Erkek öğretmenlerinki net bir tokattır. O tokat "allah yok din yalan" dedirtecek sertliktedir.
Kadın olanlarınınki ise daha az sertlikte seri tokatlamadır. iki ellerini de kullanırlar. "Ratatatatata..." diye tokat manyağı yaparlar genç dimağları.
ilk olarak yanına çağırırdı ki saçımda ki 4 beyaz o yolu yürürken olmuştur. Ardından şöyle bir diyalog geçer;
*say bakalım zemhery.
-iki kere iki beş.
Daha sonra sol kulağı adeta kocasınınkini kavrarmış gibi kavrar. Havaya kafamla birşeyler yazar ve bunu yaparken sol eliyle sağ yanağımda bir ressam edasıyla sadece kırmızı renkli olan resmi çizmektedir.
sıra dayağı. böyle teknikler kullanan öğretmenler toplu katliamlara da eğilimlidirler.
ayrıca "öğrencileri birbirine dövdürme tekniği" de zamanında çok ilgiyle izlenen dayak seramonileridir. iki tane konuşan öğrenci tahtaya kaldırılır ve birbirlerini tokatlamaları istenir. psikopat ilkokul öğretmenimiz bu iki arkadaşı birbirine düşürmüş de olacaktır. böylece sınıf içerisinde istenmeyen kendi arasında konuşma ve sınıf arkadaşlığı gibi aktivitelerin önüne geçilmiş olacaktır.
tahta kalemi atmak . bu dalda nokta atışında ülke dereceleri vardı . kimi zaman işi şova çevirip tahtada yazı yazarken boş elindeki yedek kalemi bakmadan atardı .
cetvel falan kullanmayı lüzum görmeyerek tekme tokat Allah ne verdiyse girişmek.hem de neden?sırayı gıcırdattı diye.ne psikopat hocalarımız vardı zamanında.
söz konusu iki öğrenciyse; karşıt iki kulak (birinin sol kulağı, birinin sağ kulağı) tutulur, çocuklar parmak ucuna kalkacak kadar yukarı kaldırılır, kafalar birbirine toslanır. yapılması gereken şey en sona yaptırılır : birbirlerinden özür diletilir.
en bilineni favori çekmektir. sebebi ise; çocuğun çektiği acıyı öğretmenin görme arzusu falan değildir tabiki de. bu taktik öğrenciye acayip acı verir, olayın pişmanlığını tüm hücrelerinde hisseder, aynı zamanda acıdan parmak uçlarına çıkarır anında çocuğu. en önemlisi de iz bırakmaz, öğretmeni veli tehlikesi içine sokmaz, etkisi birkaç saatlik süreceği için öğrenci eve gidene kadar unutur olayı.
en klasiği tokattır. şahit olduğum bir vakia şöyleydi. tahtayla bizim elemanın arasında aşşağı yukarı bir metre vardı. tokatla birlikte çelimsiz arkadaşımız tahtayla birleşmişti. gerçekten çok klas bir tokattı ama bu denli bir tokatın klasik tokat anlayışının dışında tutulması gerekir öğretmenler camiasında.
ne hakkı olduğunu merak ettiğim olaylardır.
Öğrencinin kulaklarından tutup kaldırmak ve yüze okkalı bir tokat atıp en sonunda kafayı tutup tahtaya yapştırmak biizim sınıfın ünlü dayaklarındandı..