ilkokulda döven öğretmenini yine de seven çocuk

entry19 galeri0
    ?.
  1. aklı başına ermediği, seven insanın kızdığında dövebileceğine inanan, o acımasızlığı anne dayağı sanan çocuktur.

    geçenlerde aldığım bir haber beni üzdü. ölmüş o öğretmenim. geçmişe dönünce ilkokulla ilgili, onunla ilgili hatırladığım ve hiç unutmayacağım bir anı...

    defter alması söylenir babaya, okulun son ayı olmasına rağmen defter bitmiştir. baba alır defteri buraya kadar bir sorun yok. özenerek yazmaya çalışan çocuğa sorar öğretmeni

    - niye bu defter böyle kalın , nerden aldın bunu sen?

    - kantinden aldım öğretmenim

    -gel bakayım sen bi.

    öğretmen kantine doğru gider, yanında da ben. nasıl korkuyorum ama, çünkü kantinden almadım o defteri ben, babam kırtasiyeden aldı işten dönerken. babam aldı demek yerine kendi defterimi kendim gidip almışım gibi görünmek istedim, çocukluk işte.

    - çocuk burdan almış defteri, değiştir bakalım çok kalın bu.

    -hocam bende bu defterlerden yok, ben satmadım.

    ben korkudan altıma yapıcam artık, biliyorum çünkü öğretmenimiz ota boka sinirlenen bi tip. dün de zaten cem sırada dururken sallanıyo diye dövdü onu.

    -yalan mı söyledin sen?

    -...

    cevap vermedim korkudan. temiz bi dayak attı. yüzümüze vurmazdı anlaşılır diye. o gün eve gittim ama hiç konuşamıyorum. cevap vermek istesem bile veremiyorum dilim tutulmuş o dayaktan sonra. evi aradı öğretmen. annem gelip dedi.

    -kızım öğretmen diyo ki bu gün okulda düşmüşsün korkmuşsun niye söylemedin? bir de ödevinden pekiyi almışssın.

    -...

    hiç yapılmayan ödevden pekiyi almışım. öğretmenim güzel bir de rüşvet vermiş yani. o zaman için yorumlayamasamda bu şekilde, drumu anlamıştım. ertesi gün çocuklar çağırdı mahalleden, o zaman konuşmaya başlamışım yine.
    öldüğün için yine de üzülüyorum öğretmenim. senin gibiler çok var artık. en azından sen bir şeyler öğretiyormuşsun...
    8 ...
  2. 1.
  3. onun gülümsemesine de şahit olmuş demektir.
    1 ...
  4. 2.
  5. 3.
  6. anneden çok öğretmenin görülmesinden kaynaklanan, bir nevi öğretmeni anne yerine koymak olan çocuk psikolojisinin bir ürünüdür. şu bir gerçek ki, ilkokul öğretmenleri(kalifiye olanlar) yeri geldiğinde anne-babadan çok daha iyi çocuk eğitmektedir. ben ilkokulda çok dayak yemedim ama yediğim dayağı iyi ki yemişim diyorum. keşke şimdi görebilsem öğretmenimi. lisedeki soytarıları görünce sövüp dövmek isteyen bir adamın ilkokul öğretmenini, kendisinden dayak yese bile sevip görmek istediğinden bahsediyoruz. garip iş vesselam.
    2 ...
  7. 4.
  8. 5.
  9. matematikten nefret ederim. hiçbir zaman yıldızımız barışmadı kendisiyle. babamın kafası iyi çalışır matematiğe, çok zorlamıştır beni. ondan olsa gerek nefret ettim. ilkokulda matematik ödevlerimi yapmazdım. öğretmenimiz iki tane defter tutturuyordu. biri ders defteri biri alıştırma defteri. ödevlerimizi alıştırma defterine yapardık. öğretmenimiz ödev kontrolü yaparken şöyle bi çantama bakar, defterimi eller ve unutmuşum öğretmenim, derdim. bariz yalan söylerdim. ve sonuç hep aynıydı. sıra dayağı. tahtaya kalkar teker teker cetvelle ellerimize vururdu. ama ne vurmak. canım çok acırdı.

    aynı şehirde olduğumuz sürece her bayramda, her öğretmenler gününde aradım onu. çok fazla sıra dayağı yedim belki ama çok da fazla sevildim onun tarafından. bunu her seferinde hissettirdi bana. önemli olan o cetveli neden yediğimi hep bildim.

