ilkokulda hiç umursanmayan, kişinin yanına geldiğinde uzaklaştığı kızla gelecek yıllarda karşılaştığında, insanın gözlerini kamaştıracak şekilde güzelliğe ulaşıp, "neden ben buna yatırım yapmadım, sağlam hasat vermiş" diyerekten, nadasa bırakmamanın ya da kampa almamanın verdiği pişmanlıkla, insanın kafasını duvarlara vurmasına sebep olan durumdur.
bu kızlar genelde gözlüklüdür ve karşılaşıldığında lens kullanmaya başladığını görürsünüz. ama saçmalamamak lazım. saçmamalamaktan kastım şu;
- aa gözde naber?
+ iyiyim sen nasılsın?
- iyiyim bende. gözlerin lens mi, yoksa auxerre mi? ehehehehe
+ seni tanıyamadım 1867 salca, lütfen yanımdan gider misin?
bu tür gereksiz diyaloglar tamamiyle hatadır.
ayrıca yanlış anlaşılacak bir durum da olmasın. ilerde çok güzel olması dediğim "300 metre ilerde imam aslan dinlenme tesisleri" tarzında bir olay değil. yani ilkokul çağlarında normalde çirkin olan kızı, okul bahçesinde az daha yürüdüğünüzde güzel görmüyorsunuz. teknik olarak bu mümkün değil.
kimileri uyanıktır. ilkokul döneminden yatırımını yapıp, o çağlarda kendisine yapılan tüm eleştirilere kulak tıkarlar ve "ilerde göreceksiniz oğlum siz" diyerekten sabırla beklerler.
- ulan bu kız ne ya böyle, çok çirkin. nerden buldun oğlum bunu? fotokopi olsa çekilmez.
+ son gülen, iyi güler. sizin o güzel kızlar kendini daha güzel yapayım diye, boyaları suratlarına sürüp duruyorlar, suni saçlarla etrafta dolanıyorlar. benim hatun manavgat şelalesi gibi, doğal güzelliğini koruyor. güldür güldür akacak, güldür güldür. sonra da söyleyeceğiz şarkımızı; "su gelir güldür güldür, gel de yar beni güldür".
- hayırlısı baboli, görürüz bakalım.
kimilerinin ise yaptığı yatırımlar boşa gider, yıllar sonra batak verirler.
- oğlum bu kız çok çirkin ya, ayrıl sen boşver. sonra pişman olursun.
+ ehehe 15 sene sonra görürüz. benim bir abim var, ondan aldım bu nasihatı.
(aradan 15 yıl geçer.)
- noldu lan senin abinin nasihatı, bak kız hala çirkin.
+ yaktı başımı sorma.
diye pişmanlık duyulur.
kimileri de; çirkin olsa ne olacak, benim için iç güzelliği önemli gibisinden düşünceleri savunuyorlar. yaa geçin arkadaşım bunları geçin, biliyorum ben o iç güzelliği. etek - gömlek altı hadiseler bunlar, inceden yani..
binde bir ihtimaldir. o kızla yıllar sonra karşılaşcaksın da yok efemdim gözlerin kamaşacak da çimlerde yuvarlanıp papatyalardan taç yapacaksınız da ohoo...
ilk okulda yüzüne bile bakılmayacak kızın, ileride elinde resim çantası ile üniversite yolunda gördüğünüzde sizi dumurdan dumura uğratıcak hatun kız olması durumu.
+merhaba beni tanıdın mı? hani ilk okulda beraberdik.
-şeeey çıkaramadım ya
+ben xxxx.
-ohaaa yani pardon tanıdım şimdi. çok güzel olmuşsun sen yaaaa.
+hehehehe neyse hadi görüşürüz okula gidiyorum gecikmeyim.
-tabi tabi git canım offff neyse
+efendim?
-yok bişi yok bişi.
bir de küçükken pek güzel büyüdüğünde hoşaf olan kızlar vardır. çocukluk fotoğraflarını gösterdiğinde insanlar ay küçükken güzelmişsin sen derler. lanet olsundur.
şöyle ki;
annesinin kısa saç savdasına mağlup olmuş, dişleri aralık, izmirli olması sebebiyle sürekli tayt ve uzun bluz giydirilen zavallı kız;
saçlarını uzatır, yirmilik dişleri çıkınca inci gibi dişlere sahip olur, şık giyinmeye başlar ve başarılı sayılabilecek bir kişilik olur. *