yıllardan iki yıl önce. kaybettik. şeker hastasıydı. çok neşeli, vurdum duymaz, kafasına göre eserdi. son sözlük'te tanıştık onunla. onun için son oldu, maalesef. şimdi onun gibi o sözlükte yok artık.
selda bu dünya üzerinde en şeker hastalıktı. insülini ayırmazdı yanından. birkaç kere bizim de yaptığımız olmuştu. ama hiç gözümüzde büyütmemiştik bu hastalığı. o hep gülerek anlatırdı. gülüşü, muhabbeti, ortamı kahkahaya boğması, ne düşünürseniz düşünün bu kızda vardı hepsi. küçücük ağzı ile makarna dolanmış kocaman çatalı nasıl da löpür löpür süpürürdü, o rakı kadehleri yok mu hele. bir gece hayatın tam dibine vurmuşken ve kafalar güzelken eve dönüş yolculuğunda bu akşam ölürüm şarkısı çaldı radyoda. arabada bulunan herkes bağıra bağıra eşlik ediyordu. heaven ise bambaşka. o gün araçta olupta o şarkı ile coşan heaven'ın keyfini görmeliydiniz. ah be zalim kader. kelime oyunlarını çok yapardı. bir de kendine sataşanlara karşı hiç boş durmazdı. kızların delikanlısıydı yani. son oyununu dünyaya yaptı. bir entrysi vardı çok iyi hatırlıyorum, uçurumun kenarından gök yüzüne doğru uçarım diyordu. dediğini yaptı, uçtu. şimdi ne yazsam diye düşünürken öyle çok anı var ki, ah be selda. ah be. neden gittin?
gelemedim mezarına özür dilerim, hala geleceğim. geleceğim arkadaşım.
sözlüğü açtığımda şükela entry'siyle karşılaştığım, entry'yi okuyup güldükten sonra kimmiş bu diye nickine baktığımda tüylerimin diken diken olduğu toprağı bol olsun yazarı. 2 yıl olmuş kaybedeli. rahmet içinde yatsın.
zaman bu kadar umursamaz ve hızlı geçebilir mi? ama geçiyor işte ve her şey birbirini tekrar ediyor. ölümünün ardından 2 yıl geçmiş tam ve bize yeniden ölümü hatırlatmış. ille de cennet olsun mekanı.
şukela entryleri okurken birden #5310401 no.lu entry'si geldi, okuyunca gülümsedim bi. sonra nicke takıldı gözüm, ille de heaven... kendisini tanımasam da gelişmeler'de görmüştüm adını, içime bi ağırlık çöktü, boğazım düğümlendi ve bir kez daha her şeyin anlık olduğunu hatırladım. huzur içinde uyu...
şukela butonundan entrylere göz atıyordum. bu (#5309205) entry geldi. uzun uzun güldürdü beni. tam buna çok benzer bir anımı yazacaktım ki lan adam belki görür de benden kopya çekmişsin der, dedim. yazar hakkında bilgiye tıkladım, 2 yıl önce girmiş son entryi. sonra gözüme "altıncı nesil yazar. aramızda." yazısı takıldı. hiç tanımıyorum doğrudur ama bir dakika önce güldürüp acaba o kızla sonra ne oldu diye düşündürürken bir dakika sonrasında hayatta olmadığını öğrenmek gerçekten garip hissettiriyor.
bir dakika öncesinde gülerken bir dakika sonrasına ağlıyor insan. bir saniye öncesinde nefesini alıp bir saniye sonrasında son kez bırakıyor boşluğa. hayat hep bir 'an'dan ibaret kalıyor.
