ilkokul döneminizde hoşlandığınız kızla yaptığınız çılgınlıklardır. (bkz: çok cılgınsın)
1) kızlar tuvaletinin önünden geçerken beni içeri çekmeye çalışırdı. ilkokul döneminde bir erkeğin kızlar tuvaletine girmesi çok onur kırıcı bir davranıştı. diğer erkek arkadaşlarınızın alay konusu olmaya kadar giderdi bu konu. ilk aklıma gelen bu.
2) müzik dersini tek flütle tamamlamak. yani kız arkadaşınızın flüdünü kullanmanızdır. flüdün ağızla üflenen kısmı tişörtünüzle hafif silinir daha sonra kullanıma hazırdır. bunu nasıl bir zeka düzeyiyle yaptık bilmiyorum ama müzik dersinde hiç ''ben flüdümü unutmuşum hocam bi azarlayıverin'' e gerek kalmamıştır.
Şu, duvara yaslanmış kişinin kolunun altından geçerek serbest bırakmaca oyununda birbirimizi yakalamak bahanesiyle çılgınlar gibi sarılmak. * o yüzden hep karşı takımlarda olurduk. O beni yakalardı ben onu yakalardım, yeşilçam gibi.
Anaokulundaydık ve beni kovalarken girdiğim kızlar tuvaletine kadar peşimden gelmişti. Birçok kız gülüp dalga geçmeye başlamıştı Uzay'la ama bana dünya tatlısı görünmüştü. Bi öpücük kondurup yanağına sınıfa koştum. Koşarken arkama baktım. Bizimki yok ortalıkta. Kalakalmış kızlar tuvaletinde. Hala hatırlarım Uzay'ı.
4 ve 5. sinifta övgü denilen bi kiz benden hoslaniyodu ne zaman hoca sinifta yerimi degistirmeye kalksa hep övgü buraya gelsin diyordu kizla iyi anlasiyordum ben tabii tum herkese arkadas oyun arkadasi gozu ile bakiyordum.
ha birde bana hep yakaklanma pahasina kopya verirdi sinavda onun sayesinde notlarim yuksek gelirdi tabii sinav zamanlari gecince ben hemen gidip hoca ile.konusuruz yalvar yakar gene o pic arkadaslarimin yanina otururdum.
o zamanlar kafa basmiyor.ki aska felan isimiz gucumuz oyundu.Yoksa tut kizi kolundan birakma bir daha.
ilkokulda ne sevgilisi ulan? diyemeyeceğim. kendimi asla yakışıklı görmem ama bir çekiciliğim vardı hep taa o zamanlardan ayşe adlı bir kız sürekli peşimde dolaşırdı hayal mayal hatırlıyorum ben bunu çok konuşuyor diye bildiğin döverdim ve kız hala peşimden koşmaktan vazgeçmemişti.
gel zaman git zaman geçen yıl kızın evlendiğini hatta çocuk sahibi olduğunu öğrendim memlekete gittiğimde bir buruklum yaşadım çok garip bir duyguydu ilk aşkın ulan ilk kadının...
okuldan kaçmak. valla bizim kapıda bekçi olmaz hademe olurdu o da işi çıkınca ayrılırdı kapının önünden. bizim sınıfın pencereside oraya bakıyordu. pencere kenarında oturan arkadaş sayesinde tuvalete gideceğim bahanesiyle (5dk arayla) okuldan kaçtık ama 10 dk sonra yakalandık.
ilkokulda sevgilim yoktu, hatta erkeklerle tek ilişkimiz tekme tokat birbirimize dalmak şeklindeydi. Dolayısıyla yapacağım en büyük çılgınlık da hoşlandığım çocuğa dayak atmak olurdu muhtemelen, gayet mantıklıymış.*