mini mini birler...(direktman)tembel beşler ve arada kalan haylaz tüm sınıfların arkadaşlarına yaptıkları abukluktan sabukluğa geçmeye yüz tutmuş şakamtıraklar:
- ...(en yakın erkek arkadaş) ...(sınıfın en çirkin kızını) seviyooooo...(sınıf içinde bağırmak suretiyle.)
- sıra arkadaşının mekanına uhu sürmek(japon yapıştırıcısından bihaberiz çünkü).
çay dolu plastik bardağı, yürürken arkadaşının önüne bırakmak. yere değdiği anda çaylar çarpmanın etkisiyle fışkırır arkadaşın üstü başı çay olur, yediğiniz küfürün haddi hesabı yoktur.**
her gördüğü yerde 'meraba, nasıl gidiyor araba?' diye kafiye odaklı şakalar yapan çocuklar vardı. akşam tv'de gördüğü kemal sunal filminden şakalar sunan istiklal marşı bekleyişi şakacıları da mevcuttu. son olarak bruce lee effect olarak 'karnıma son gücünle vur, hiç acımıyor' diye sabahın köründe duvara yaslanıp karnını açan çocuk tipleri de vardı ki bunların osaka samuray okulundan teklif beklediklerini hiç düşünmüyorum. kızlar nispeten daha komikti. örnek şaka: burnunda sümük var diyip kıkırdamak veya yanına oturacak arkadaşın altına silgi-kalemtraş koymak, karakter daha acımasızsa raptiye, dikine pergel..
elin yüzünden büyük olunca kanser oluyomuşunnn! -3 saniye sonra yüzümüz elimizde olduğu için şaaak diye tokat yiyince bir de sümük akarsa karşıdan gelecek tepki- ehehehehehhehe. bana bu şakayı yapmaya çalışıp yapamayan canlarıma öpücük yolluyorum.
0.5 - 0.7 - 0.9 uç isteyenlere "var ama vermem" demek. şaka amaçlı söyleyen de var, söylemeyen de. sanırım bu 1. gruptakiler düşük espri seviyesine sahip bir birey olurlar ileride.*
2. gruptakiler cimrinin önde gideni, fazla arkadaşı olmayan, arkadaşı olduğu zaman onları işleri düşünce yüz üstü bırakan şahıslar olur büyük ihtimal.**
bir sıra öndeki arkadaşa "ali sana diyor" ve bir sıra arkadaki arkadaşa da anında "veli sana diyor" gibi bir şey denilerek birbirine bakmaları sağlanır. "Ne iş, n'oluyoruz, ne diyeceksin, asıl sen ne diyeceksin" falan derken olay anlaşılır ve bu saçma şakayı yapan çocuğa iki kişi dalınır.