öldüğü ilk zamanları hatırlıyorum da...
nick altı entryden geçilmiyordu. üzülüyordur eminim bu duruma derdim ama kabul edelim, çürümüş bir ceset şimdi anılarıyla mezarında gömülü.
genç bir kız, kendine göre çevresi olan ve 100 sene sonra belki sadece adı hatırlanacak, büyük anneannesinin en tatlı ve en genç giden arkadaşı olarak...
hayat nankör, insanlar da öyle. eminim bir kaçı dışında, yanından ayrıldığı insanlar için gram üzüntüsü olmamıştır son nefesinde. kim hak eder ki, ölüm döşeğinde düşünülmeyi, can parçaları dışında?
unuttum doğum gününü abla.. özür dilerim.. ama inan kendiminkini bile zor hatırlıyorum. ne zamandır dertleşmedik. nasılsın canım ablam? buralarda havalar çok soğuk gibi, özellikle geceleri.. sen dikkat et kendine olur mu?
geçen bayram da uğrayamadım sözlüğe. ama her bayram olduğu gibi, bu bayram arefesinde de, dedeme, anneanneme, sana dualar gönderdim yine. farzetki gelip öptüm seni.
uyuyamadım da, öyle bir dertleşeyim dedim. kimselere diyemediklerim vardı. ama diyemem yine. rüyada da olsa gel. konuşalım biraz. kabıma sığmıyorum. istiyorum oralara erkenden gelmeyi. korkmuyorum da.
özellikle sen gittin ya, hiç korkmuyorum gelmekten..
özlendiğini bil, sevildiğini zaten biliyordun..
Çok yaklaştım bugün sana. neredeyse ordaydım az daha. olmadı. bir dahaki sefere belki.
dünyaya gelişinin 34. yılı, beni bırakıp gidişinden sonra geçen 1 sene 3 ayın ardındaki 6. gün. onsuz bugünü anmak ne kadar anlamsız gelse de bugün unutulmadı. unutulmayacak da...
tüm burukluğa, eksikliğe, canın acımasına inat yürüdüğümüz yollarda gene yağmur altında kadıköy sokaklarında yürüdüm bugün onunla. varlığı olmasa da biliyordum ruhu gene koluma girmiş küçük bir kız çocuğu gibi hoplaya hoplaya geliyordu benimle çektiştirdiğim yere. oturduğumuz bir bankta ciğerlerimize çektik yaktığımız sigaralarımızı kahkahalar atarak. gene yaşlandığından dem vursan da gene güzelsin be arkadaşım... tek dostum, yol arkadaşım, sırdaşım, ablam... doğum günün kutlu olsun. bir sen daha gelmez bu dünyaya benim için. seni çok seviyorum. nur içinde yat...
bugün doğum günü olandır. 34 yaşına girmiştir. sonsuza kadar yaşayacak oluşuyla dünyanın en uzun yaşayan kadını ünvanını alan insan olacaktır. kendisine yaş pasta falan almadım; zira şu an parmağını şıklatsa pastalar gelmekte, milyarlarca geçmiş zaman ahalisiyle doğum gününü kutlamaktadır. seni seviyoruz deli insan. sen bir tanesin..
doğum günü bugün kendisinin...
ablam, rahat uyu olur mu? bu seninle gülüşmediğimiz ikinci doğum günü oldu ama... Dualarımız hep seninle, sıkça düşüyorsun aklıma.
seni özlüyoruz.
huzur içinde uyu sonsuz uykunu.
edit: hiç aldatmadım seni, hiç manevi ablam olmadı böyle. valla bak.
bugün gururla yanına gelip sevincimi her zaman olduğu gibi ilk seninle paylaşacakken gene ülkemin malum hazin kaderiyle içim burkuldu. hayallerimizin ilk adımını attığımı, nerede, neler yapacağımızı eski günlerdeki gibi hayal dünyasına dalarak kahkahalar ata ata konuşcaktım seninle ama olmadı. nimet yan çizdi. kim yan çizmiyor ki şu hayatta. bizim kaderimiz beklemek yavrum. hep bekleyen olmadık mı zaten...
hiç olmadık anda insanın aklına gelen, telefondaki mesajlarını silmeye kıyamadığınız, facebook sayfasına girip saatlerce baka kaldığınız ve kalbinizin bir köşesine oturan bir melek.
şu mübarek ramazan ayında bir fatihayı eksik etmeyin e mi?
bir de kendisi için kurduğumuz grubumuza kaydolup onu yalnız bırakmazsanız inanın çok mutlu olacaktır
Arada bir öylesine şukela butonuna tıkladığımda önüme çıkan ve beni bir an için hüzünlendiren.tanımasam bile sempati duyduğum uludağ sözlük ailesinin kalplerde yaşayan yazarı.