daha pantolonla sıçmayı öğrenemediğimden ilk denememi Okulda yapmaya çalışmıştım. Gayet başarılı gibi gelmişti. pantolon falan tertemizdi. Lakin sınıfa gidince burnuma kötü kokular gelse de kaynağının ben olmadığıma kanaat getirmiştim. ta ki dersin sonlarına kadar.
Ayakkabımın köşesine sıçmıştım.
Hemen lavaboda yıkamaya gittim. Ama su tuttukça bok pantolonuma sıçrıyordu. Peçete de olmadığından o boku elimle sıyırdım Sevgili sözlük.
4. sınıf zamanları; arka sıralarda oturan, sürekli muhabbet çeviren dört kişilik bir tayfa idik vakti zamanında. öğretmen kişisi matematik dersinde soru- cevap yapar ve problemleri öğrencilere çözdürürdü. biz ise sıkıntı kıskacından kurtulmak için bir oyun hazırlayıp, her seferinde öğretmenin sorduğu probleme alakasız bir cevap bulup ön sıradaki arkadaşımızı kurban edip ''götür bak kesin doğru bu sefer'' gazıylan beraber o arkadaşımızı yollardık. her seferinde yutar, gıkını bile çıkarmadan giderdi. ama her seferinde de azarlanarak rezil olmuş bir şekilde dönerdi geriye.
bir gün yine bu terane dönüyordu, yine ''kesinlikle, garanti'' yolluklarıyla uğurladık arkadaşı. ama ters köşe yaptı bize. sen tut tüm sınıfın harıl harıl çalışıp, yırtınıp yapamadağı soruyu ''evreka'' dercesine götür öğretmene. yetmezmiş gibi bir de sözlü notu al. işte bu durum karşısında apışıp kalmaktır...
1. sınıftaydık. beden eğitimi dersi öğlenden sonra olduğu için öğle arasında üstümüzü değiştirmiştik. ben de eşofmanımı ters giyimişim. hoca "neden ters giyidin annekos?" diyince o havamla "onun modeli öyle." demiştim. ama sanırım kimse yememişti.*
okula geç kalmıştım. teyzem de bi kapri almış, asker yeşili, naylon gibi bişi kalmış aklımda. yazlık pantolon diye kakalamışlardı bana. işte ona sıçtım. okula giderken. geç kalmışım, sıçmışım, çaresizim, sitenin ortasındayım.
heyt be.
sene sonuna doğru sıralardan alev çıktığı bir zamanda , tüm okul öğle arası törendeyken gitmesek ne olur gene dan dan konuşuyor diye saç yapmak maksadıyla tuvalete gitmek , ardından koridorda hayvan gibi inleyerek merdivenden yukarı koşan hademenin sesini duyup ilk boş bulunan tuvalete girilmesi , heyecandan girilen tuvaletin kilidinin olmaması ve az önce insan evladı olmadığına kanaat getirdiğimiz bir yaratığın tuvalete sıçması , anıran hademenin tuvalette bir ipnelik olduğunu sezip akabinde arkadaşla yan yana girdiğimiz tuvaletlerin kapısına hayvan gücüyle yüklenmesi , o ittirdikçe bizim kapıların arkasından dayanmamız ve bok kokan tuvalette yazın ortasında ağzımızı okul tişörtüne geçirip kahkaha atarak daha fazla anırmadan defolması için dua ederek kapıya arkadan yüklenip destek yapmamızdır .
üstüne üstlük bir kaç defa rehber öğretmenden uyarı kağıdı alıp imzalamış ve disiplinle burun burunaydık .
hayatımın en traji-komik ve adrenalin dolu günleri arasında top 10'uma girmiştir .
ama yine olsa yine yaparım , hatırladıkça heyecanla kahkaha atıyorum sözlük . o gün bugündür tuvaletin kapısına birisi yükleninçe heyecanlanıp gülmeye başlıyorum , kişilik ve davranış bozukluğu oluştu bende . *
birinci sınıfta okulun ilk günü ilk tenefüs zili çaldı koşa koş erkekler tuvaletine girdim. tuvaletimi yaptım elimi yıkıyorum ya bir uyarandamı olmaz olmadı bende salağın önde gideniyim kız erkek fark etmez aynı tuvaleti kullanıyorlar sanıyorum en saf ve temiz duygularımla. tuvaletin kapısında öğretmen söyledi orayı kullanmamam gerektiğini.
yanlışlıkla erkekler tuvaletine girip, dışarı çıkmak için tuvaletin boşalmasını beklemektir. kapıyı vuranlara erkek sesi çıkarmak amacıyla hayvani bir ses tonu ile "doluu" diye höykürmektir. *
aynı okulda okuyan kız kardeşin üzerine kitaplık düşmesi
beden dersinde pis burun vurulan topun etrafı kolaçan eden müdürün yüzünde patlaması
sıra arkadaşınızın ders esnasında afedersiniz altına sıçması.
herşeye rağmen güzeldi ilkokul yılları, ekmek elden su gölden...
Müzik öğretmeninin istiklal marşından önce
-ses veriyorum korkmaaaa
demesinin ardından
-korktuuum
diye cevap vermesi ve arkadaşlarını gülme krizine sokması.
cuma günü tören esnasında, istiklal marşını okutmak üzere herkesi tam karşıya alan ve öğrencilere nispeten biraz daha yukarıda duran müzik öğretmeninin, istiklal marşı müddetince rüzgarla beraber eteğinin havalanması.
BÜYÜKLERiN BAHÇEDE DOLAŞIRKEN KiTAP OKUMALARINA HEVES EDEN GENÇ ÇOCUK OKUMAYI SÖKER SÖKMEZ ELiNE "AYŞEGÜL PAZARDA" KiTABINI ALIP BAHÇEYE ÇIKAR, KiTAP OKURKEN ÖNÜNE BAKMAYI AKIL EDEMEYEN GENÇ BÜTÜN ARKADAŞLARININ GÖZÜ ÖNÜNDE ATATÜRK BÜSTÜNÜN YANINDAKi KORUMA DEMiRLERiNE ÇARPARAK BÜSTÜN DiBi YÜZÜ KOYUN KAPAKLANMASI OLAYIDIR.