hala erdoğan'ı abd projelerinin önünde engel zannedenler var. yahu erdoğan geldiği günden beri hangi projeyi engelledi. israil-lübnan sınırına türk askeri gönderilmesine mi? böylece israil hizbullah tarafından gelen tehdidi bitirdi. malatya kürecik'e kurulan radar mı?
yok erdoğan güneyimizde kürt devletine izin vermeyiz demiş. eee sonuç. sen suriye'de bir iç savaşı körüklediğinde orada ne olmasını bekliyordun? türk sağı hesap kitap bilmez. neden 2 dünya savaşına girmedik diye dert yanan eşekler var bugünde. türk sağında illa bir taraf olma tutkusu var. bu arada güle güle suriye de kürt devleti kuruldu yakında kuzey ırakla birleşir. sonrasına bakarsınız. barzani oraya da anlaşabileceği bir yönetim kurarsa bunu hiç engelleyemezsiniz.
erdoğan bop eşbaşkanıdır.
gelelim ilker başbuğ'a. dün adam darbenin başarısız olması için yapıldığını cia'nın darbecileri aslında başarısız olacakları bir eyleme ikna ettiğini söyledi. neden tiyatro dedik biz buna. çünkü amaç erdoğan'ı siyasi olarak daha güçlü yapmaktı. şimdi kim soruyor suriyelilerin vatandaş yapılmasını, kim soruyor israil ile yapılan anlaşmanın rezilliğini? kimse.
erdoğan bu darbenin gününü saatini emin olun sizden daha iyi biliyordu hatta yapanlardan da.
Bakın ortada bir gerçek var. Bu adamı seversin sevmezsin ben o boyutta değilim, ama madem bu kadar seviyodunuz dün akşam yayına katılmadan önce neden ilker paşa demiyordunuz öncelikli soru bu, samimiyetiniz, ilgi alakanız gerçekten takdire şayan ama rüzgar nerden eserse oraya da dönmeyin çok anlaşılıyor evet.
ilk kitaptan sonra ceza evine giriyor. hali ile hükümetle de arası ters hop bir kitap patlatıyor içeriden
"20. Yüzyılın En Büyük Lideri: Mustafa Kemal"
bakıyor birileri atatürke atatürk diyemiyor mustafa kemal diyor çat bir kitap daha
"20inci Yüzyılın En Büyük Lider: Atatürk"
tatlı geldi yazmak buradan yardırdı:
Suçlamalara Karşı Gerçekler (2013, Kaynak Yayınları),
Nasıl Bir Türkiye (2015, Kaynak Yayınları),
Ermeni Suçlamaları ve Gerçekler (2015, Remzi Kitabevi)
Unutulan Ada Kıbrıs (2016, Kırmızı Kedi)
çok milliyetci vatansever ya;
uşakta buna soruyorlar doğuda 2 şehidimiz var ne diyeceksiniz diye cevap:
"bırak şimdi, 30 ağustosu kutlamaya geldik"
genelkurmay başkanıyken hükümetle aran çok iyiydi, şimdi ne oldu?
dokundular değil mi?
şimdi saf değiştirdin.
benim için seni sevmeme kıstası bu kimi arkadaşlar için ise tam tersi
kısa dönem askerlik. neden kaldırmak isterdin bunu?
hayır mantığın neydi gerçekten?
25 yaşında üniversite mezunu olarak askere gidecektim. 26-27 yaşında çıkacağım ve iş hayatına atılacağım.
sonra?
yoktu değil mi oğlun? fark eder mi olsa da zaten yollardın amerikaya, hiç olmadı çakardın pembe tezkereyi ohh.
paşa çocuğu 15 ay askerlik mi yapar?
özetle hiç tekin olmayan insan şeysi.
edit: oğluşu varmış. ne yaptı bilmiyorum askerliği. iftira atmayalım bak burada oğluş
Büyüklük odur ki, hiç kimseye iltifat etmeyeceksin, hiç kimseyi aldatmayacaksın, memleket için gerçek ülkü neyse onu görecek, o hedefe yürüyeceksin. Herkes senin aleyhin de bulunacaktır. Herkes seni yolundan çevirmeye çalışacaktır. işte sen bunda karşı koyuşları yok eden olacaksın. Önüne sayılamayacak güçlükler yığacaklardır. Kendini büyük değil küçük, zayıf, araçsız, hiç sayarak, kimseden yardım gelmeyeceğine inanarak bu güçlükleri aşacaksın. Ondan sonra sana büyüksün derlerse, bunu diyenlere de güleceksin.
