adamların dünyayı maket bir oyuncağı yönetir gibi yönettiği gerçeğini es geçmektir..
adamların iki dudağının arasından çıkacak tek sözle neredeyse dönüş yönünün değişeceğini bilmemektir..
dünyayı yöneten ailelerin gücünü bilmemektir..
bütün bunları bilmeyip sokağa çıkıp eylem yapmaktır..
adamlar vurun deyince ölüp gitmektir..
daha mantıklı çözümler düşünmek gerektir..
insan görmek istediği gördüğü için varlığı kesinlik kazanır mı bilemem ama illuminati yi kabul edenler dini de bu örgütün yönettiği kabul etmek zorundadır. o zaman dinin bize neler yaptığını inana arkadaşlar daha iyi anlayacaktır. illuminati var mı yok mu bilemem ama insan para için, güç için, egosu için neler den vazgeçmiş, neleri başarmış, neler inanmış biliyorum.
örnek aldığım bir kişilik asla değil ancak şu sözü doğrudur.
Karl amca demiş ki: "Bir kuram, ne kadar sıradan insanların ellerinde ayağa düşerse o kadar karikatürleştirilip zavallılaşır; bir düşüncenin başına gelebilecek en büyük talihsizlik de onu savunur gibi yapanların içini boşaltmasıdır"
yani çoluk çocuğun diline fazlasıyla düşen bir örgüt. tabi varlığı yokluğu hala tartışılır. dizilerde, filmlerde ve şarkılarda adı geçmesine rağmen bu böyle. neden ünlü olmayı tercih ettiler, bu bir tercih miydi bilmiyorum. nasıl içlerinden bu kadar bilgi sızabildi?