iltifat dozundaysa herkes hoşlanır ama iltifattan çok yılışıklığa ya da yalakalığa kayıyorsa sözler, hoşlanmayanlar hatta çok itici bulanlar mutlaka çıkacaktır. *
bir canlandırma yaparsak genelde şöyledir. kızla karşılıklı konuşuyorsunuz. havadan sudan, gerekli gereksiz
bir çok konudan bahsedersiniz. siyaset, sanat, sosyal yaşam, murat boz'un yeni albümü, brad pitt'in yeni
filmi, cem gariboğlunun yakalanması.... kız da bu arada sizi gülümser bir ifadeyle dinler. ta ki o ana gelene
kadar. içinizden şöyle dersiniz 'ulan bu kadar havadan sudan konuştuk, biraz farklı bir şey yapayım' ve kıza bir
iltifat edersiniz. işte o ana kadar sizi otuziki dişi birden ortada gülümseyerek dinleyen kızın birden yüzü
düşer. tabi bunun aksine iltifat edilince yine gülümseyip 'çok teşekkür ederim, çok kibarsın' diyenlerinin
sayısı da az değildir.
iltifat edenen kişinin samimiyetine inanmayan kız da olabilir. durum öyle olursa, tabi ki hoşlanmazlar. ama içten bir iltifatsa, tabi ki ufak bir tebessümle beraber teşekkür edilir.
"iltifat etmiyorum gerçekleri söylüyorum" cümlesini duymuş olduğu için iltifat kelimesinin yalan anlamına geldiği düşüncesine sahip olmuş kız olabilir.
iltifatın arkasından neler geleceğini farkedecek beyne sahip kızlardır. iltifatın ne olduğu değil, kim tarafından söylendiği daha önemlidir bu kızlarımız için.