ilkokuldaki kardeşim bile kurandan iyi kitap yazar

entry69 galeri0
    1.
  1. doğru bir takım düşünceleri içerse de özellikle başlıktan da anlaşılacağı üzere hakikaten çarpılmış yazar saçmalaması.
    edit: başlık bana kalmış.
    11 ...
  2. 2.
  3. cahillikten bahsederken bile ne kadar cahil! bir düşünce. en kısa zamada doğru yola gelmeni temenni ediyorum.
    24 ...
  4. 3.
  5. ben birşeye inanmıyorum diyorsan otur inanma kardeşim. ama nedendir inanmadıgını saçmalayarak veya milletin inancına çamur atarak gösterme azmindesiniz neden yani. beyninizin üstüne oturmaktan vazgeçin.
    13 ...
  6. 4.
  7. kur'an günümüzde hükümlerini ve inadırıcılığını kaybetmiş bir nevi masal kitabı bu nedenle çocukların masal dünyasının daha fazla gelişmiş olduğunu düşünürsek doğru bir önermedir.
    edit:bir sözelci olarak matematik sözlülerinde bile bu kadar eksi almadım.
    13 ...
  8. 5.
  9. 6.
  10. Ortada bir iddia var ve bu iddia, bu sözlük düzeyi esas alındığında, ciddi ve kanitli, örnekli bir iddia.

    Bekliyorum; bir kişi de çıksın, bıraksın "kreş terk" seviyesini de iddiaya tutarlı bir cevap versin. Yok öyle değil çünkü böyle desin. Yoksa bu seviyede cevaplar inci sözlükte de var. Bir farkınız olsun dimi.
    8 ...
  11. 7.
  12. cahillik bilmemek değil bilmediğinin farkında olmamaktır. bilmeyen fakat bildiğini zanneden yazarımsının ossura ossura sıçtığı iddiadır.
    5 ...
  13. 8.
  14. yüzyıllardır inkarcıların birbirlerinin fotokopisi olan aynı söylem.
    bıkmadınız mı atalarınızla birlikte kuzum?

    "Ey insanlar! (işte) size bir misal veriliyor; onu dinleyin şimdi: sizin Allah'tan başka yalvarıp yakardığınız bütün o (düzmece) varlıklar, hepsi bir araya gelseler dahi, bir sinek bile yaratamazlar (değil mi?); hatta bir sinek onlardan bir şey kapacak olsa, onu bile geri alamazlar! Başvurup isteyen de, başvurulan ve istenen de ne kadar güçsüz!..." *

    kur'an ı anlamadan okumanın dayanılmaz hafifliğine kapılmak allah'ın muradlarından biri değildir elbet; anlamadan okuduğumuz için alemlerin rabbi olan allah ın ne emrettiğini, nelerden sakındırdığını okuyup anlamamız gerektiğini de öğrenemeyeceğiz elbet..

    o zaman kuran ın o eşsiz musikisiyle birlikte kendimizden geçerken belki de bize ticari ahlak ile ilgili ayetlerin okunduğunu bilmeyeceğiz.. ve kuran ı belki her perşembe gecesi belli başlı seçilmiş sureleri okurken yasin suresi gibi.. onu ölmüşlerimizin ruhuna bahşederken, aslında aynı surede geçen 'biz onu diriler için bir uyarı olarak yolladık' ve 'elbette o bir öğüttür şeklinde anlamamız ve bellememiz gereken ayeti anlayamayacağız..

    kuran anlaşılmaz bir kitaptır diyen insan'a o zaman diyecek nasıl bir sözümüz olabilir ki? kuran ın farkındalığı içinde olmak gerekmiyor mu? ve hiç düşündük mü ki kuran ın indiriliş gayesi neydi?

