yazın çiçek, ağaç, kelebek üçlüsü vazgeçilmezken, kış gelince bu üçlü yerini kardanadama bırakır. bir atkı, iki siyah göz ve burun niyetine de bir adet havuç..
hayatın daha basit olduğu zamanları özletiyor insana.
güneşe kaş göz çizen, ev bacasının yaz kış tütüyor olarak çizen, karları pamukla üstüne sim dökerek yapan, tavşanı 62 den çizen, insanların elini hep havada olarak çizen bizlerdik.
saflık ve salaklık içinde yetiştirilmişliğin ortaya çıkardığı bir durum.
her şey çok güzel, ağaçlar çiçek açıyor, kuşlar tepemizde cıvıldıyor.
her güne tertemiz hava ve bol güneşle başlıyoruz. insanlar harikalar kötülük namına hiç birşey yok, her şey toz pempe gibi düşünceler vs. vs.
bu durumda insan nasıl bir resim çizebilir ki mutluluktan ölüyoruz..
ama bir süre sonra anlıyoruz ki hiç birşey sandığımız gibi değil tüm bu güzellikler yok olmuş vee aslında biz ölmüşüz ağlayanımız yok...
dağların arasından akan bir nehir bir tarafta ağaçlar bir tarafta kulübe yıllarca ezberlediğim bu resim her sene resimden yüksek notlarla geçmeme sebep olmuştu.
Genelde bu resimde dağların arkasında batan bir akşam güneşi vardır, havada mavi bulutlar ve "m" harfinden yapılan martılar. güneş etrafında ip atlayan çöp adamlar ve küçük evler vardır bacasından dumanı hiç eksik olmayan. *
ilkokuldaki çocuğa ilk önce "serbest" kelimesinin tam olarak ne olduğunu anlat da ondan sonra serbest resim yap de kardeşim. çocuğun eline vermişsin resim kağıdını-boyayı sonra "hadi bakalım mümtaz serbest resim yap" diyorsun. serbest ne? hangi serbest? serbest resim dağdır, ovadır, güneştir. bakmayın adının serbest olduğuna son derece tutsak resimler yaptırır adama. ulan şimdiki aklım olsa bir vajina çizerdim hoca ne bu diye sorarsa "ananızın amı" derdim. ama işte geçmişle yaşanmıyor. geride kaldı o günler...
ezberci eğitim sisteminin çocuğa hareket alanı tanımamasından kaynaklanan klasik öğrencidir.
hayalyutucuları son sürat çalışan ezberhanelerin köle zihinler yetiştirmesi.
yaptığı resim muhtemelen şöyledir;
2 kahverengi dağ arasından, sarı dikenleri ile yarım çıkmış bir güneş, masmavi gök yüzü. ayrıca (bkz: monami pastel boya)
güneş bazen yamuk bir daire şeklinde ve dikenleriyle sağ üst köşede de olabilir. eğer biraz marjinal olmak isteyip ev çizmişse oda şöyledir;
/\
l_l
gökyüzünü mor yaptığını görünce; "gökyüzü mor mu olur! mavi olur. bir daha böyle yapma!" diye azarlayıp çocuğun hayal gücünü baltalatan bir öğretmeni olmasından mutevellit, sabah akşam aynı resmi yapan öğrencidir.
fotokopi gibi olan çocuk her resimde aynı nesneleri hiç zorlanmadan çizer.bi zaman sonra çizgilerin yamukluğu bile birbirinin aynısı olur.ortada ırmak solda ev sağda ip atlayan örgülü kız dağlar bulutlar gülümseyen güneş ve tabi ki M harfinden yapılmış kuşlarla resim son bulur.*
hayal gücü iyi olmayan öğrencidir. bi dağ, bi ev, evin bacasından duman çıkar ama güneş de çizmiştir. öyle çelişkili bi resimdir o. çiçek olur m şeklinde kuş olur. dağdan akan nehir illaki vardır.
resim de genellikle şöyledir: bir ev(dikdörtgenden, çatısı da üçgen), evin bacası püfür püfür tütmekte, sağ yanından akan bir nehir, sol yanında bir ağaç(dalları dümdüz, yaprakları birleşip sanki bir insan kafası oluşturuyor), evin hemen üstünde 'm' harfine benzer sıradağlar ve bu dağlar arasında jöleyle dikilmiş ışınları olan güneş(tercihe göre güneşe ağız burun çizilir, "hocam bakın ne kadar yaratcıyım hehe" hesabı). ve eserimizin olmazsa olmazı mc donalds logosu şeklindeki martılarımız!..