Okulda bir gün bir kalem ucu girmişti. Ben de sıradan bir sey diye önemsemedim. Sonra bir baktım parmağım sismeye basladi bir kac gün sonra. Ben de gittim anneme "anne benim parmağıma üç batmıştı ya bak ne oldu simdi" dedim. Onu görünce bizimkiler hemen apar topar beni aldilar hastaneye gittik. Hemen doktorlar sanki ölüyormusum gibi bir muamele yaparak ufak bir operasyona aldilar. Parmağını yararak ucu çıkardılar. Bu da böyle olay iste.
arkadaşımın "yakala!" diye attığı uçlu kalemin 0.5 ucunun avcuma girip, girdiği yerden kırılıp, kalemin yere düşmesi ile gelişmiş ve avcumda ufak bir 0.5 uç parçasının kalmasına sebep olmuş bir hadise. doğal seleksiyonun uç vermiş hali. çıkaramadık, kaybolmadı. gitmedi pezevenk. ne yersem yer, ne içersem içer. gıkı çıkmaz.
işte bu yüzden ilkokulda kurşun kalem diyoruz. neden? çocuklar yazdıkça tükenen kalemlerini emek sarf ederek açsın diye.
çöplüğün yanına gidip arkadaşlarıyla geyik döndürüp sosyalleşsin diye. yoksa 0,5 ucun vay mı? kıymızı ucum biimmşte. gibi cümleler ortalıkta gezer. çocuk dediğin alacak kalemi cart curt açacak. yeri geldiğinde bıçakla düzecek kalemini.
ne kadar çok üretirse o kadar çok tüketecek.
uçlu kalemler ortaokuldan sonra daha müsait zannımca.
neyse lafı fazla dolandmayım; lise yıllarında da uç girebilir ele, boyna, karna.
hiç unutmam elemanı lisede uçlu kalemle delik deşik etmişlerdi.
uçlu kalem ilkokul döneminde rizktir.
kamu spotunu da koydum mu?
ilkokul zamanı gözüme kaçan kırmızı kalem ucu gözümü kıpkırmızı boyamıştı, hoca da paniklemişti bir şey oldu diye. neyse ki sonradan kırmızı kalem ucu kaçtığını anlayıp lavaboda peçeteyle çıkarmışlardı. *