entry başlığını masa örtüleri diye düzeltme ihtiyacı uyandıran durumdur. nitekim her mübarek cuma gününde örtüleri götürecek öğrenciye büyük boy bir çöp poşetiyle eşlik eder bu örtüler.bunu garipsemek saçma aslında çünkü bu zihniyet aynı zamanda defterin kırışan kenarlarını ütüleme zırvalığı ve nöbetçi öğrenciye (daha doğrusu 2. sınıf bebeye) yerleri fabulosoyla paspaslama eziyeti çektirmiştir.ben bunu gördüm.
bir hafta geride kalmıştır...cuma günü son saat öğretmen emreder...bu hafta sıra örtülerini yıkama sırası kimdeyse götürsün evine yıkatsın...sıra örtüsünde envayi çeşit leke bulunaktadır...beslenme saatlerinden kalan lekeler...kurşun kalem ve kırmızı kalem uclanmış, tozları örtüde desen olmuştur artık...sıra arkadaşınla beraber bir güzel katladıktan sonra itinayla çantaya yerleştirilir...pazartesi günü örtülerini unutanların sıraları dımdızlak ortada durmaktadır...ayrıca kimin daha zengin olduğu da böylelikle ortaya çıkmaktadır...çünkü kimi arielle kimi abc ile yıkamıştır...
gerçekten anlamsız bir uygulamadır. o zamanlar masa örtüsünü yıkatmak için eve götürmekten mutluluk duyan hiç kimse hali hazırda böyle bir ahlak üzerine hayatını inşaa etmiş değildir. böyle bir uygulamayı uygun gören zihniyet, üstlerine yazılar kazınmış sıraları el kadar çocuklara önce zımparalatıp, sonra da cilalamayı da uygun görmüştür. bunlar insanlarımızı küçük yaştan ameleliğe alıştırmaktan başka bir işe yaramamıştır.
savaş sektörüne, hantal kurumlara ayırılan paralardan sonra eğitime ayırılan bütçe öyle azaltılır ki, okullar bir görevli tutup deterjan parası vererek örtüleri yıkatamayacak hale getirilir. koskoca milli eğitim bakanlığı'nın yapamadığı işi küçücük çocuk yapar. her zamanki gibi olan, dünyanın bağış (!) parasını yapmış veliye olur.
nereden hatırlattınız. dikkatiniz ve hafızanız mükemmel. on beş yirmi yıl önceki mevzu,gerçekten unutmuştum. ee devir değişti.kömür rengi ,kirden bar tutumuş sıraları şimdikiler tahayyül bile edemez heralde. bir de süt ve fındık yardımları vardı, aynı devirlerde.
bi hafta masa örtüsü gider, bi hafta perde. kimin evinde perdeler her hafta yıkanıyordur bilinmez ama yıkatmaya götürecek öğrencilerin sırası karışmasın diye o perdeler her hafta yıkanır.
evet ya silgi, kalem, tebeşir kokusu sinmiş mavi beyaz kareli örtü hiç unuturmuyum okuldan eve gelir gelmez annemize en önemli devlet meselesiymiş gibi " anne masa örtüsü yıkancak " diye on yüz milyor kere söylediğimi dün gibi hatırlıyorum.
ogrenciler arasindaki sosyokulturel farki ortaya koyan (her ne kadar amaci bu olmasa da) bir detay.
kimi ogrenci alir ortuyu, sifir kilometre yapar getirir. ortu bembeyaz, mis kokuludur masaya (siraya) serildiginde. tun
kimi ogrenci alir ortuyu, geri getirdiginde ortu olu gotune sokup cikarilmis gibidir. yikanmis olsa bile, uzerinde bir yikanmislik havasi yoktur.
duzgun bir ailenin cocugu o masa ortusunu eve goturdugunde, anne seferber olur o ortuyu mis gibi yapmak icin, gerekirse iki sefer camasir suyuna basar.
siklemez bir ailede ise, cocugun eve masaortusu getirdiginin ve bunun mis gibi ve temiz olarak geri goturulmesi gerektiginin farkinda bile degillerdir belki.
masa ortusunu pis olarak ya da bokla yikanmis olarak geri getiren ogrenci, genelde bitliler sirasinda oturur. bu ilktertipte racondur.
cuma günleri sırayla alınıp ,poşete konan öğretmen masasının örtüsünü eve götürmektir, kimi zaman annemin işi var olum benim annem çalışıyor deyip, annesi ev hanımı olan arkadaşınıza yıkarsınız işi, bazende artık kararmış olan masa örtüsünü karizmanızı sarsmasın diye çantanıza tıkıp, tırım tırım evinize götürürsünüz, genelde dalgın olduğunuz için ,pazartesi muhtemelen evde bırakıp ,okula dönersiniz, eve döndüğünüzde annenizin savruksun çocuk ,lanet çocuk gibi çemkirmelerine maruz kalırsınız...
nedeni bilinmez ancak bu ne kadar yıkarsanız yıkayın rengi kaçmış masa örtüsü , anneyi gerer, sinirlendirir, bir gün fazla kalsa dahi olay çıkarır çemkirir size...**
kocaman poşeti eve götürmeye çalışırsınız o küçücük halinizle, birde benimki yıkamazdı kolay kolayi şimdi modern sıraları var öğrencilerin yapmıyolar öyle şeyler.
o gün perdeyi evde unuttuğunuz için 30-40 velet ders esnasında yoğun güneş ışınına maruz kalıp ders boyunca ters ters size bakar. tenefüste de iki üç tanesi saçınızı yolmaya gelir.
genelde bordo renkli olurdu bu örtüler nedense. bazan da açık mavi. daha çok sınıfın temizlik kolu ilgilendirdi ama onlar da diğer öğrencilere kakalamakta pek başarılı olamazlar, söz geçiremezlerdi ve kendileri götürmek zorunda kalırlardı. kendileri dediğim de iki kişi. bir hafta biri bir hafta diğeri.
evet okulda temizlik kolundaydım.
-PERDELERi ALAYIM MI ÖĞRETMENiM
-HAYIR CANIM SADECE MASA ÖRTÜSÜNÜ BiR DE TOZ BEZLERiNi GÖTÜR.
-BAŞKA YIKANACAK BiRŞEY VAR MI PEKi?
-EVDE BENiM KiRLiLiLER VAR PARANTEZ ONLARI DA VEREYiM Mi
VE SONUÇ BiR DAHA PARANTEZ EVE YIKAMAK iÇiN ÖRTÜ FALAN GETiRMEZ.