baharın sonları yazın başlarına verilen ad.bir kız ismi olarak da kullanılır.insanın içini kıpır kıpır yapan,can eriklerini,kiraz çiçeklerini,tatlı esintileri,ilk kalp kıpırtılarını anımsatan sözcük.
"günlerin adı, sürelerince yaşanılan olayların değerine göre değişebilir. bugün, şimdilik "paltosunu ilk çıkardığı gün"dü, sonra "güler'i ilk gördüğü gün" olacaktı. güneşliydi, ılıktı."
güzel bir kız ismidir ve genelde isim soran insanlara ilkyaz diyince efenim? sonbahar mı? ne? gibi tepki alırsınız hayır sonbahar değil ilkyaz diye sesleniyorum burdan herkese. *
bu isme sahip olanlar ismini söylediklerinde sürekli espri kisvesi altına söylenen bazı sözcük gruplarını duyarlar. örneğin:
ismi ilkyaz olan insan:merhaba. ilkyaz ben.
dingil insan:ehhühe. ilkyaz mı?
iioi:evet
di:bende sonbahar hehehhe.*
bu yaratıcılık yoksunu dingil kişiye şüphesiz ki verilecek en güzel cevap ''sus sikerim''dir.
not:evet sinirliyim.
"ilyas" ve "ilk yazı" olarak hazırlanıp, iptal ettirdiğim iki kimliğe ve "niye böyle bir isim seçtin ki? zehra'ların, ayşe'lerin suyu mu çıktı?" şeklindeki beyin bedava müdahaleye rağmen -nüfus memuru insanına geçit vermeden- pes etmeyip kızıma verdiğim isim.
''sen ey atını kaybeden oyuncu
bir ilkyazdan koca bir güz yontan adam
bırak oyunu''
ilhami çiçek-satranç dersleri.
bir de kendilerine ilhami çiçek tarafından böyle bir üçlük hediye edilmiş isim sahipleridir ve denilebilir ki sırf bu yüzden bile kendilerini şanslı hissetmelidirler.
Ah, kimselerin vakti yok
Durup ince şeyleri anlamaya
Kalın fırçalarını kullanarak geçiyorlar
Evler çocuklar mezarlar çizerek dünyaya
Yitenler olduğu görülüyor bir türküyü açtılar mı
Bakıp kapatıyorlar
Geceye giriyor türküler ve ince şeyler
"Memelerinde biraz irin, biraz balık ve biraz gözyaşı
Bir dev oluyorsun deniz deniz deniz
sisin dere ağızlarından sokulup akşamları
Fındıklarımızı basıyor
Neyleriz kararan tomurcukları
Çocuklarımıza yalvarıyoruz: Aç durun biraz
Tecimenlere yalvarıyoruz:
Bir "Hotel" bir gizli evlenme az çiziniz
Bir banka az çiziniz bir yalvarma
Bizden size ve sizden dışardakilere
Ah, kimselerin vakti yok
Durup ince şeyleri anlamaya
Baba evleri, ilk kez girilen ırmağa dönüş
Toprağa tutku, kendinden dolayı
Kulaklarımızı tıkıyoruz: Para para para
Kulaklarımızı açıyoruz: Kavga kavga kavga
Sorar belki biri: Kavga ama neden kavga
Komşumuza sonsuz balta, karımıza yumruklar içinde
-Bilmiyoruz neden kavga.
Sonra kasabanın cezaevinde
Silgimizi göz önüne yerleştiriyoruz
Günlerimiz iterek genişletiyoruz
Yer açıyoruz karılarımızı düşünmeye
Bizsiz geçen menevşeyi düşünmeye
Durup ince şeyleri anlatmaya
Kimselerin vakti olmasa da
Okulların kadın öğretmencikleri
Tatil günlerini çoğaltsalar da
Kutsal nemiz varsa onun adına
Gözlerimiz için bağlar dokusalar da
Birikimler ve çizgiler gitgide gitgide
Açmaya ilkyaz çiçekleri
Bir gün birileri öte geçelerden
Islık çalar yanıt veririz