    "biz kur an'ı senin dilinle kolaylaştırdık(anlayın diye arapça indirdik), takva sahiplerine müjde vermen ve direnen bir kavmi uyarıp korkutman için."
    (meryem suresi 97)

    sarhoş iken namaza yaklaşmayın ayetini gereği gibi anlayıp yorumlayan şunu da yorumlasın;

    "(kur an) diri olanı uyarıp korkutman ve kafirlerin üzerine sözün hak olması için indirilmiştir. *

    konuyla ilgili son noktayı yine mü'bin koyuyor, kulak verene;

    "gerçek şu ki; o elbette bir öğüttür. artık kim dilerse öğüt alıp düşünür. *
    18 ...
  15. 9.
  16. insanların inandığı şeylerle dalga geçmek gerçekten yanlıştır.. sen babanın dünyanın en büyük insanı olduğunu düşünürsün, baskası da senin baban malın önde gideni diyebilir.. din de böyledir.. insanlar mutlu oldukları için inanıyorlar büyük resimde.. bırakın kendilerini mutlu etme özgürlüklerini kullansınlar, burası herkes için özgür bir ülke, ben rahatlıkla inanmadan yaşıyorum.. inanarak yaşamak herkesin en doğal hakkı..
    4 ...
  17. 10.
  18. bak dostum öncelikle Kur'an gibi mükemmel üstü bir kitabın kimse tarafından taklit edilemeyeceğini anlatayım.
    öncelikle belirtilmesi gereken kuran'ın her çağdan, her türlü insan grubuna hitap eden bir anlatıma sahip olmasıdır. okuyan kişinin bilgi ve kültür seviyesi ne olursa olsun kuran herkesin anlayabileceği gibi açık, anlaşılır bir dile sahiptir. bir ayette allah kuran hakkında şöyle bildirir:

    andolsun biz kuran'ı zikr (öğüt alıp düşünmek) için kolaylaştırdık... (kamer suresi, 22)

    kuran'da bu kadar kolay anlaşılır bir üslup olmasına rağmen, hiçbir yönden kuran'ın taklidi mümkün olmamıştır. allah'ın kuran'ın benzersizliğine dikkat çektiği ayetlerden bir kısmı şöyledir:

    eğer kulumuza indirdiğimiz (kur'an)'den şüphedeyseniz, bu durumda, siz de bunun benzeri bir sûre getirin. ve eğer doğru sözlüyseniz, allah'tan başka şahitlerinizi (kendilerine güvendiğiniz yardımcılarınızı) çağırın. (bakara suresi, 23)

    yoksa: "bunu kendisi yalan olarak uydurdu" mu diyorlar? de ki: "bunun benzeri olan bir sûre getirin ve eğer gerçekten doğru sözlüyseniz allah'tan başka çağırabildiklerinizi çağırın." (yunus suresi, 38)

    kuran'ın mucize kelimesi ile nitelendirilmesinin sebeplerinden biri, yukarıdaki ayetlerde vurguladığım gibi insan çabası ile bir benzerinin yazılamamasından kaynaklanır. işte bu imkansızlık ne kadar büyük olursa, mucize de o denli büyüktür. dolayısıyla kuran'ın üslubunun yüzyıllardır milyarlarca insan arasından, tek bir kişi tarafından bile taklit edilemez oluşu, mucizevi yönünün ispatlarından biridir. f. f. arbuthnot, the construction of the bible and the koran (incil ve kuran'ın yapısı) adlı kitabında, kuran hakkında şu yorumda bulunmuştur:

    edebi bakış açısıyla değerlendirildiğinde, kuran yarı şiirsel yarı düz yazı olarak yazılmış en saf arapçaya örnektir. dilbilimcilerin bazı durumlarda kuran'da kullanılan belirli kalıp ve ifadelerle uyuşacak kurallar kullandıkları ve kuran'a eş bir çalışma üretmek için birçok denemede bulunmalarına rağmen, henüz hiçbirinin bu konuda başarılı olmadıkları bildirilmiştir.
    kuran'ın anlatımında kullanılan kelimeler hem anlam bakımından, hem de üslubun akıcılığı ve etkisi bakımından son derece özeldir. ancak kuran'ın allah'ın emir ve yasaklarını bildirdiği kutsal bir kitap olduğuna iman etmek istemeyenler, çeşitli bahaneler öne sürerek inkara yönelmişlerdir. allah iman etmeyenlerin kuran hakkındaki nitelemelerine karşı aşağıdaki ayetlerde şöyle bildirir:

    biz ona (peygambere) şiir öğretmedik; (bu,) ona yakışmaz da. o (kendisine indirilen kitap), yalnızca bir öğüt ve apaçık bir kuran'dır. (kuran,) diri olanları uyarıp korkutmak ve kafirlerin üzerine sözün hak olması için (indirilmiştir). (yasin suresi, 69-70)

    kuran'ı taklit edilemez yapan unsurlardan bir diğeri de, kuran'ın edebi yapısından kaynaklanır. kuran arapça olmasına rağmen, arap edebiyatında kullanılan kalıplardan hiçbiriyle benzerlik taşımaz.

