir ne değildir diye sormadan" diye söylenip duruyoduk, kesinlikle ve kesinlikle mutlu bir sondur.. o ne güzel temmuz 'du (christiane paul) öle arkadaş..bu arada branka katic de(bayan kamyon şoförü) filme ayrı keyif vermiş unutmadan söyleyeyim..vee fatih akın ın hemen hemen her filminde kısa da olsa cem akın ı ve kendisini görmek son derece keyif veriyor insana.