Hiç bir şey hatırlamiyorum o dönem ne olmak istediğimle ilgili .öğretmenlerim hiçbir şey olmadığımı gördü o ayrı da. Kamu yönetimi mezunu işsiz oldum .
O değil de beni en çok yaralayan çalışkan bir öğrenciydim çok. Annem zor bela rüşvetle falan iyi bir liseye yazdırdı beni ama benim muhatabım olan müdür yardimcisi demez mi? " bu çocuğun temeli zayıf, bu okulun kapasitesine yetişemez, tökezler burada " diye.
Lise hayatım o gün bitti işte. Heves kaçırmak konusunda daha usta davranış görmemiştim. Her şey de olabilirmişim halbuki. Kendimi o kadar kötü hissettim ki "evet" dedim yahu "evet, hiçbir şey anlayamayacağım ühühü" 12 yaşındaydım bir de. Ben ki çok zeki bulunduğum için ilkokulda sınıf atlatilmak istenilen bir çocuktum.
Başıma bunlar geldi. Çocuktum ama çocuk !
fakir olduğumuz için okulun tiyatro grubuna bile giremedim.
Annem güç bela ödüyordu servis ücretimizi. Öyle çalışmalara gidebilmek için kentkart doldurmam ne bileyim ekstra yemek param olması gerekiyordu. Halbuki en çok istediğim şey tiyatrocu olmaktı. Sesimde çok güzeldir. Gitarda çalabiliyorum ammavelakin hayaller fakirlere göre değil. Parayla saadet olmaz diyenin ... öğretmenlerimiz neredeyse tüm tiyatro grubunu konservaruara soktu. Hepsi de iyi yerlerde bugün. Onun için ki siz benim gibi bir şeyleri yapamayacağınızı söylemelerine izin vermeyin hadi verdiniz buna inanmayin. Kendinize inanın.
Çiftçi veya bilim adamı olmak istemiştim ilk 1-3.sınıflarda sonra 4 5. Sınıfa geçince özel oluşturduğumuz grupla deneyler icatlar yapa yapa sadece bilim adamı olmak isterdim ne olursa olsun büyük bir icat yapmayı isterdim. söylerdim sürekli nasıl koptum o insandan bilemiyorum. Keşke kopmasaydım ama yapacak bir şey yok. (Tıp 5. Sınıf)
ilkokulda Birini savunduğumda avukatı mısın diye soran sınıf öğretmenime inat, hırs yapıp avukat oldum. Cevabımı yıllar sonra onu bulup verdiğimde bana tepkisini vekaletini vererek gösterdi. Şimdi arkadaşımı değil direkt onu savunuyorum.
Bizim sınıftan bir çocuk çöpçü olmak istiyorum demişti. Hoca annesine söylemişti ertesi gün, çünkü ailece samimiydiler. Bir tanesi de pompacı olmak istiyorum demişti. Taksici, mafya, iş adamı, itfaiyeci, tamirci olmak isteyen de vardı. Hocamız bu cevapları duyunca bozulurdu ama hemen toplardı.
Onun dışında genelde bu soruya; öğretmen, polis, asker, doktor, mühendis cevabı verirlerdi. Hoca bu cevaplara sevinirdi.
Ben ilk sene polis, ikinci sene iş adamı, üçüncü seneden itibaren Cumhurbaşkanı olmak istiyorum demiştim. O zamanlar Cumhurbaşkanları daha sakin, pasif görevde iken başbakanlık daha gözde, aktif bir kurumdu. Fakat ben cumhurbaşkanı olmak istiyorum demiştim ne hikmetse...