3. sınıfa gidiyordum bir kız vardı aşıktım o ise 7. sınıfa gidiyor. nasıl bir özgüvense yanına gidip adını sormuştum ve o da doğal olarak bana neden sordun diye merak etmişti ve tabi dalgada geçmişti işin rengini anlamıştı. kurtarıcım zil olmuştu ve koşa koşa sınıfa kaçmıştım.
Kızlarla kovalamaÇ oynamak sonunda hep kızlar tuvaletine kaÇarlar ve teneffüs sonuna kadar o pis kokulu tuvalette kalıyorlar her seferinde gidin maÇ yapın oğlum.
anasını satıyım nuriye diye bi kız vardı. beslenmede hep onlu pakette kanepe getirirdi. beslenme saatinde yarısını mutlaka ne yapar eder mideye indirirdim. izinsiz aldığım için hep ağlardı nuriye'de. yazık lan kıza. ne malmışım.
- sıralara örtü takmak ve bunları her hafta bir öğrencinin evde yıkaması
- tenefüslerde kavga etmek
- kızların eteklerini kaldırması
- çöpten şişeleri veya kapakları alıp top oynamak vs.
bir derste tüm sınıf 4-5'er kişiden oluşan gruplara ayrıldı. işte çiçek grubu, böcek grubu, fenerbahçem vs. grupların adları. söylemesi ayıp varoş da bir okuldu. kendi ailem de varoştu gerçi maddi olarak ama farklı olmalıydım. daha bilgisayarlar da peyda olmamıştı bu kadar. gittim grubun adını "digital" koydum. digital ne aq? digimon'dan türettiğimi sanmam da ayrı salaklık. adamlar digital'den digimon türetiyorlar. o dersin hocasını görmemek için dua ediyorum her gün.