defterin çeşitli yerlerini ataç yardımıyla düştüğü müşkül durumdan kurtarmak ve bundan dolayı mutlu olmak..beslenme saatinde tüm sınıfla aynı anda yemek yemek.öğretmene yalakalık yapmak...
-kırmızı kalemle çizilen çizginin soluna kenar süsü yapmak
-saç diplerine kadar kırmızı kalemi bulaştırmak
-yakalambaçta sadece aşık olunan kızın peşinden koşmak
-kokusuna dayanamayıp arı mayalı silgi yemek
-bütün ders, kokulu not defteri koklayıp kafayı bulmak
-yeni alınan ayakkabıya 'aaa yeni miii' diyerek basmak
-bir kişi tuvalete gidebilir miyim deyince bütün sınıfın çişi olduğunu hatırlaması
-beslenme çantasına elma koyup her seferinde aynen eve götürmek
her pazar yıkanmak, tırnakları anneye kestirmek, çantayı hazırlamak, mustafa yolaşan' ın sunduğu pazar 90 küsürleri izlemek, daha sonra da bizimkileri izleyip, parlıement in sunduğu pazar gecesi sinemalarını izleyememenin verdiği hüzünle uyumak...
kızlar için orta okul ve lisede beden eğitimi derslerinde, bi sonraki derse kolaylık olsun amacıyla çorabın çıkartılmayıp üstüne eşofman giyilmesidir.
rahatsızlık ve sıkıntı yüksektir.
her şey bir sonraki derse çabuk hazırlanmak içindir
o içteki çorabın ağı aşşağıya doğru kayar kendiyle beraber eşofmanın ağnıda sürükler.