ilkokula başladığımda tam olarak okumayı bilmesem de öğretmen olan annemle yaptığım çalışmalardan harfleri, sayıları biliyordum. bu nedenle ilk başlarda çok sıkılıyordum derslerde. yine sıkıldığım bir anda kafayı sıraya koyup uyukalmışım. yumuşacık elleriyle saçlarımı okşayarak uyandırmıştı öğretmenim.
1. sınıfta, ozamana kadar bukadar insanla beraber olmadığımız için kimyamız bozulmuş olacak ki, çok kavga ederdik. Bu kavgalardan birinde, çocuğun burnunu kanatmıştım.Gel gör ki koca okulda pamuk bitmiş. Bana, her sınıfa pamuk alma cezası verilmişti.
tenefüste düsüp her tarafim camura bulanmisken sobanin karsisina gecip(o zaman kalorifer ne arar la okulda) arkadaslarimin garip bakisiyla annemin beni okuldan almasini ve temiz kiyafet getirmesini beklemekti.he bi de zangir zangir titredigimi de hic unutmam. cok utanmistim cünkü.
sınıfça mc donald's a gitmiştik sınıftan birinin doğum günü vardır . neyse menülerimiz geldi hamburgeri tam ısırcakken elimden kaydı ve yere düştü ve bende ağladım *
annemin beni her dişçiye götürüşünde bir yolunu bulur kaçardım ama iş okula gelen dişçi olunca kaçmayı kendime yediremedim 2 tane süt dişim çekilmişti buna en çok annem sevindi.
ilkokul 1.sınıfın 2. dönemindeyim.Okuduğum okulda babam görevli.Her akşam evde bangır bangır bağırarak okuduğum andımız babamı gurulandırmış olsa gerek 1 gün sonra mikrofonu babam elime tutuşturuyor ve devam ediyorum küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak ve akabinde baba unuttum diyerek ağlamak.
sürekli sınıf başkanı seçilirdim ben. bunu gözde ve cool bir insan olmama bağlıyorum. ama dur bakayım başkanlığın ilk gününde sınıf cetvelini uğur denen zırtapoz birinin elinde kırmıştım. demek ki yaptırım gücümde fazlaymış şimdi fark ettim.
ilkokul 1 e gidiyorum, okulun ilk haftaları.Müdür bağırıp çağırıyor 8.sınıflara kıyafetten dolayı. Sonra bi el beni yakaladı ensemden cıkardı milletin önüne, boy yok o zamanlar en küçük beden önlük mini etek gibi duruyor,pantolon giymesem dikkat çekmez o derece.sonra müdür seslendi;
-bakın minicik cocuk istif istif geliyor okula şu halinize bakın rezil herifler,dedi.
en son 4. sınıfda filandım yanlış hatırlamıyorsam, resmim hala panodaydı.
sınıf öğretmenimin sıra arkadaşımı arkasına dönüp konuştuğu için 2 dakika boyunca aklına gelen tüm hakaretlerle azarlaması, arkadaşımın çok üzülmesi üzerine benim teselli etmek için sırtını sıvazlamamı gören öğretmenimin hedefi bana da çevirmesi. 2 dakika da beni kalaylaması. Anadolu Lisesi sınavlarına çok kısa bir zaman kala gerçekleşen bu olayda "zaten ikiniz de anadolu lisesi sınavını kazanamayacaksınız işiniz gücünüz tembellik" cümlesini kullanması. sınav sonucu açıklandığında bizim sınıftan 5 kişinin kazanması, bunlardan ikisinin ben ve sıra arkadaşım olmamız. öğretmenin arkadaşlarımıza nispet yaptırırcasıne öğretmenler odasından 5 sandalye getirip bizi sınıfın ortasına oturtması, 5 dakika boyunca öve öve bitirememesi. benim parmak kaldırıp söz istemem ve "siz kazanamazsınız demiştiniz ama biz ikimiz de kazandık bakın" diye göt etmem.
p.s: eskiden ilkokul 5 yıllık anadolu lisesi ise hazırlık sınıfı ortaokulun başında olmak üzere toplam 7 yıllıktı bilindiği üzere.
arkadaşın burnuna kırmızı kalem sokup sonra burnu akıp da kırmızı kırmızı görünce ağlamaya başlaması, öğretmenin anneyi çağırması, anne gelinceye kadar gerçeğin ortaya çıkması ve anne gelip de oğlunun yaptığını öğrenince tokat atıp burnunu gerçekten kanatması.