ilkokul ogretmenimin urfali ve sira gecelerinde saz calan birisi olmasi sebebiyle, 5 sene boyunca gunde 2 saat saz esliginde urfa turkuleri dinleyerek gecirmeme sebep olmus ders. ona katilip guzel eslik eden pekiyi alirdi.
milletin ogretmenleri muzik dersini matematige cevirir, bizimki hizini alamaz matematik dersinde de saza devam ederdi.
en nefret ettiğim dersler arasındaydı.. flüt çalmayı bilmemekten ziyade bir türlü bu zımbırtıyı bana öğretecek olan öğretmenın flütü bana sevdirememesinden kaynaklanıyo tabi. aslına bakacak olursak sadece öğretmen değil fliütün kediside hoş gelmıyordu bana.. temizlemesi filan. arkadaslarımın o flütün içindeki salyamsı sıvıyı birbirlerinin üzerine attırmasından nefret edıyordum. ıslık çalarak geçtiğim bir derstir ayrıca. o flütü bana sevdiremeyen hoca bir gün sözlüde herkezin şakır şakır flüt çalmasını istemektedir. ben ise flüt bile götürmüyordum o derse. sözlüdede diğer arkadaşlarımın çaldığını ıslıkla çaldım ve hocamın ıslıkta bir müzik çeşididir diyerek sözlüden geçer not almamı sağlamıştır..
genelde karneye dört gelen tek derstir. sesi iğrenç, beceriksiz olan öğrencinin şevkini iyice kıran ve sorunlu hocalarla mücadeleyi öğreten derstir ayrıca.
genelde herkesin bos ders olarak gördügü, bütün yilin bir flüt calarak bir de solfej okuyarak gectigi ve hemen hemen kimsenin bir problem yasamadigi ders. sayet ki berbat bi müzik kulaginiz varsa ve sözlü esnasinda da heyecanlandan parmaklariniza hakim olamayip bambaska bir eser meydana getirirseniz, bütün sene boyunca alay konusu olabilirsiniz.
eskiden ilkokulu bitirince anadolu lisesi sınavları oldugundan,"müzik de neymiş bir ders daha matematik/türkçe/hayat bilgisi yapalım" diyen hocalar sayesinde, ilkokul 3 itibariyle yapılmayan ders.
kim tarafından bestelendiği çok merak edilen ilginç müzikler e$liğinde geçen derslerdir.
saçma sapan besteleri okuyorsun iyi güzelde birde $u notaları ile okumak kısmı olmasa dediğimizde çok olmu$tur.
