şemsle mevlana gene sohbetteler, mevlana daha çiğ; şems'e habire birşeyler anlatıp duruyor, şemsse, o ne kadar uzun konuşsa o denli kısa cevaplarla karşılıyor mevlana'yı; en sonunda mevlana dayanamayıp soruyor:
- ben de ilim yok mu ya dost?
şems cevaplıyor:
-vardır elbette, hayli yüklüdür heyben üstelik
mevlana bunun üzerine:
-benim yüklü heybem henüz bataklıktan çıkarılmamış kamışken senin ki çoktan ney olmuştur, o halde neden kısacık üflememelerle yatiniyorsun ya şems' diyor;
şems'in ağzından gene kısa bir cümlecik dökülüyor;
- sendeki ilim bende hal olmuştur çünkü mevlana...
işte ilmihal kelimesi de böylece anlam kazanıyor...
bir çok ana ve onun yan dallarıyla koskoca bir ilim olan islam dinini öğrenmenin kolay ve anlaşılır yoludur. dinin temeli olan bir çok itikadi ve fıkhi meselenin her müslümanı ilgilendirecek kadar anlatıldığı ilmi eserlerdir. zamane artık pek ilgilenmese de eski üsülde temel din eğitimi ilmihallerle verilirdi.türkçe olan mızraklı ilmihal anadolu köylüsünün başucu kitabıdır.günümüzde seadet-i ebediyye ve nasuh bilmen'in islam ilmihali en meşhurlarıdır.
Her evde bulunması başucu kitabı olması gerekendir dini açıdan aydınlanmak , huzur bulmak, doğru yolu bulmak, hatadan dönmek için, hayatımız çok kıymetli her anını en doğru biçimde yaşamak geçmişe dönüp pişmanlık duymamak için yolumuzu aydınlatmalı dır.
Bilmek ve olmak arasındaki ilişkiye dikkat edilirse; kitabın ancak ulaşılması gereken farkındalığa dair taklit edilecek hal ve hareket bilgilerini içerdiği anlaşılacaktır.