    20li yaşlarımın başında eğitim fakültesinde dayak yemedim belki ama yeri geldi ağır sözler işittim yeri geldi selam verdim yüzüme bakılmadı, evet bunu yapan öğretmendi. şimdi hangisini derinden hatırlayacağım dersiniz...
    1 ...
  10. 6.
  11. garip bir durumdur.hiç unutma ilk dayağımı birinci sınıfta b harfiyle p harfini karıştırmıştım diye yemiştim.çok içime oturmuştu ama ağlamamıştım.başka biri olsaydı hemen anne babasına söyler, ortalığı ayağa kaldırırdı.ama ben kimseye bu olaydan bahsetmemiştim.adam da pişman olmuştur zaten sonradan diye düşünüyorum şimdi.zaten şimdiye kadar ölmüştür bile.allah rahmet etsin.
    3 ...
  12. 7.
  13. 8.
  14. 9.
  15. çünkü o ilktir. aynı ilk sevgiliden yediğin kazık gibidir o dayak.unutamazsın ama seversin.
    2 ...
  16. 10.
  17. "eti senin kemiği benim hatta kemiği de senin" sözünden çok etkilenen öğretmenin gazabına uğramış kurban.

    o el nasıl kalkar ki o çocuğa. bu fikir nasıl düşer ki akla. hadi düştü. döverken düşünmez mi bu küçücük bedenin canı acımaz mı diye. gerçi düşünse dövmezdi. öyle ya. bu vahşi fikri bünyesinde nasıl taşır ki. bu fikre sahip bi insan olmanın verdiği acıyı hissetmez mi kalbinde. nasıl dolaşır sokaklarda insanların yüzlerine baka baka, vicdansız vicdanın rahatlığıyla. "yazık!!" demekten başka ne denir ki o öğretmene.

    "yeni nesil sizin eseriniz olacaktır."

    bıraktıkları eserlerin(!) iyi bir vatandaş, iyi bir eş, iyi bir baba, iyi bir doktor, iyi bir polis, iyi bir öğretmen, iyi bir insan olacaklarını nasıl umarlar!! *

    ilerde inşallah ben de öğretmen olacağım. böyle öğretmenlerin çocuklarından intikam mı alsam. yok yok, öyle bişi olmayacak. ben intikamımı iyi bir öğretmen olarak alacağım. öğretmen nasıl olunurmuş onlara göstererek. gözüne soka soka. hadi bakalım. yiğitler meydanı.
    2 ...
  18. 11.
  19. ilkokul öğretmeni sever de döver de ilkesini benimsemiş çocuktur.
    2 ...
  20. 12.
  21. aslında öğretmeninin de onu sevdiğini bilen öğrencidir.
    2 ...
  22. 13.
  23. şu gerçek ki eğer ortada haklı gerekçe varsa, dayaktan sonra öğretmen ve öğrenci arasında acayip bir yakınlaşma hatta dostluk oluyor. dayağın bir tür bağlayıcılık özelliği var.
    2 ...
  24. 14.
  25. Öğretmenine aşık olan çocuktur. Ne yapabilirsin ki çocukluk işte. Öğretmeni kadın ise annesinin yerine erkek ise babasının yerine koymak istemiştir. Annem döver de sever babam da döver de sever ilkesini benimsemiştir. Doğru mu yapmıştır, hayır yanlış yapmıştır.
    0 ...
  26. 15.
  27. bir zamanlar benim de aynı duygulara sahip olduğum eylem.
    lisedeyken bize ilkokulda yaşadıklarımızı tercüme eden, bizi uyandıran edebiyat hocasından sonra bir daha asla.
    ama şimdi ikisini de sevmiyorum, hatta öğretmenleri sevmiyorum. onlar yerine çocukları seviyorum, aşığım..
    2 ...
  28. 16.
  29. bundan sonrada 4s kuralına uygun olarak mağdur rolünü hayatında barındırması yüksek insandır.
    0 ...
  30. 17.
  31. stockholm sendromunda olan çocuktur. üzerine gidilmemesi gereken çocuktur.
    0 ...
  32. 18.
  33. yaşa hürmet eden çocuktur. öğretmeninden daha bilge davranışlar sergiler.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük