kaybolan silgiler, mendil ve tırnak kontrolleri, naftalinli paltolar, bitlenen kızlar, sınıf başkanının tahtaya konuşanları yazması, hergün okunan andımız, her hafta okunan istiklal marşı' dır.
boya takımını açıp senin sıranın yarısını kaplayan sıra arkadaşı. (bir de benim kullanmama izin vermezdi. açıklaması da vardı. sana verirsem herkes ister derdi.)
bir de cips alıp isteyince içinden en küçük parçayı seçip veren ön sağ çaprazda oturan arkadaş. (en azından bu veriyordu. tabi kimseye söylememem şartıyla. )
silgi savaşı yapmak, çöp kutusunun etrafında kalem açma yalanıyla toplantı yapmak, kitap okuma saatlerinde okuyormuş gibi yapıp başka şeylerle ilgilenmek, su savaşı yapmak, her teneffüs kolunu bacağını yaralamak, milli bayramlarda süslenen sınıfları altını üstüne getirmek gibi hobilerimiz vardı küçükkene efenim.
boyuna takılan o beyaz yaka, ( temizlik başkanıydım bu ara da ilkokul da )
monami boya. ( o zamanlar monami marka pastel boya yı herkes alamıyordu, geç alanlar oluyordu, malum imkanlar kısıtlı )
nöbetçi olmak. ( teneffüsler için sallanan zil ler vardı, teneffüs zamanı geldi mi ben çalacam diye mücadele ederdik )
kantinden (bkz: simit) , kete almak. teneffüs oldu mu o küçük kantine gider sıra da beklerdik.
ve tabi ki kurdele almak. (ee tabi o zamanlar, sınıfın en çalışkan en gözde öğrencilerine kurdele takılırdı. ) ilk kurdele almış kişilerden biriyim ben. (bkz: kırmızı kurdele) .
kudele yi ilk 3 kişi almıştı.
1. arkadaşım, odtü de okudu elektronik mezunu oldu.
2. arkadaşım naptı ne etti hiç bilgim yok.
3. benim. bunlar tabi sıralama değil. 3. değilim yani, ya da, birinci. ek olarak bu 3 arkadaş çok sıkı arkadaştık.
o değilde efkarlandırdı bak. diğer vazgeçilmezlere geçemedim.