elalemin çocukları * yani o şetrefilli lcw* tişörtlerini giyerdi beden eğitimi dersinde, biz pazardan alınmış(daha o zaman adibaslar, nixeler yok tabi) eşofmanları giyerdik. onlar nikelardan, adidaslardan kramponlar giyer gelirlerdi biz de kunduracı hasan abide satılan yazlıkları. hee o zaman onun adı yazlıktı. ama kışın da giyiyorduk. öyleydi. daha bilmem neler bilmem neler...
böyle minyatür bir atlıkarınca şeklinde,o zamanlar gözüme harikalar diyarından kopmuş gelmiş gibi görünen bir kalem açacağı vardı, kalemi çevirdikçe içindeki atlar dönerdi.
benim gözümde o çok kıymetli bir şeydi, ona sahip olanlar genelde statüsü yüksek insanlardı.
Toplumdaki değişikliğe paralel olarak değişen ve bu sebeple sosyolojik araştırmalara konu olabilecek nesnelerdir
Futbol topu, ışıklı ayakkabı, futbolcu kartları, taso koleksiyonu, bilgisayar, kız arkadaş, iphone, ipad, facebook'taki arkadaş sayısı şeklinde giden bir süreç pek de sağlıklı değişimler geçirmediğimizin resmidir.
mikasa, adidas ya da nike futbol topu sahibi olanlar okul erkeklerince el üstünde tutulurlardı. tenefüslerde yapılan kısa maçlarda en çok başvurulan ve ilim iznine başvurulan insanlardı.
uçlu kalem bizim için kesinlikle bir statü farkıydı.
biz öğretmenden ve ile baskısından dolayı getirmeye korkarken, elin oğlu gizli gizli getirir ve gözleri üzerinde toplayarak bizden üstün olmaya çalışırdı...
Markasını unuttuğum bir marka boyaya sahip olmak. Konami miydi neydi... Yok lan o oyun şeysi... Bi piç bebe vardı kutusunda falan. Neyse ışte o kuru/sulu boyalardı benim için. Hiç olmadı lan onlardan benim, istemedim de hiç... Öyle.