    kuran'daki kafiye sistemine "seci" denilir ve dilbilimciler kuran'daki bu kafiye kullanımını da mucize olarak ifade etmektedirler. ünlü ingiliz bilim adamı prof. adel m. a. abbas, kuran'ın dilbilim açısından bir mucize olduğunu ispatlamak üzere hazırladığı science miracles (bilimsel mucizeler) adlı kitabında, kuran'da kullanılan harfleri, kafiye sistemini grafik ve şemalar aracılığıyla kapsamlı olarak incelemiştir. bu kitapta kuran'daki kafiye sistemi ile ilgili oldukça dikkat çekici tespitlerde bulunmuştur.

    bilindiği, gibi kuran'da, 29 sure 1 ya da 1'den fazla sembolik harfle başlar. "mukatta harfleri" olarak bilinen bu harfler, aynı zamanda başlangıç harfleri olarak da adlandırılırlar. arapçadaki 29 harften 14 tanesi, mukatta harflerini oluşturur: ayn, sin, kaf, nun, ra, ya, ta, ha, elif, lam, mim, he, sad, kef.

    bu harflerden "nun" harfinin kalem suresi'ndeki kullanımına bakıldığında, ayetlerin %88.8'inde "nun" harfi ile kafiye olduğu görülür. şuara suresi'nin %84.6'sı, neml suresi'nin %90.32'si, kasas suresi'nin %92.05'i "nun" harfi ile kafiyelenmiştir.

    kuran'ın tamamı göz önünde bulundurulduğunda ise, %50,08'inde "nun" harfi ile kafiye yapıldığı görülür. diğer bir deyişle kuran'daki ayetlerin yarısından fazlası "nun" harfi ile biter. aynı uzunluktaki hiçbir edebi çalışmada, metnin yarısından fazlasında tek ses ile kafiye yapılması mümkün olmamıştır. bu sadece arapça için değil, tüm diller için geçerlidir.

    kuran'ın kafiye açısından genel incelemesi yapıldığında ise, kafiyelerin yaklaşık %80'inin elif, mim, ya ve nun harfleri tarafından oluşturulan üç sesten (n, m, a) oluştuğu görülür.247 "nun" harfinin dışında, ayetlerin %30'u "mim", "elif" ya da "ya" ile kafiyelidir.

    ki istersen şu surelerden ne demek istediğimi ve anlatmak istediğimi kontrol edebilirsin:müminun suresi,nahl suresi,enam suresi,rum suresi,yunus suresi,ankebut suresi,neml suresi,nisa suresi,maide suresi,araf suresi,tevbe suresi,bakara suresi,al-i imran suresi,enbiya suresi,nur suresi,hicr suresi.

    iki yüz-üç yüz satırlık bir şiirde, kafiyenin iki üç sesle oluşturulması bu esere başyapıt denecek kadar önemli bir özellik kazandırabilir. ancak kuran'ın uzunluğu, içerdiği bilgiler ve hikmetli anlatım göz önünde bulundurulduğunda, bu tür bir kafiye kullanım şeklinin ne denli olağanüstü bir durum olduğu daha iyi anlaşılacaktır. çünkü kuran insanlara rehber olan imani bir kitap olarak, tüm edebi üstünlüklerinin, sosyal ve psikolojik konularının yanı sıra, fiziki bilimlerle ilgili birçok konuyu da içerir. dolayısıyla böylesine çeşitli ve ilmi konuları içeren kuran'da, bu kadar az sesle kafiye sağlanması insan çabasıyla gerçekleştirilemeyecek bir durumdur. bu bakımdan arap dili uzmanları kuran'ı "kesinlikle taklit edilemez" olarak tanımlamaktadırlar.

