ilkokul 1. sınıftaydım. okula gitmeden okumayı söktüğüm için sınıfta bazı çocuklara okuma yazma konusunda yardım ediyordum.
sonay isminde sarışın tatlı bir kız vardı. saçını çekip kaçardım hep. kabanının üstüne gocuğumu asardım öyle hoşlanmışım sevmişim demek ki.
neyse işte bir gün sonay a yardım ediyorum, "ışık ılık süt iç." fişine yeni geçmiştik. sonay da bir yandan okuyo diğer yandan da defterine yazmaya çalışıyor.
sonra baktım ki sonay ın defteri kaplı değil. herkesin defteri kaplıydı ondan başka. ben de merak ettim çocuk saflığıyla sordum,
- şey defterin niye kaplı değil?
+ annem kaplamadı.
- neden kaplamadı?
+ annem beni sevmiyo.
- istersen ben kaplarım.
+ gerçekten mi?
- evet ya çok iyi kaplarım hem de.
+ teşekkür ederim callo.
okul çıkışı kırtasiyeden hello kitty li kaplık aldım. eve gidince güzel bir şekilde kesip bantlayıp sehpanın ayaklarıyla sıkıştırdım ki defterin kaplığı tam otursun- annemden böyle görmüştüm.-
sabah okula giderken defteri yanımda götürdüm. ama kaplık tam oturmamıştı. şöyle ki bir tarafın kapağı yukarı doğru meylediyordu.
sonay defteri o şekilde verdim.
- al sonay bak kapladım işte.
+ aa ne güzel hello kitty li hem de.
- beğendin mi?
+ çok beğendimm teşekkür ederim.
- başka varsa kaplarım.
+ var aslında. dur çantama bakıyım.
sonay ne kadar küçük boyutta defteri varsa ki -5 ten fazlaydı- hepsini çantasında taşıyordu galiba.
iki üç gün içinde sonay ın epey defterini çizgili boyamalı kitaplarını kapladım.
sonay ise yarıyılda başka bir okula geçmişti.
bense kalan hello kitty li kaplık parçalarını bir kutuda saklamıştım..