ben sivil savunma kulübünü seçmiştim yaklaşık 3 sene boyunca. çok zevkliydi. kavga edenleri ayırıyormuş gibi yapıp dövüyorduk çelme falan takıyorduk. bazen kızlar kavga ediyordu ama utangaçlıktan onlara elleyemiyorduk maalesef. olsun eğlenceliydi. herkese tavsiye ederim.
ne işe yaradığı hala belli olmayan kollardır.
sınıf hocası rastgele kollara dağıtırdı öğrencileri. yılda bir kere koldaki bütün öğrencileri bir sınıfa tıkarlardı. koldan sorumlu hoca kağıtta yazanları okur sonra da dağılırdık. yani hiçbir işe yaramazdı.
hep müsamere koluna verirlerdi beni. asla folklor vs bilmediğim üzerine de sevmediğim için hiç ilgimi çekmezdi ama türkçe hocamızın yazdığı skeçlerde baş rollerim vardı. yasemin yalçınvari rollerdi bunlar.
kütüphanecilik kolu. her sene ısrarla bu kola girerdim. sınıfımızda küçük bir kütüphane vardı. oradaya herkes bir kitap getirme zorundaydı sonrada ordan kitap alır okurduk o kitapların alış tarihini,kimin okumak için aldığını falan tutardım deftere.*
beslenme kolu olarak , bütün öğrencilerden beslenme saatinde yemeklerinden aldığım, vermeyenleri tehdit ettiğim ve korkuttuğum faaliyetler bütünü. e sonra noldu tabi? hatrı sayılır bir göbek sahibi artı öğretmen oldum.
ilkokulda 8 yıl boyunca müzik kolu
lisede 3 yıl yeşilay kolu (1 yıl zoraki başka bi koldum ama ne olduğunu hatırlamıyom) neden mi en az iş yapan en az toplantı yapan onlardı da ondan. bu iki kol kesinlikle tavsiye edilir.
saçmadır gereksizdir.
en pis olan temizlik koluydu..her pazartesi tırnak kontrol etmekle sorumlu olunurdu..herkes cillop gibi gelcek değil ya dünkü maçtan ya da kalma tos toprakla dolu ya da pastel boyayla donatılmış tırnak içleri görmek pek iç açıcı olmazdı pazartesi pazartesi..bir hevesle görevinin yazdığı kolluklar ilk haftalarda takılır soraları sallanmazdı zaten kimse de seni sallanmazdı..evet ben temizlik koluydum!
meme ustlerine takilan dikdortgen sekilinde mensubu oldugunuz kollarin rozetleri vardir.sinif baskanlari zevkle takarken,ne biliyim temizlik kolu takmaz bu rozeti. tamamiyle ogrencinin populerligiyle secilen bu kollar insani ilkokul siralarinda kimi zaman cok buyuk incitir. ogretmen adaylari tahtaya kaldirir ve digerleri demoktratik sistem adinda, monarsik bir yapisi oldugu kacinilmaz bir sekilde oylarlar. neyse oy alamayan uzulur ve arkadaslarindan sogur. sonuc : hic bir boka yaramaz bu. babalarin ne is yaptigini gosteren tablo gibi boktan birseydir.
kooperatifçilik kolunda olup okul kantinini işletmek vardır, ancak 5.sınıfta bu hakkı elde edersiniz, üçkağıtçılık temellerinin atıldığı yerlerdir, sene sonunda çıkan açıklar her sene büyük kar verileceği vaadiyle toplanan ve daha sonra da unutturulan hisse payi benzeri paralarla kapatilir..
Bu kollar esasında çocukların biraz sosyalleşmesi için oluşturulmuştur.Lakin çocukların kırtasiyeden kollarına ilişkin rozet almaları dışında bir faaliyette bulunmalarına sebebiyet vermemiştir.Bu konuda öğretmenler sorumluluklarını yerine getirmemektedir.
