şu an yapılıyormu bilmiyorum. ama yıllar yıllar önceydi kudretli padişahımız recep tayyip erdoğan daha güzide kentimiz istanbulumuza reisi cumhur seçilmeden önceydi. istanbul un başına sol cenaptan arkadaşlar var idi. sular haftada bir gün 2 saat müddetince akardı. canım analarımız ellerinde kova kova sular taşırlar temizlik yaparlardı.
ben o zamanlar ilkokulda idim. tuvaletler boktan geçilmezdi. sular akmazdı çünki. öğretmenler ellerinde kurşun kalem ile saçlarımıza dokunmadan aralarını açarak bit yoklaması yaparlardı. sular akmazdı ki. öğretmenler ne yapsın.
çok şükür ki kudretli padişahımız recep tayyip erdoğan istanbulumuzun başına allah ın izniyle güneş gibi doğmuş musluklarımızdan 7/24 sular akmaya başlamıştır. bunu bilen istanbul halkı da 20 yıldır bu zihniyeti belediye başkanlık koltuğundan indirmemiştir.
eksileyenlere öncenden notum : arkadaşlarınızada haber versin onlarda eksilesinler. ama dediklerim doğru.
iki adet kurşun kalemle yapılan, bal dök yala temizi de olsan öğretmeninin kafana bir avuç bokmuş gibi davrandığı operasyonlardır. operasyon sonunda da sessizce iki dakikalığına öğretmen tarafından dışarı çağrılan öğrenci bitlidir, en azından biz öyle düşünüyorduk.
bitli öğrenci açısından hayatı boyunca psikolojik hezeyan yaratacak hadisedir. ne yazık ki ilkel devletçi kafanın, sovyet yalakası düzenin bir açığı daha.
Sınıf annesi ve yancılarından oluşan Bit tarama timi tarafından tespit edilen bitler , derhal bitin bulunduğu öğrencinin velisine şikayet edilir. Eve bir adet anti-bit alınması tavsiyesi verilir. Sonra rapor sınıf öğretmenine verilir. Vay anasını hiyerarşiye bakın.