ilkokul aşkım, hem bana hem de o zamanlarki en yakın arkadaşıma aşık olduğunu söylemişti. biz de aptal gibi "aa ne güzel üçümüz takılırız." havalarına girmiştik. tabi sonra büyüdüm, akıllandım ama o iki gerizekalı hala akıllanamamış ki ciddi anlamda çıkmaya başladılar. şimdi ikisinden de nefret ediyorum.
sonuç: ilkokul aşkı yaşayabilceğin en amele duygudur ya da ben o şekil yaşadığım için hep böyle bildim.
gelecek aşk yaşamını hatta güven duygusunu etkiler.
ilkokul 4. sınıf:
-emrecanı görünce kalp atışlarım hızlanıyor, tanımadığım bir his.
ilkokul 5. sınıf:
-yaz tatilinden sonra değişmemiş acaba beni ister mi?
ilkokul 6. sınıf:
-son karne gününde onun için giydiğim kıyafeti hatırlıcaktır evet evet bana güldü.
ilkokul 7. sınıf:
-(duygular ağırlaşır ve arabeskle tanışma)bastığın yer olayım emrecan.
ilkokul 8. sınıf:
-emre 1 cann 2 benmmmleee 3, çıkarr 4 mıı 5 arkadaşşlarımm 7 dann gönderdimm 8 kez.
istemedi.
artık istese de farketmez. güven duygusu zedelendi bir kere. arabeskle tanışıldı. imkansız öğrenildi. hayat zor cümleleri yinelendi.
hatta tüm bunlardan kurtulundu şuan gülünüyor bile.
ilkokulda aşk hasarlıysa erken olgunlaşmadır. ya da hiç bir zaman olgunlaşamamadır.
tekme yemektir. hayatındaki ilk aşktan, tekme yemektir. adam sanırım maldı. şimdi piçin teki olmuş. seviyorum diye tekme mi yenir lan. ömrümü etkiledin sen ömrümü. her şey senin yüzünden.
topluca sinemaya gidildiğinde yanına oturmasını beklemektir.
sonrasında o yaşta 3 sene el ele gezmektir.
koskocaman olduğunda bile hala o masumiyeti aramaktır.
halbuki ne anlarsın o yaşta öpüşmekten..
insanın aşık olduğunda belki en saçma tavırlar içine girdiği dönemdir;. çünkü aşkın ne olduğu da tam bilinmemekte, yalnızca çevreden görülüp imgelenen çağrısımsal duygular ve içgüdüler hakimdir bünyeye.. oldukça saf ve masumdur. yalnızca onun da size bakmasını ve konuşmasını istersiniz, o kadar. ama bu o kadar da kolay değildir tabii.akla gelen ilk yol, üzerine bir şey atmak, ittirmek ve zarar vermektir... ilginc...
Masum falan da değildir. Canım istedi anlatayım hadi. 1.sınıftayım daha yoluma yürüyemiyorum, bi çocuk vardı. Hadi adına X diyelim. x ile beni öğretmen hep en ön sıraya beraber oturturdu. neredeyse 3 sene her gün aynı sırada oturduk. beraber dayak yedik beraber güldük, eğlendik. yaşımız biraz büyüyünce bu şapşal benim önlüğümü kaldırmaya başladı. sadece benim de değil, tüm kızların önlüklerinden istediği bir şey vardı. Her neyse, biz 5.sınıfa geldik, bu benim kavalyem oldu dans ettik falan orda bi çekim oldu tabii. araya yaz girdi, 6.sınıfta çıkma teklifi etti, tahtadan da bi kalp yapmış onu verdi bana. çıktık falan 1 hafta sonra ben ayrıldım. sonra her sene her yaz çıkıyorduk ama ayrılıyorduk çünkü görüşemiyorduk. liseye geçince gerçekten sevgili olduk he. bu benim okuduğum okula geçmek istedi, ama annesi izin vermedi. bende telefon da yok tabii, arkadaşın telefonundan sms atıyorum habire. günlerden bi gün ben bunu aradım, ayrılalım dedi. başka biri mi var dedim evet dedi, meğer smslerini kullandığım şırfıntıyla çıkmaya başlamış. lise sona geçtim, bu ikisi gözümün önündeydi habire, ben çok iyi bir üniversite kazandım, onları bilmiyorum ama ayrılmışlar. üniversite başında bu seni görcem diye tutturdu istanbula geldi. akşama kadar gezdik ettik, ertesi gün ayrılıyorum senden dedim. gece sanırım travestiler kovalamış havaalanından dönerken. bu da böyle bir hikaye. şu an bunu okuyorsan senin ben cibiliyetini sikeyim.