abim okula başladıgı ilk sene fiş'de 'zafer oyun oynadı' yazısını görünce benim ismimi zafer koymak istemiş. Allah'tan anneannemde ozan olsun demiş de zafer ozan olduk. sadece zafer olsam katil filan olabilirdim abi katili.
monami boya takımı ;yapışkan çıkıyodu içinden 2 tane hep heves ederdim ama olmadı adelden öteye geçemedik ,
demir kalemtraş ; şeffaf bi kutunun içinde olurdu, bunu da alamadık aynalı kalemtraş en fazla ,
uçlu kalem ; kullanamam diye almıyodu annem babam sürekli kurşun kalem,gelde tepesini yeme ,
suluk ; arkadaş bizim ki kapağı kapalıyken su akıtıyodu,millet kapağı açıp ters çeviriyodu akmıyodu,emniyet kilitli falan hoştu ,
spiralli defter ; burjuvazi takımının vazgeçilmez defteriydi
bu liste böyle gider ama üzülmeyin,lise yıllarında düze çıktım sözlük.rotring kalemden aşağı düşmedim,sürekli tombo ucum yanımdaydı,spiralli defterden bıkar hale geldim, gerçi çok boş şeylere heves ettiğimi de öğrendim.
öğle arasında annenin beslenme çantasına koyduğu kaşar ekmeği yemeyen, kantinden ya da okul çevresindeki yiyecek satan bi dükkandan yemek yiyen zengin piçidir. *
Sınıfta topu olan çocuk kraldı. Takımı o kurar istediğini oynatır istemediğini oynatmaz, canını sıkarsanız ''top benim oynamıyorum arkadaş!'' deyip alır başına giderdi. Ayrıca tombo kaleminde gideri vardı. Eğer tombo kalemin varsa sınıf başkanlığına kadar yolun vardı bizim zamanımızda.
sevgili okul müdürümüzün kararlarından biri 1. sınıfların 2. sınıfların kapısından öteye geçmemesiydi. 2. sınıfların kapısından öteye herhangi bir sebeple geçebilmek en büyük ayrıcalıktı. hey gidi günler.
faber castell kırızı kalem. biraz pembemsi yazardı o bayılırdım o kaleme
süslü püslü not defteri (çünkü annem kendisi bana not defteri yapardı.) *
tabikide monami pastel boya (benimkileri hala saklıyorum sözlük) *