    bu arada iq'um 70 in üzerinde.
    12 ...
  19. 11.
  20. madem inancında özgürlük istiyorsun ne biliyorsan onu yap, kimsenin dinine karışma dediren hede.
    (bkz: troll detected.)
    haa bi de;
    (bkz: bsg.)
    2 ...
  21. 12.
  22. eğer kuranı ön yargıyla(forumlardan duyduğu iki saçma söze inanıp ergensi tavırlar içinde) okuyan her bireyin diyeceği sözlerdir.***
    ilk öncelikle kuranı o dönemin şartlarına göre okuyup her ayetten ders çıkarılmalıdır. eminim ki başlığı açan hayatın da daha kuranı açmamış kişidir. ayrıca çok güzel bir ayette de: "o, inananlar için bir yol gösterici ve (gönüllere) şifâdır. inanmayanlara gelince, onların kulaklarında bir ağırlık vardır ve o, onlara bir körlüktür. (sanki) onlar, uzak bir yerden çağırılıyorlar (da duymuyorlar)".
    kesinlikle insan kuranı hangi amaçla okuyorsa ona göre onu dosdoğru anlayabilir. eğer kuranda ki ince mesajları, şu dünyanın hayat döngülerini anlayamıyorsa. iq sü -15dir.
    1 ...
  23. 13.
  24. ağzının burnunun yer değiştrimesi için dua ettiğim yazardır. mübarek cuma günü tutacak inşallah. git kardeşininin başına geçtiği bi din kur takılın beraber he olmamı hacıt. beli ki ilkokula giden kardeşin senden daha akıllı.*
    3 ...
  25. 14.
  26. sonsuz nuru balçıkla sıvama telaşındaki bir ümmet-i dâvetin gerçekle bağdaşmayan, şuurun kabul etmeyeceği, kör bir inançsızlığın eseri olan ifadesi.
    "ilkokuldaki kardeşim daha iyisini yazar", "bacanağımın oğlu bile bunu yapar", "kayınçomun baldızının torunu da aynısını yapmış" tipi ifadeler sizlerin kararmış yüreğine su serpebilir lakin realiteyi ortadan kaldırmaz. kur'an-ı kerim zamanı aşan bir hayat rehberidir, öğütleriyle-mucizeleriyle sayısı 2 milyarı geçmiş ümmet-i icabetin yolunu aydınlatmış bir deniz feneridir. bilginin çok çok sınırlı olduğu, evrenin birçok sırrının henüz çözüme kavuşmadığı vakitlerde zamanın göreliliğinden bahseden(secde, 5), evrenin genişlemesini anlatan(zariyat, 47) bir kitaba "sıradan" yaftasını yapıştırmak, ancak idrak problemi yaşayan bir zihnin ürünü olabilir. keza anne vücudundaki döllenmenin, bebeğin oluşum safhalarının tamamen yanlış bilindiği, bir embriyonun meydana gelmesinde salt spermin etkin olduğu düşüncesinin hakim olduğu bir dönemde günümüzdeki embriyoloji ilmine paralel bilgiler sunan(müminun, 12-14) bir kitaba saçma demek iddiaların en abesidir. kur'an-ı kerim'de yer alan ve zamanı aşan bu bilgilerden bahsettim zira "saçma", "gereksiz" denen bu mukaddes kitabın aslen nasıl olduğunu vurgulamak istedim.

    gelelim saçmalığa emsal gösterilen iki ayete yani enfal 64 ve 65. öncelikle şunu söyleyeyim; bir kitabı ebleh ilan ediyorsunuz, saçma sapan olduğunu söylüyorsunuz sonra da kalkıp saçmalığa örnek iki ayet gösteriyorsunuz. kuran-ı kerim'de 6666 tane ayet vardır keşke teze kanıt olarak daha fazla ayet gösterilseydi. ama onun yerine iki ayet konmuş, o ayetler hakkında yorum bile yapılmamış. kısacası ilk entrydeki iddia mesnetten, dayanaktan yoksun laf salatası mahiyetinde bir gürültü.

    enfal 64-66'da mantıksız gelen nedir gerçekten anlayamadım. zaten zat-ı şahaneler de neyin saçma geldiğini açıklayamamış. o halde genel itibariyle enfal suresi ve özel olarak da o ayetler hakkında bilgi verelim, ayetleri bağlamında analiz edelim; "enfal"in mânâsı "savaş ganimeti" demektir. enfal suresi bedir harbi öncesinde nazil olmuştur. savaştan, cesaretten, allah'ın kudretinden, düşmandan bahseden enfal 64-66 bu bağlamda bir anlam kazanır. ayetleri bağlamından koparıp "ehehe ne kadar saçma" demek kolay lakin asıl mesele ayetin öncesine, sonrasına, bütününe bakmaktır.