Adam gibi adamdır. Biri demiş efendim adam viskiden refl.... biri demis dinsiz iman.... Ulan birkez olsun bir insanı dini seçimleri ile yargılamayın yobazlar sizin dinsiz dediğiniz adam Fetö ile ilgili 2004 yıllarinda hükümeti uyardı taa o zaman da dedi ama hükümet ile araları iyi olunca hiç elleşmediler sonra günümüze geldik.. Çok yaşa ilker paşa yobazlar hariç her zaman her daim her şekilde senin arkandayiz... Neyse hadi ilker başbuğ dinsiz devam edin.
https://galeri.uludagsozluk.com/r/1139918/+
Emekli genel kurmay başkanımızdır.
2013 agustosta haksız yere tutuklanıp 3 yıla yakın hapis yatmıştır ve o eski günlere ithafen kendi el yazsıyla yapmış olduğu açıklama...
2 saatlik yayını değil, 4 saate yakın olan bu videosunu izleyin. paşa her şeyi döküyor ortaya.
cemaat tehlikesine karşı sene 2010 da recep tayyip erdoğan'a "bu cemaat tehlikesi bugün bana yarın size" diyen ve karşışığında recep tayyip erdoğandan "komutanım çok abartıyorsunuz" cevabını alan ve bunları bize anlatan paşa.
"2012-2016 arası cemaatle savaşan tek kişi recep tayyip erdoğandır. kimse o da destek olmadı" diyerek muhalefet partilere bu cümleyle beraber dolaylı olarak bu konuda eleştirmiştir.
kendisinin doğruları söylediğinden adım gibi eminim. üşenmeyin izleyin.
Ergenekon davası başladığında görevdeydi ve olanlara en ufak bir yorum bile yapmadı boru moru saçmalığı dışında o da bir şovdu zaten ve sessiz kaldı ne zaman iş kendisine döndü bir anda büyük bir vatansever büyük bir ülke sevdalısı oldu. Cemaat en yoğun senin döneminde kadrolaşıyor sen hala televizyonlarda ben şöyle askerdim böyle askerdim diyorsun.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin 26'ncı Genelkurmay Başkanı olan Orgeneral ilker BAŞBUĞ, 1943 yılında Afyonkarahisar'da doğmuş, 1962 yılında Kara Harp Okulundan, 1963 yılında Piyade Okulundan mezun olmuştur.
1971 yılına kadar Kara Kuvvetleri Komutanlığına bağlı çeşitli birliklerde Takım ve Bölük Komutanlığı yapan Orgeneral BAŞBUĞ, 1973 yılında Kara Harp Akademisini kurmay subay olarak bitirdikten sonra; Genelkurmay Plan Harekât Daire Başkanlığında Karargâh Subaylığı, Kara Harp Akademisi Öğretim Üyeliği, Belçika / Brüksel'de NATO Uluslararası Askerî Karargâhında Cari istihbarat Plan Subaylığı, Kara Kuvvetleri Komutanlığı Plan ve Prensipler Başkanlığı Savunma Araştırma Şube Müdürlüğü ve 51'inci Piyade Tümeni 247'nci Piyade Alay Komutanlığı görevlerini yürütmüştür.
