ilkokulu çook uzun seneler önce okumuş biri olarak unutamadığım tip: öğretmen çocukları.
istisnasız alayının götü kalkık olurdu, böyle bir havalar, okul annemin yada babamın havaları.
hepside sınıfı en üst mertebeden geçerdi ne hikmetse.
eski öğretmen imajı kalmadığı için, eski havalarıda kalmadı bu çocukların.
azalarak bittiler tam manasıyla.
-ders içinde çöp kutusuna kurşun kalem açma bahanesiyle kalkıp oyalanabildiği kadar kalıp, arada yanına gelenlerle gevezelik eden tipler.
-genellikle son dersin son 15 dakikasında öğretmenin öğrencileri serbest bırakması ile (tabi öğretmenin insiyatifine göre değişirdi) kendini tahtanın önüne atıp, sınıfa fıkra anlatan, bilmece soran ya da şarkı söyleyen tipler.
- yanakları al al, hafif çilli, her daim terli olan kilolu yaramaz çocuk.
- ufak tefek, çalışkan bir iyi aile kızı.
- küçükken tipiyle dalga geçilen ama genç kız olduğunda serpilip güzelleşecek olan hanım kızımız.
- arkadaşları tarafından ezilen, ilk günlerde annesinden ayrılmamak için feryat figan eden, altına işeyen çelimsiz erkek çocuğu.
- okula başladığı yıldan itibaren mini mini kızlarımızın kalbini çalan, popüler ve eli yüzü düzgün asıl oğlan.
yıllar sonra bile bir konuşmanın ortasında kaçınılmaz olarak akla gelebilen tiplerdir,
sanırım onlardan biriydim, çok fazla gülüyordum, üstelik çok fazla ağlıyordum, ağlarken de gülebiliyordum, gülerken de ağlayabiliyordum.
ne kadar akılda kalıcı, değil mi?