    elmalılı hamdi yazır tefsiri rehberliğinde kur'an-ı kerimin işbu ayetlerine bakmakta daha büyük faide var. zaten ayet açık şekilde "sabredin allah'a güvenin bu sayede sayınız az da olsa kafiri mağlup edersiniz" mesajını vermektedir. elmalılı ise bu durumu belirtip ayriyetten şu anlamı çıkarır "...iman, bir mümini kâfire karşı on kattan daha fazla büyülten ve güçlü kılan bir kuvvettir". yani enfal suresi 64.-65. ayetlerdeki "yüz mü'min bin kafiri tepeler" mealindeki ifade doğrudan savaşa ve maddesel aleme atıf yapmakla birlikte, manevi alem hakkında da bilgi vermekte ve allah katında mü'min ile kafirin değerini de anlatmaktadır. bunla beraber manevi güçten de bahsedilmektedir. 66.ayette ise müslümanlarda zaafların meydana geldiği bunun için de şartların değiştiği anlatılır. zaten ayetler okununca bu apaçık görülecektir. ayetlerde en küçük bir sorun, mantıksal açmaz yoktur aksine toplum gerçeklerine uygun olarak öğütler vermekte ve diğer ayetlerde olduğu gibi hakikati anlatmaktadır.

    ayrıca ilk entryde yer alan ayet numaraları ve ayet mealleri sağlıklı değil.
    mealler için buraya; http://www.kuranmeali.org...x?suresi=enfal&ayet=1
    tefsir için buraya; http://www.kuranikerim.com/telmalili/enfal.htm bakmakta fayda var.

    kur'an-ı kerim'deki nuru ve allah'taki sonsuz ilmi görememiş gözü, gönlü, beyni kör olmuş insanların hayat rehberimize çeşitli isnatlarda bulunması doğaldır. ancak hakikat de apaçık ortadadır. saçmalık kur'an-ı kerim'de değil kararmış yüreklerdedir.

    şüphe yok ki bu kur'ân, insanları en doğru bir yola sevk eder... [isra, 9]
    6 ...
  27. 15.
  28. sadece kur an değil, insanlar için kutsal kabul edilen tüm kitaplar için bu tür yaklaşımlar en kibar tabir ile ''cehalet'' olarak yorumlanabilir.

    not: bu başlık için kullanılan tanım c e h a l e t olmaktadır.
    0 ...
  29. 16.
  30. küfür etmediğini iddia eden, fakat küfür etmekle daşşak geçmek arasında sadece imla farkı olduğunu bilmeyen bir yazarın fenomenidir.

    bu arkadaşımız, kurandan daha iyi bir metin çıkaracağını iddia etmektedir. fakat unutmaktadır ki, bahsettiği çelişkilerin cevapları bilim adamları tarafından zaten yüzyıllardır tartışılıyor ve çelişki adına yapılan tüm yorumlar aslında allahsız kafirlerin islam'a nifak sokma çabalarından öte değildir. ayrıca kuranın türkçe çevirisine aldanarak, onun basit bir kitap olduğunu söylüyor. desin bakalım; w.shakespeare'nin hangi şiirinin türkçe çevirisi (ingilizcedeki edebi kuvvetten yoksun olarak) insana dahiyane gelmektedir?

    seksen tane cümle kurduğunu, başkalarının bir bakınızla işi bok ettiğini iddia edip, seksen kere ağızdan sıçmayı da bir maharet sanmaktadır. bu başlığın hakaret olduğunu anlayamayacak kadar mal olduğunu düşünmediğim, bilniçli bir küfür propagandası yaptığını düşündüğüm bu yazar, aynı zamada "şunu demedim, bunu demedim" cümleleri ile iğrenç söylemlerini bir şekilde araya sıkıştıracak kadar da akıllı müsveddesidir.

    mesela; ben de ona "onun bunun çocuğu" demiyorum
    "piçin çıkarttığı" demiyorum
    "inanmaya götü yemeyen, göt yalağı" demiyorum.

    diyor muyum, asla? demek ki neymiş? ben ona hakaret etmemişim.

    nokta.
    5 ...
  31. 17.
  32. 18.
  33. 19.
  34. böyle düşünen adama:
    (#9978729) üşenirsiniz şimdi..

