duvarda asılı dururdu.yuvarlak bir tablo,dört dilime ayrılmış bir pasta gibi...en yukardaki pasta dilimi;yaz ,sol yandaki dilim;sonbahar ,alttaki dilim;kış ,sağ yandaki dilim;ilkbaharı gösterir resimlerle bezenmişti..ve aklımda bu yuvarlak form kaldığı için misal; şubat ayındayız,ağustosa ne kadar kalmışı hesaplarken elimle saat yönünde yukarıya doğru dairesel bir hareket baki kaldı bende...
bir kaç tane versiyonu vardır. resimlerle nasıl oldugunu anlatırlar. son baharda yapraklar dökülürken çocuklar okula gidiyorlar, kışın kartopu oynuyorlar, kardan adam yapıyorlar, ilk baharda piknik yapıyorlar, yazın plaj keyfi. o tabloyla aklıma takılan şeyler oldu ama bir türlü soracak birisini bulamadım.
her mevsimde bir kedi vardı, hatta son baharda yaprakların peşinden koşuyordu,
her mevsimdeki çocuklar değişikti ama bu kedi hep aynıydı-
kış mevsiminde oyun oynuyorlardı, okulların kar yagdığında kapanacağını mı işaret ediyorlardı,
ayrıca bu mnkyduğum kedisi neden kış günü çatıdaydı *
rengarenk resimlerle ve mevsime göre çizilen kıyafetlerle çocuklarda mevsimler hakkında akılda kalıcı bir iz bırakmak için hazırlanmış, büyüklere göre basit ve eğlenceli, çocuklara göre ise öğretici değeri olan tablodur.
eğitim öğretim kurumlarında, değişmesi gereken demirbaşlardan sadece bir tanesi. ozon tabakası delindi, mevsimeler yer değiştirdi ama tablo hala daha aynı.
küçükken duvara bakar bakar sabahları duyduğum o iğrenç yumurta kokusunu hatırlardım! annemin sesi hala kulaklarımda çınlar ''yumurtanın beyazı a-yı-rıl-maaaazzzz'' ''hadi kızım''
Elips şeklinde olanlarının yanında dümdüz, mevsimlerin ard arda sıralanmasından oluşanları da vardı. Basit sembolik tasvirlerden hareket edilmiştir. Kardanadam, yapraklarını dökmüş ağaçlar gibi.
sonbahar kış ilkbahar yaz şeklindedir bu tablonun sıralaması. ancak maalesef bu sebepten bazı gerzek veletler yılın ilk ayının eylül olduğunu iddia ederler. yanlış yönlendiriliyolar yazık.
hüzün vardır mevsimler tablosunda. bir manzaranın dört mevsimdeki vaziyetini resmeder. o dört hal hüzünlüdür, gergindir. mesela ağustos ayında bitecek olan buzdolabı taksidini düşünürken bir anda o tablonun bilinçaltımızdaki görüntüsü beliriverir. haylaz sınıf arkadaşın kış resminde kar topu oynayan çocuğa bıyık ve gözlük çizmiştir kurşun kalemiyle. tablo yuvarlak olduğu için boyu yaz resmindeki salıncakta sallanan kıza bıyık çizememiş, boyu yetmemiştir. bu vaziyette belirir zihinde.