muhtemelen önlük giymek sadece türklerin sürdürmekte ısrar ettiği bir ilköğretim gereği olduğundan, kılık kıyafete bakılarak öğrenme şevkiyle dolup taşan gelecek nesil adaylarının menşei anlaşılabılır. ayrıca 12 kiloluk sırt çantaları ile gezmek, sınavlarda sırayı bu çantalarla rakip iki bölgeye ayırmak ve her pazartesi sabahı, cuma akşamları ve mümkünse arada olmadık zamanlarda türk'üm doğruyum nidaları ile rahmetli atatürk'ü memleketini bok etmeyeceğine ikna etmeye çalışmak da yıllar yılı yazları sıcak kışları kurak iklimleri ezberleyecek kişileri belirlemek açısından önemli ipuçları verebilir.
sınıf başkanının görevlendirilip konuşanları sürekli tahtaya yazması.
öğrencilerin yakalarına girdiği kulubün adının yazılı olduğu kartı takması.
masaların üzerine örtü serilmesi ve her cuma günü onu kimin yıkayacağına dair sıra arkadaşlarının tartışması.
belli etmek anlamsızdır.
çünkü herkesin türk olup, aynı davranışlar sergileyeceği ortamda kişi istediği kadar kıçını yırtıp türksel davranışlar sergilesin türk olduğu anlaşılmaz.