çooook uzun zaman önceydi. ahahaa durun lan durun. şimdiki trend gibi, götümden hikayeler uydurup uzun uzun yazıya kasmıcam. ama uzun zaman önceydi.
leblebi tozunun, kutuda ipek böceği alıp beslemenin, dandik plastik bi makinada tıkırttt tıkırttt diye değiştirilen fotoğraflara bakmanın eğlenceli olduğu yıllardı. aşk nedir, kazık nasıl yenir gibi soruların henüz kitabı çıkmamıştı o dönemde. tarifsiz duygularla yaz tatiline girilir, yine o yaşta farkında olmadan özlemenin hakkı verilirdi.
yaz bitsin de hemen göreyim diye iç geçirilirdi. ama acı olan yaz bittiğinde hep bi hayalkırıklığı beklerdi sizi. o küçük aşkın ailesi ya başka memlekete taşınırdı ya da deve gibi boy atıp sizin 3 misliniz haline gelirdi.
sadece ilkokul yıllarında ister insan tatilin bitmesini, bi de bu kadar temiz sevebilmeyi.