yapılan en kötü hata, önceden oluşturulmuş bir sınıfa sonradan kayıt olmaktır*.
lan bir şey olur hep beni suçlardılar, allah'ın cezalsı sınıf arkadaşları... asla unutmayacağım bunu.
ayrıca eğer kafasına göre su içilmesine izin verilirse sınıfta düzen olmaz ...
bir sınıfta 30 kişi olduğunu varsayalım. düşünse 5 dakika da bir pet şişe sesi gelecek.
öğrenciler nasıl konsantre olabilir ki.
kız arkadaşımın poposunda darbuka çalmıştım neyin gazına gelip bilinçaltımın vesayetine uğradıysam. babam gelmişti öğretmenle konuşuyordu 2-3 saniyede bir yüzüme baka baka. ne utanmıştım travma gibi travma amk. belki o götü şaplakladığımda kimse gelmeyecek kadar laik bir ülkede yaşasaydım daha özgüvenli daha bir girişken bir yapım olacaktı. lanet olası örfi kurallar.
edit: darbuka çalmıştım vesaire demişim yanlış anlaşılma olmasın kızın poposunu direk darbuka niyetine kullandım. ha bilinsin yani.
-Su içmek için öğretmenden izin almak
-Öğretmenin yere bişeyi düşünce tüm sınıfın onu en önce hocaya verme yarışı
-tahta sildirmek tebeşir almak için öğrencilerin kullanılması
-okul nobetciligi
Lan zaten yazin 3 ay yatıyor bu insanlar. Aslında öğrencileri kullanarak ayak islerini yaptiriyorlarmis.
En önemlisi de su içmek. Sen kimsin ki temel ihtiyaç olan bir eyleme izin vermiyosun zamanında nasıl kabul etmişiz bunları akıl alır gibi değil. Bide 8 yaşında olan çocuğa kaç yaşına gelmissin çişini tutamiyo musun sen ya tribi.
salaklığımı bilmem fakat. ilk okul hayatım çok iyi iken 7. sınıfta evime pc gelmişti. asosyal olmuştum 7 ve 8. sınıfa susarak geçirmiştim. önce ki yıllarda ne kadar konuşkan ve makara biriysem o 2 yılda hepsini çöpe atmıştım. tabi yıllar yıllar geçti ilk okul arkadaşlarımla buluştuğumda hala o gözle bakıyorlar. ne yapsan o imajı kolay düzeltemiyorsun. tabi sokayım ilk okula lise hayatım ve orada ki arkadaşlıklarım bana yeter. başlı başına bir hata benim için ilk okul
ilk okulda geçirdiğin hayat o kişileri tanıdığın sürece hep peşinden geliyor.
ilk aşkım diye nitelendirebileceğim çocukla evlerimiz yakın olduğu için çıkışta beraber giderdik. 2. sınıftayken yine çıkmış eve gidiyoruz. önümüzden kara kedi geçti. çocuk dönüp 'kara kedi uğursuzluktur.' dedi. ben de bilmiş bilmiş 'ben öyle şeylere inanmam.' dedim. demez olaydım. iki dakika geçmeden yere iki seksen yapıştım. öyle böyle bi düşüş değildi hani. tabi çocuk koptu sonra. hala gülerim hatırladıkça. bilmişlik yaptın o yaşta bari düzgün yürü be yavrum.*
okulun çakıl taşlarıyla doldurulmuş parkında taş savaşı yapmak. (biz birbirimize çakıl taşı atarken başka sınıftan bi veledin kafama kaldırım taşı parçası atmasıyla sonuçlanmıştı.)
oy kullanılan dönemde; kalemkutularda bulunan mürekkep tüplerini patlarak ele sürmek, oy kullandım diye ortalıkta salak salak dolanmak. yapmayan varsa beri gelsin.
hoşlanılan kişiyi gece boyunca düşünmek, onunla içinden konuşmak, eğer sen de beni düşünüyorsan yarın istiklal marşından sonra sınıfa çıkarken bana hissettir diye kendi kendine telepatik takılmak, ertesi gün o kişi tarafından siklenmemek ve telepatiye olan inancın bir saniyede tükenmesi. *
arkadaşlar ile yaramazlık yaptıktan sonra tahtada cetvelle avuçlarımıza vurmak isteyen hocanın gözüne girebilmek ve kurtulmak için kendi cetvelini vermek.*