ben okuldan kaçmıştım bir gün sonra da sağlık ocağına götürdüler. tek başına olunca da çok acıdı be. ama aşıyı yapan kadındı, o gün tek tesellim bu idi.
korktuğunu belli etmemeye çalışma çabası. sert erkeğiz ya amk ilk ben iğne olur hahah acımaz ki bu gibi artist artist laflar edip eve gidince canım acıyor deyip yatardım. birde bazen aşıdan sonra erken gönderiyorlardı işte o çok güzeldi lan.
Vakti zamanında bir gün bursaya gitmiş idik, gittiğimiz ev bayağı pis'miş. annem anlattı, döndüğümüzde böbreklerimden ufak bir rahatsızlık geçirip hastaneye yatırılmıştım. iki koluma da belki ondan fazla aşı yapılmıştı, serumlar ilaçlar sürüyle, altı kilo almıştım. ertesi yıl, okulda aşı oluncak demişler, sınıfta herkes ağlarken ben sevinç çığlıkları atmıştım. evet, aşı olmayı seviyorum.
sekizinci sınıftayken aşı olduğumuzda, ilk defa canım yandı yani aşı olurken.
ha bir de, ok atar gibi aşı yapan bir hemşire vardı, sağolsun sayesinde mosmor bir kolla gezmiştim bir hafta.
babam okul müdürüydü. Beni okula erkenden kaydetmişti. Sınıf listesinin en üstünde ben vardım. Sınıfa aşıya geldiler. Birisinin "aşıyı listeye göre sırayla yapalım" dediğini duydum. Çantayı topladım kirişi kırdım. Babam sınıf kapısının arkasında bekliyormuş, yakalandık.
iğneden oldum olası kaçmışımdır. ilkokuldada sınıfa aniden aşıcılar gelmişti. aşı şöyleydi böyle faydları anlatıldı. herkes öğretmen masasının önüne sırayla diziliyordu. bende arada kalkıyorum sıraya giriyorum bi kaç kişi yaklaşınca arkaya dönüyorum sürekli böyle olurken en son gittim yerime oturdum bi daha kalkamadım. herkesin aşı bitti bir tane eksik diyor öğretmen. sesimi çıkaramıyorum hem sona kaldım korktuğum çıkacak hemde vurunamam kaçmam lazım. kol hala açık farketmiyorlar. illa çıkacak o kişi ortaya herkese bakıcaz falan konuşmalar sonra ağlaya ağlaya kalktım ayağa. tuttular ellerimden zorla vurdular iğneyi. hala tırsarım iğneden.
askerde vurulan aynı türde aşının bir hafta boyunca omuzda ağrıya neden olmasına karşın, o yıllarda vurulan peşi sıra aşıların o kadar da acı vermemesidir. aşı sonrası verilen günlük izin de cabasıdır.
piknik tupunun ustunde kaynayan bir kutu icinde igne uclari... evet o zamanlar plastik siringa yoktu. siringa sabit kalirdi.her ogrenciden sonra siringanin ucundaki igne degisir, kaynamakta olan suyun icine geri atilirdi steril olsun diye.
doktorun dik açıyla iğneyi koluma sokması, kemiğe giriyormuş hissi veren iğne ve okulu inleten çığlığım. o doktorun anasını sikiyim ben. zorunlu olmayan aşı kağıdını imzalayan ebeveynime de lanet olsun. o kağıdı yırtmak yerine öğretmene veren beynimi de sikeyim. iğne fobimi oluşturan piç hemşireye binlerce lanet olsun.
selma ile aşıdan kaçmıştık. EL ELE OKULA YAKIN OLAN bizim eve gitmiş VE annemden SALÇALI EKMEK iSTEMiŞTiK.
o salçalı ekmeğin tadını selma'yı hiç unutamam.