deniz feneri'nde atalay'ın köstebekliğine zerre ses etmeyen sözde demokratların pek sevindiği tutuklamadır. bunlar ohh demokrasi geliyor diye sevinirken sürekli akp karşıtlarının tutuklanması akıllarına gelmez.
akp'nin kendi dini rejimini oluşturması adına bir adım daha...
3 ekim 2008 aktütün karakoluna pkk saldırısının hesabının sorulacağı tutuklamadır. o ana kuzularının nasıl olup da yem edildiğinin, onca istihbarat bilgisinin ne taraflarına soktuklarının hesabının sorulacağı tutuklama:
dipsiz kuyuya dönen bir ülkede pek de şaşırılmaması gereken durumdur. tsk olanları sineye çekmektedir ya yavaş yavaş tükenmektedir yada o küçük kıvılcımı halka bırakmaktadır. unutulmasın ki dibe vuran yükselir.
cemaatçilerin diktatörlüğüne diktatörlük katmıştır. yakında bu ülkede akp dışında düşüncenin olmayacağını gözümüze sokmuştur. ne chp, ne bdp, ne mhp, ne de diğerleri. hangi düşünce olursa olsun. tek düşüncenin sadece ampul olduğunu göstermiştir. yazıklar olsun özgürlüğe.
edit: diktatörlüğü görmezden gelen kardeşim. helal olsun sana. inandığın dinin cennetinde hurilerle olman dileği ile. ne de olsa fani dünya.
Dikkat cekici bir durumdur. Bu isin sonu nereye varicak insanlar tarafindan merak edilmektedir.
Isin garibi bu kadar gucluyse adalet sistemimiz mecliste dolasan teroristlere ne demeli. Suclu ise elbet cezasini cekecek. Ama suc isledigini bile bile sirf dokunulmazlik yuzunden insanlara dokunamayan, belkide dokunmak istemeyen bir adalet sistemimiz var. Her seyi degistiren meclis dokunulmazliklarin kapsamini degistiremez mi?
herkes gibi ben gibi sen gibi tayyip erdoğan gibi ilker başbuğ da ülkede dönen sistemin bir parçası. "yok ya ne sistemi benim ne alakam var ya" demek hiç birşeyi değiştirmez. istesekte istemesekte bizler bu yapıların bir parçasıyız ve savaş, atom bombası vs gibi şeyler olmadığı sürece bu devran böyle sürüp gidecek. dün erdoğan girdi cezaevine bugün başbuğ. eskiden menderes asılmıştı. ondan sonra deniz gezmiş. insanlar saçma sapan nedenlerle ölecek. tüketim çılgınlığı alıp başını gidecek. o yüzden diyeceğimiz odur ki devran böyle sürüp gitse de bişey yapmalı
MADDE 6 VI. Egemenlik
Egemenlik, kayıtsız şartsız Milletindir. Türk Milleti, egemenliğini, Anayasanın koyduğu esaslara göre, yetkili organları eliyle kullanır. Egemenliğin kullanılması, hiçbir surette hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılamaz. Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi kullanamaz.
ZÜMREYE ve SıNıFA BıRAKıLAMAZ (Altı çizili) Herkes suspus izliyor ama bu ülkenin egemenliğini fettullah gülen ve onun cemaatine mensup kişilere kim verdi? Bu adamlar siyasi parti kurup demokrasiye direkt katılmak yerine parazit gibi her iktidar olan partiye yavşayarak başlarındaki adamın deyimiyle bu ülkenin can damarlarında dolaşıp sisteme hakim olma hakkını kendilerinde nasıl görüyorlar? Kendilerince elit oligarşi diye adlandırıp amerikan gizli servisi CIA örgütünün istihbarat desteği ile tasfiye ettikleri kemalist anlayış yerine kancıklık ve döneklik üzerine kurulu sakat ideolojileriyle hep eleştirdikleri derin devletin ta kendisi olmuşlardır. Şu an bunu okuyan kendini Türkiye Cumhuriyeti'nin bir parçası olarak görenlere ve bu ülkeyi koruması için her türlü imkanı ve manevi desteği verdiğimiz şerefli Türk ordusunun subaylarına sesleniyorum: Bu ülkeyi fettullah gülen ve parazit tebasından kurtarmak için beklediğiniz her sürede içine atılacağınız zindanların duvarlarını kalınlaştırmaktan başka birşey yapmıyorsunuz.