ilkokulun son haftası hatta çarşamba günü * bir çocuğun size çarpıp düşürüp kafanızı yarmanıza sebep olması, aynı zamanda dizlerinizin de parçalanması gibi asla unutamayacağınız izler bırakan günlerdir.
boyna asılan delikli silgi. yağmur yağdığında dört köşesine düğüm atılan beyaz mendiller. ayağa zarar vermeyecek tüm materyallerle oynanan futbol maçları. aşkı konu alan çocuksu alayları. ve şirinyerin güzel sokakları...
nefret ettiğim sınıf öğretmenim dışında hemen herşeyi güzel olan günler. okuldan kaçıp tüm maltepe emniyet teşkilatını ayağa kaldırdığımı da dün gibi hatırlıyorum.
okula aşık olduğumuz ve hocalara ve kız arkadaşlara karşı hiçbir kötü düşüncemizin olmadığı zamanlardır. bide şu var tabi ki bütün derslerimiz 5 olurdu.
yerli malı haftası ve biz okulda pastalar yiyeceğiz diye annelerin telaşla pasta börek yapması, sıraların sınıfta u şeklini alarak sıralanması. öğretmenin beden derslerinde ve boş derslerde matematik işlemesi. vs.. vs..
her pazartesi tırnak ve mendil kontrolü yapıldığı,
cuma günleri beslenme çantasında muz ve salamın serbest olduğu, onun dışında çocukların gözü kalır diye yasak olduğu günlerdi.
radyoda bu şarkıyı duyunca hatıra gelendir, insanın içini tatlı bi hüzün kaplamaktadır. meğer ne kadar melankolik bir çocukluk geçirmişim. dalavera'ya selam olsun.