Hersene sınıf başkanı olmam. Yardımcımin da platonik aşkım olması. Daha o zamandan kontrolculugum , herşeye karışmam, insanlara nefes aldırmamam bu huyum daha o yaşta vardı sanırım.
2.siniftayken Aytaç adlı arkadasin altına etmesi
4.sinifta dolabın altındaki fareyi görüp bagirmam ve herkesin sıra üstlerine çıkması.
Top bulamadigimizda gazoz kapağı veya taşla futbol oynamamız
Top oynarken birine carpmam bu kişinin okul müdürü olması ve akabinde okkalı bir tokat yemem
5.siniftayken kooperatif kolunda olup kantinde gazoz ayran ve gevrek satmam
1.sinifta elmanin kızarması.
1. sınıfta okul numaram 1 idi. 2. sınıfı da okuduktan sonra o okuldan ayrıldım. 3. sınıfa başladığım okulda ise 1133 olmuştu. geriye kalan 7 yılı da orada okudum.
1. sınıfta adını halen unutmadığım öğretmenimiz bir soru sormuştu. şimdi 1. sınıfa giden bir çocuğa 3ün iki katı kaç eder diye sorsanız 9 cevabını verir. eldeki 3ü ayrı tutup 2 adet 3 daha katar hesaba, bir işlem hatası yapar küçük zihni. yine aynı şekilde herkes 9 derken ben 6 demiştim. 9 olduğunu düşündüğüm halde ağzımdan 6 çıkmıştı. bunu bildiğim için hoca beni dahi falan sanmıştı sanırım, evimize gelmişti birkaç kez. fakat derslerdeki başarım 4. sınıfa kadar sürmüştü. matematikte kesirler konusu gelince matematikten istifa etmiştim ahahaha.
4. sınıfta hayatımdaki ilk ve belki de en güzel bir çift göz ile tanıştım. adı gamze, görünce elim ayağım titriyordu. yıllar sonra yaşadığı mahalleye göz gezdirsem de bir daha denk gelemedim. en son 2010 yılında facebookta denkleşmiştik, salaklık edip orada da atak davranamadım. yıllar geçmesine rağmen fotoğrafını gördüğümde yine elim ayağım titriyordu.
bir de her yeni yıl başlangıcında okulun kokusuna tapardım, bildiğin boya kokusu ama bana mis gelirdi.
7. ve 8. sınıfta, 3. sınıftan beridir aynı sınıfı ve mahalleyi paylaştığım çocukluk arkadaşımla kopya çeker, öğretmenleri sinirden delirtirdik. ah oğuzhan, az fırlama değildin sen de. özlüyorum piç.
8. sınıfta bütün sınıf vs ben kavgası olmuştu, 15 erkeği okulun aşağısındaki parka kadar can yoldaşım oğuzhanla beraber kovalamıştık. hey gidi bee.
daha neler var hatırladığım ama karakter sınırına takılırım şimdi, yaz yaz biter mi.
Okulda fotoğraf çekileceğimiz gün annemle babam ilk defa birlikte götürüyorlardı beni ve babam heyecanla bir dükkana girip bana elmalı toka aldı ve kafamdaki kurdeleli tokanın üstüne bağlamaya çalıştı annem de dur öyle olmaz deyip biraz uğraştı meğer elmaları sarkacak şekilde bağlamış. fotoğrafçı da fotoğrafımı çekmeden önce kurdelemi elmalarımı düzeltip heh şimdi çok güzel oldu deyip çekti. Yanii çok tatlı hatırası olan bir okul fotoğrafım var ve annem elmalı tokamı hala saklıyor :')
Onun dışında aklımda kalan çok şey var tabii ama en güzeli bu bence.
yılın bir gününün okul bahçesindeki kermese ayrılması.
ilkokul numaram ve herkesin numarasının çift olması.
sınıfta birinin dolapta portakal unutmuş olması ve portakalın orada çürüyüp sınıfı kokutması.
öğlen de okula geç kalmam ve özel günlerde (yeşilay haftası, yerli malı haftası, atatürkün ankaraya gelişi vs.) görevli öğrencilerin yaptığı sunumlara yarıda yetişmem.
öğretmenimin iki kızı ve eşiyle birlikte trafik kazasında ölmesi...
çok istemişti bir arabası olmasını. araba almaktan bahsederken gözleri parlardı kadının. ehliyet kursuna gidiyordu. kurs bitti, ehliyetini aldı, ardından da arabasını...
ilk çıkışıydı uzun yola. hafta sonunda düğüne gidiyorlardı sanırım ailece, tam hatırlayamıyorum. pazartesi günü okula gittik, derse gelmedi. yüzler asık, gözler ıslak... geçmiş zaman, tabi ki bazı detayları hatırlasam da bazıları kalmadı aklımda, ama hâlâ durur anma töreninde yakalarımıza taktığımız fotoğrafı, o gülen yüzüyle. hatta gazetede haberi çıkmıştı, onu bile saklarım nedendir bilmem. kaza sonrasında nasıl bulunduklarına ilişkin bilgiler çok hazindi, ama maalesef duymuştuk o küçük yaşımızda. maalesef aklımda şimdi bile...
biz, öğrencilerin çok seviyorduk seni. senin de bizi çok sevdiğini bakışlarından bile bilirdik. huzur içinde uyu güzel insan.
Altına kakasını yapan arkadaşın yürüyüşü.
Renk eşitsizliği olmasın diye masa örtülerinin tamamının bir kişiye verilmesi.
Güzel yazı dersinde herkesin yazısının güzelliğine göre sıralara oturtulması ve benim en arka sırada olmam.
Sınıfın yaramaz çocukları yüzünden hepimize sıra dayağı çekilmesi.
Okulun önünde bıçaklanarak öldürülen adam.
Her sene başka birinin bana aşık olup haber uçurması.
Paramı çalan kızı müge anlı gibi ortaya çıkarıp paramı geri almam.
ilk 3 sene almanyadayken sürekli dışlanıp , adı Muhammed olan bir kürt ile dostluk kurduğum ve daha o yaşta onlara düşmanlık beslememiz.
4.sınıfta türkiyeye geldiğimde de eğitim hayatımın en güzel geçen senesini yaşadığımı biliyorum.