o evin biraz üstünde sırtından yere yatırılmış s harfi şeklinde dağlar vardır ki... resmin olmazsa olmazıdır.
dağın hemen altında akan bir nehir vardır ki... dağı yukarı kaldırmakla yükümlü bir kriko görünümündedir.
uçan kuşlar m harfini andırır. hatta andırmaz. m harfidir lan resmen.
evin yanındaki çiçeklerin boyu evi geçer. hatta ağaçları da geçer.
ancak bütün samimiyet o tüten bacadadır. çocuğun sıcak yuva arzusunu yansıtır. birçoğunun hayatında tüten bacalı müstakil bi evde yaşamışlığı, belki de tüten baca görmüşlüğü yoktur. apartman daireleri arasında bunalmış yaşam formudur çoğu. renklerden habersizdir.
buna rağmen çocukların inatla kahverengi dağları, mavi ırmakları, yeşil ağaçları çizmesi... tüten bacaları inatla düşünmesi... hem sevindirici hem üzücüdür.
bacaya eşlik eden iki dağın arasından doğan güneş ve yeşil yuvarlak ağaç vardır. bir de elmayı simgeleyen ufak kırmızı noktalar vardır bu yuvarlağın içinde.*
Çocukluk muhayyilesinin en masum saplantılarından biridir aslında. Bunu çizen çocuk belki kesin çizgilerle çizdiği dağların arasından da güneş çizer. Ama mevsim onun için önemli değildir. Evin bacasının tütmesi demek çocuk için mutluluk, sıcaklık demektir. Hani ocağı tütmek diye bir deyim vardır ya. işte bacası tüten ev ocağı tütmek deyiminin çocuk zihnindeki tezahürüdür. Masumluktur, güzelliktir.
önce güzel bir ev ve evin önünden geçen küçük bir çay ile tam tepede güneşi çizip ardından arkada ki sıra dağları bombeli çizip tam arasına, unutup 2.güneşi çizen başka biri varmıdır diye düşündüm hep. öğretmenin bana "oğlum niye 2 tane güneş çizdin?" sorusuna cevaben; (bir bok yemişiz ya düzelteceğiz) "güneş değil o ay örrtmenim" diyerek kadının ikinci kez yarılmasına neden olmuştum. halbuki ben güneşin istediği zaman istediği yere gidip dinlenebildiğini düşünüyordum o zamanlar ne bilelim güneşin böyle sistemin uşağı olduğunu.
sürekli aynı resmi yapanların çizdikleri evdir. ben de etrafı küçük çitlerle çevrili bir ev, yakınından geçen bir akarsu, geri planda dağlar ve dağların arasından doğmakta olan bir güneş çizerdim.. * hala daha çizerim bunu.. yalnız ana okulundayken güneşe, gözler ve gülen bir ifade eklerdim. öğretmenle annem: güneş gülmez deyince vazgeçmiştim.. gülüversin canım niye küçücük çocuğun içindeki gülümseme duygusunu köreltiyorsunuz da?..
cocukların zihinlerinde oluşturdukları, daha sonra birisinin ''yazın baca tütmez'' sözüyle dengesizlik oluşturak uyumsanan, gelişimsel bir dönem durmudur.şemadır.
içinde yaşamak istediğim evdir,yanında şırıl şırıl akan deresi,kötü çizilmiş meyve ağacı uzakta da ve dağın arasından doğan güneş küçük m harfi şeklinde kuşlar.hayallerimin memleketidir.keşke orda yaşasamdır.
doğru bir uygulamadır. resme hareketlilik katma olayıdır. baca genel bir ifadedir.
mutfak bacasıdır odun ateşinde yemek pişer (bkz: eski evler)eskiden tüp yoktu bazıları bilemeyebilir.
banyo bacasıdır banyo kazanı yanar herdaim.
soba bacasıdır malum aylarda yanar zaten.
not: kendim ressamım.