ingiltere Kara Harp Akademisi ve NATO Savunma Kolejini de bitiren Orgeneral ilker BAŞBUĞ, 1989 yılında Tuğgeneralliğe terfi etmiştir. Tuğgeneral rütbesi ile Belçika / Mons'ta Avrupa Müttefik Kuvvetleri Yüksek Karargâhında (SHAPE) Lojistik ve Enf. Daire Başkanlığı ile 1'inci Zırhlı Tugay Komutanlığı görevlerinde bulunmuş, 1993 yılında Tümgeneralliğe terfi etmiştir. Tümgeneral rütbesi ile Jandarma Asayiş Komutan Yardımcılığı ve Belçika / Mons'ta Millî Askerî Temsil Heyeti (NMR) Başkanlığı görevlerinde bulunmuş, 1997 yılında Korgeneralliğe terfi etmiştir. Korgeneral rütbesi ile 2'nci Kolordu Komutanlığı ve Millî Güvenlik Kurulu Genel Sekreter Başyardımcılığı görevlerinde bulunduktan sonra 2002 yılında Orgeneralliğe terfi etmiştir. Orgeneral rütbesi ile Kara Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanlığı, Genelkurmay II nci Başkanlığı, 1'inci Ordu Komutanlığı ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı görevlerinde bulunmuş, 30 Ağustos 2008 tarihinde atandığı Genelkurmay Başkanlığı görevinden 30 Ağustos 2010 tarihinde emekliye ayrılmıştır.
Orgeneral BAŞBUĞ; TSK Üstün Cesaret ve Feragat Madalyası, TSK Üstün Hizmet Madalyası, Pakistan imtiyaz Nişanı, TSK Şeref Madalyası, Gambiya Özel Şeref Madalyası, ABD Liyakat Madalyası, Arnavutluk Altın Kartal Madalyası ve Kore Cumhuriyeti Tongil Liyakat Madalyası sahibidir.
Bayan Sevil BAŞBUĞ ile evli olan Orgeneral ilker BAŞBUĞ'un 2 çocuğu vardır. ingilizce bilmektedir.
Kaynak: tsk.tr
Geçen sene okulumuzda konferansa gelmişti. Yaklaşık 2 saate yakın konuştu. Konferansına bir yarım saat geç kalmıştım ve keşke daha önce gelsemde konuşmasını baştan dinleseydim demiş üzülmüştüm. Henüz kitaplarını okumak nasip olmadı ama umarım 2017 de okuyacağım ilker Başkan.
subaylar ergenekondan içeri alınırken izliyordu, c.b değil olsa olsa çomar olur.
şimdi tsk diye bir şey kalmadı. süresi dolmadan yapsaymış bir darbe, tek emrine bakardı sonra süresi doldu ve çok güvendiği akp ve adalet tarafından tutuklandı.
2001’de ABD’de George W. Bush Başkan oldu. Onun dönemi, ılımlı islam projesine inanan Yeni Muhafazakârların (Neo-Con) dönemi olarak ortaya çıkacaktı. Ayrıca Irak’a askeri müdahale planları üzerinde çalışmalara başlanmıştı. 15 Kasım 2002’de Ankara’daki ABD Büyükelçisi, Washington’a şöyle bir telgraf göndermişti: ‘Türkiye’de ordu, bürokrasi ve yargıdan bir derin devlet vardır. Derin devletin merkezinde de ordu bulunmaktadır. Derin devlet, ABD’nin de desteklediği reformların önündeki en büyük engeldir.’ Bush yönetimi; Türk ordusunu, derin devlet olarak görmekteydi. Bu derin devlet; Ortadoğu’nun yeniden şekillendirilmesine, ılımlı islam konseptinin uygulanmasına, Türkiye’deki terör sorununun ‘siyasi çözüm’ ile çözülmesine engeldi. 1 Mart 2003’te tezkerenin geçmemesinin sorumluluğu da TSK’ya yıkılınca, bu yönetimin TSK’ya karşı yapılanlara sıcak baktığı, devlete ait bazı kurumların ve kurumlardaki bazı kişilerin bu oyunda rol aldıkları veya destek verdikleri ifade edilebilir. (Ergenekon davasının temyiz duruşmasında söyledikleri.)
"Allah Allah" nidalarıyla taarruz eden bir ordu, nasıl Allah'ın evi camiye bomba atar?! Vicdansızlıktır! Lanetliyorum bu iddiaları!"
Balyoz davasında söylemiş bu sözleri, insanın kanına dokunuyor. Askerinin itin köpeğin önüne böylece atılması zoruna gidiyor. Ama elbet bir gün hesap günü gelecek paşam.
akp-cemaat kumpasına direnmek yerine kozmik odanın kapılarını açan, astlarını feda ederek hapisten kurtulmaya çalışmasına rağmen başaramayan general. amerikancı bir isimdir.
