20.12.2010 ve 27.12.2010 tarihli muhabbet kralı na konuk edilen (27.12.2010 tarihlisine zorla kattırmış kendini) türkiye gıda ve içecek sanayi federasyonu temsilcisi.
söz konusu tarihlerde gıda ve sağlıklı beslenme üzerine konuşuluyordu.
hanımefendi! ne hekim, ne beslenme uzmanı, ne de ziraatçi. program da bir de istanbul üniversitesinden hekim! olan kenan demirkol hoca vardı..
kenan hoca karşısına trilyon dolarlık bir sektörü almış konuşuyor. hazır gıdalarla beslenmenin, paketlenmiş ve rafine gıdaların vüduda yaptığı olumsuz etkilerden bahsediyor, -ki bu zararlar sanılanın aksine müthiş fazla. adeta insan neslinin sonucu getirecek potansiyelde- bu kadın sürekli lafa karışıyor. yok efendim paketlenmiş gıda daha sağlıklıymış, yok daha güvenliymiş. sanki insan denilen tür 5 milyon yıldır paketlenmiş gıda yiyor.
hekim misin? yok. uzman mısın? yok. peki nesin? bir federasyonun basındaki yüzüsün. özellikle seçilmişsin çünkü psikologsun. insanları en kolay kandırabilecek meslek dalının azazısın. işin insanları kandırıp paketlenmiş ve rafine gıdalarla beslenmek. böylece şirketinin kasasını doldururken bilinen bütün kronik hastalıklara yakalanacakları uyarısını yapmadan onları zehirlemek.
utanmadan kenan demirkol u tehdit ediyor bir de: ben ve federasyonum! sizi çok seviyoruz hocam. -hemen ardından zorlama bir sırıtış. işte bu sırıtış ardında insanların cebine ve sağlığına göz dikmiş bir canavarın maskelendiği sırıtıştır-
kenan hocam omega3-omega6 dengesizliğinin rafine gıdalarda had safhaya ulaştığından, bunun iltihabi (koroner kalp hastalığı dahil) bir çok hastalığın ana nedeni olduğundan bahsediyor, gdo lu gıdalara ihtiyaç olmadığını, dünyada an itibariyle normal yollarla yapılan üretimin dahi 12 milyar kişiye yeteceğini, gdo lu ve paketlenmiş gıdaların muazzam zararlı olduğundan ve daha onlarca önemli konudan dem vuruyor, bu kadın iki de bir araya girip yok öyle değil diyor. (kendisi cerrahpaşada hekim olduğu için!...)
kadın sıkılmadan kendini zorla ertesi haftaki programa konuk ettirdi bir de. sebep ne? geçen hafta kenan hocanın ayarlarından vakit bulup millete nasıl daha çabuk ve acı çekerek ölürsünüzü iyi anlatamamışmış.
okan bayülgen in konuyla bu kadar alakasız bir insanı programa çıkarması zaten okan bayülgen açısından handikap oluşturdu. iki de bir "ben sizi kendime daha yakın hissediyorum" falan diyordu. arada sizin sayenizde para kazanıyoruzu da programa yapıştırıyordu. yaptığı doğru bir şey değil ya o başka konu.
kenan hoca dan yediği kaliteli ayarlardan sonra umarım bir daha televizyona çıkıp sahte sırıtışıyla insanları kandırmaya çalışmaz. ama çok zor. çünkü okan bayülgen in dediği gibi: biz sizin sayenizde program yapabiliyoruz.