    kendilerini bir sik sanan gerizekalı aptal beyinsizlerdir. neden mi? şimdi adamlar kendileri ateist olmuş, it gibi havlar, dünyayı değiştirmeye çalışır, gençlik heyecanları vs..

    bunlar düşünmüş taşınmışlar ateist olmuşlar,
    sonra da kendilerine hayatın anlamı öğretilmiş, nirvanaya ulaşmışlar, bir bok sanarlar kendilerini.
    götümle gülerim bunlara..

    bilime öyle tapıyorlar ki bilimin kölesi olmuşlar. gerçi ondan da anladıkları yok..
    inanmış bir insan bilim yaparsa olmaz.
    ona haramdır, o hislerini karıştırır yaptıkları işe,
    ama kendileri bir sik okumadan etmeden, kız tavlamak için, ilgi çekmek için ateist olurlar:

    "ama göremiyoruz.. ama duymuyoruz... ama bilmiyoruz.."

    lan kim sana göreceksin dedi gerizekalı?
    senle bir farkım kalır mıydı mal??
    bunları dedirttiler işte bana.

    bunu cevap olarak yazdım, gammazlayabilirsiniz.

    ama tanım illa da tanım:
    söz öbeği.
    1 ...
  35. 20.
  36. şu başlığa tanım yazmaya gerek varmı ?
    saçmalık tek kelimelik özeti.
    not:şu tip adamları sözlükte barındırmaktaki amacı anlamış değilim.
    edit:pardon adam dedim...
    3 ...
  37. 21.
  38. ,,,insan inanmayabir,
    kabul etmeyebilir.

    fakat akademik olarak, bilgi-birikim gerektiren bir konuyu böyle amiyane tabir ile aşşagılamak kimsenin hakkı değildir. Dini açıdan şöyle dursun, bu yaklaşım bilimsel açıdan insanlığa sığmaz. Bizi hayvanlardan ayıran düşünme-değerlendirme yetilerimizi inkar etmektir.

    Üstelik, ülkemizdeki eğitim(sizlik) seviyesi malum olduğu üzere, ilkokul seviyesindeki yaklaşım için söyleyecek söz bulamıyorum.

    Hele bir arada yaşama kültürü-sorumluluk-saygı vb açıdan yaklaşırsak, hiçbir tanım kınama için yeter ihtiva etmeyeceği aşikardır.

    Bu sırada, bu arkadaşımıza küfür edenleri eleştirerek,
    ''Lütfen, seviyemizi muhafaza edelim'' diyorum. o'nu bulunduğu seviyede yalnız bırakalım.
    2 ...
  39. 22.
  40. malın biri kanıt istemiş, kuran sana kanıt al oku, bir tarafın yerse tabi.
    ayrıca ''sizin dininiz size, benim dinim bana'' diyerek inançlara saygı gösterilmesi gerektiğini söyleyen bir peygambere inanıyorum ben, sen bana benim dinime saldırabilecek gücü nereden alıyorsun önce bunu açıkla.
    6 ...
  41. 23.
  42. ilkokuldaki kardeşim bile bu başlığı açan yazardan daha mantıklı bir başlık açar...

    ah cehalet sen insana neler söyletiyorsun...
    3 ...
  43. 24.
  44. cin ali serisini yeni bitirdim ama kuran ı kerim i yazabilirim diye düşünüyorum.
    ilkokuldaki kardeş bildirdi.
    edit:cin ali yazdım ama şimdi hangi seri var bilemicem.
    0 ...
  45. 25.
  46. (bkz: mevlana)
    Gel, gel, ne olursan ol yine gel,
    ister kafir, ister mecusi,
    ister puta tapan ol yine gel,
    bizim dergahımız, ümitsizlik dergahı değildir,
    yüz kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel...

    Şu toprağa sevgiden başka bir tohum ekmeliyiz,
    Şu tertemiz tarlaya başka bir tohum ekmeliyiz biz...
    Beri gel, beri ! Daha da beri ! Niceye şu yol vuruculuk ?
    Madem ki sen bensin, ben de senim, niceye şu senlik benlik...
    Ölümümüzden sonra mezarımızı yerde aramayınız!
    Bizim mezarımız âriflerin gönüllerindedir.

    tanım : kardeşi olupta ilkokula giden yazarın bir iddaasıdır. kanıtlanabilirliği mümkün değildir.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük