ilkokulda andımızı okumak için can atan çocuk

    30.
  1. O çocuklardan birisi de bendim.

    Her sabah sırayla bir sınıftan seçilirdi isteye bağlı olarak, bir gün elimi kaldırdım beni seçtiler.

    Çıktım kürsüye. Okul sekiz yüz kişilik olunca bir anda başım dönmeye başladı. Ellerim terliyor,kalbim hiç olmadığı kadar hızlı atıyor. içimden devamlı "cadı sen ne ettin" diyorum.

    Nitekim hiç hayal ettiğim gibi olmadı. Oysaki ben coşkulu bir şekilde okuyacaktım.. mikrofon yok,bağırmam gerekiyor. Heyecandan sesim titriyor. Sesimi duydukça da aynı anda hem gülmek hem ağlamak istiyorum.

    Günaydın arkadaşlar dedikten sonra rastgele okuduğumu hatırlıyorum, sırasını ve bazı kelimeleri karıştırarak. millet de bozmayıp tekrar ediyordu ama sınıf öğretmenimden sağlam bir azar işitmiştim.

    Hey gidi günler...
    25 ...
  2. 1.
  3. çocuk işte.

    ilkokulun başları. bir ya da ikinci sınıf. sabah ya da öğren. giriş zilinin ardından müdür gözleriyle sorar, bugun andımızı kim okumak ister. az önce çığlık çığlığa top oynayan çocukların görültüsü bile bir anda kesilir, mutlak sessizlik olur. çünkü kimse bu lanet faaliyeti yapmak istememektedir. herkes birbirinin arkasına saklanır, müdürle göz göze gelmemek için çabalar. bu çabayı herhangi bir spor kolunda yapsalar kesin olimpiyat madalyası kazanırlar. bir kişiyse deli gibi parmağını sallamaktır bu sırada. neden böyle bir şey yaptığını ortaokula geldiğinde sorsanız açıklayamaz. ama o kadar isteklidir ki. sanki genç yaşta adı tarih kitaplarına geçecek bir buluş yapamadan kanser olduğunu öğrenen biri gibi, dünyayı kurtarıp ismini ölümsüz yapmaya çalışmaktadır. ama istediği adını ölümsüz yapmak değil, annesinin, öğretmeninin, kız arkadaşlarının kalbine yazmaktır. çocuktur, saftır.

    koşa koşa merdivenleri çıkar ve tek eliyle kavrayamadığı mikrofonu fernando ribeiro gibi sıkıca tutmuştur. ve başlar. türküm, doğruyum, çalışkanım...

    bir anda geçici hafıza kaybına uğramış gibi sesi kesilir. bir iki saniye sonra ise bahceden gelen gülme sesleri bu sessizliği bozar. annesini gururlandırmayı bir yana bırak, utandırmıştır. öğretmenleri onun salak olduğunu düşünmüştür. arkadaşları onunla bir daha konuşmayacaktır. işte böyle düşünür o suskun kaldığı iki saniye içinde. iki saat sürmesine rağmen bitmek bilmeyen matematik dersi gibi gelir bu iki saniye o başka.

    neyse müdür elinden mikrofonu alır ve hayat biter. yine çocuk öyle düşünmüştür. gözleri dolar, ağlar. okulunu değiştirmeyi düşünür.

    ama dedim ya çocuk işte. ertesi gün bu olayı kimse hatırlamaz bile.

    evet işte bir çocuk hitap yeteneğini böyle kazanır. bu çocuk rte'dir. *
    4 ...
  4. 3.
  5. 4.
  6. -andımızı kim okuyacak çocuklar?
    -örtmenim örtmeniiiiim(parmak delicesine sallanır öğretmen görmüyor zanneden çocuk ısrarla parmağını öğretmenin gözüne sokmaktadır)
    -tamam zupihan sen oku haydi çık bakalım.
    (yandaki arkadaşına dönüp garip sesler çıkararak zaferini kutlar ve çıkar okur , okutur andımızı)
    şeklindeki çocuktur büyünce de çok sevimsiz olur bunlar sürekli parmak havada yaşarlar. dövülesi velet çeşidi işte.
    2 ...
  7. 20.
  8. minik ellerinden öpülesi candır.
    2 ...
  9. 22.
  10. değişen popülerlik kriterlerinin en açık göstergesidir. 1.sınıfta andımızı okumak için can atan çocuk bir kaç zaman sonra en arkaya geçmek için çabalayan çocuk olur çıkar.*
    2 ...
  11. 19.
  12. sırada öne geçmek için can atan öğrenciyle aynı kişi olması kuvvetle muhtemeldir.
    2 ...
  13. 2.
  14. "koskoca okul dediklerini tekrarlıyo, ne güzel yaa" diyen çocuktur.
    1 ...
  15. 29.
  16. Ne o çocuk kaldı ne de eski düzen.
    1 ...
  17. 6.
  18. herhangi bir çocuktur.
    bir gün bile okula erken gitmek nasip olmadı. yıllarca hep geç kaldım. okuyamadım bir kez bile andımızı sahnede. hatta değil sahnede, sırada bile sayılıdır okumuşluğum.içimde ukte kalmış o kadar öğrencinin önüne çıkıp andımızı okumak. şimdi farkettim.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük