Klişe bir söz vardır:
"Naziler komünistler için geldiğinde sesimi çıkarmadım; çünkü komünist değildim.
Sosyal demokratları içeri tıktıklarında sesimi çıkarmadım; çünkü sosyal demokrat değildim.
Sonra sendikacılar için geldiler, bir şey söylemedim; çünkü sendikacı değildim.
Benim için geldiklerinde, sesini çıkartacak kimse kalmamıştı."
insanların açıklan(a)mayan sebeplerle, resmi dayanağı bulunmayan uyduruk gerekçelerle, ya da sırf çoğunluğun ideolojisine uymadıkları için tutup götürülmeleri sırf ideolojinize uyuyor diye sizi memnun etmesin. Nitekim hangi grubun ne zaman nerede olacağı -hele ki Türkiye özelinde- hiç belli olmaz.
cumhuriyetin bittiğini gösteren son adımdır.anlayamıyorum koca genelkurmay başkanı devleti liseli ergenler gibi niye internetten devirmeye çalışssın birde başta herkesin telefonunu dinleyen bir diktatör(adaletsiz kalkınma partisi)varken oldu olacak birde akp yi devirmek isteyen 1000 kişi bulurum diye sayfa açsaydı.
bundan daha vahim olanı ise vatandaşın hala kayıtşız şartsız bu adaletsizliği yapanları savunması ya bu kadar mı cahilsiniz biraz kafanızı çalıştırın artık yeter hadi genelkurmay başkanı daha taze gazetecilere bakın akpli olmadıkları için içerde hemde pkk yı destekleyip molotof atıp milletin malına,canına zarar verenler dışardeyken!!!
halkımda şok etkisi yapan tutuklama.
bizim ülkede başbakanlar asılır alkış tufanı kopar, genelkurmay başkanı tutuklu yargılanınca kıyametler kopar.
işte böyle sivil iradeli özgür ülke bizim ülke.
koskoca başbakanlar asıldı bu ülkede insanlar hala şaşırabiliyor?
ilker başbuğ'un tutuklanması zaruri hale gelmiştir. çünkü hükümeti yıkmaya çalışan bir grup vardır ki buna örgüt diyoruz hükümet aleyhine illegal yollardan propaganda yürütmüş ve bu amaçla eyleme geçip internet siteleri kurmuştur. bunu hayata geçirenler ise görevin üst kademe tarafından verildiğini ve genelkurmay başkanınında bu olayların emrini veren kişi olduğunu söylemişlerdir. adalet olan ülkelerde konumuna bakılmaksızın kanunları çiğneyenler yargılanır. emir komuta sonucu alttaki subaylar kanunlara aykırı emir aldıklarında suç duyurusunda bulunmak ve bu emirlere uymamakla yükümlüler. ancak üstlerinden emir almak hafifletici sebep sayılabilir.
yaşananlar a few good men filminin bir benzeri. ilker başbuğ savunmasında o filmde olduğu gibi temayüllerden, gerekliliklerden ve kendinin konumu, kişiliği, hizmetleri gibi şeylerden bahsederek inançlı bir şekilde kendini savunacak. yaşananların suç olmadığını iddia edecek ki öyle inanıyor. onun gibi inanan yani askerin darbe yapmasını, hükümet devirmesini görevi kabul eden medya dahil bir çok kurum ve kişiler var.
sonuç ne olacak derseniz savcılar veya yargıçlar istemeye istemeye bile olsa olayın üstüne gitmek zorunda kalacaklar. istemediklerini düşünüyorum, çünkü olay ortaya çıktığında ilker başbuğ genelkurmay başkanıydı ve olayı sulandırmaya çalıştı, hükümet dahil kimse müdahale etmedi. fakat yargılananların savunmalarında üstlerin emrini uyguladık deyip durmaları elbet ne kadar kulaklar tıkansa da duyuluyordu. süreç oldukça yavaş işleyeceğe benziyor. çünkü adaleti yürütenler bu olayı savsaklıyor. siyasi görüşlerinden veya korkularından olsun süreç devam edecek. mızrak çuvala sığmıyor.
yaşanan çatışma ortamı sonucu; halkın oy verdiği hükümet mi yoksa ordunun başını ellerinde tutan zihniyet mi yönetimde ortaya çıkacak. hayırlısı olsun. sonuçta kendi oyu yerine ordunun zihniyetini üstün tutan halk da bu işten fayda sağlar.
birileri bir zamanlar kanlı mı olacak kansız mı olacak dedi diye ne dediğine bakılmadan partileri kapatılmıştı. erken öten horozun başını kestiler. şimdi sorunun cevabı veriliyor.
meclis'te cirit atan, istediği gibi at oynatan, kafa bozuldumu birilerinin kafasına bardak fırlatan, emekli olunca 6 bin bilmem kaç para maaş alacak teröristleri unutup, orduyu düşman ilan eden güruh'un götüne kına yakma zamanı geldide geçiyor sanırım...
inanılmaz mantık hatalarıyla dolu bir tutuklanma süreci. referandum sonrası değişen anayasaya göre yüce divan da yani anayasa mahkemesi tarafında yargılanması gerekiyordu. lakin sivil mahkemelerce tutuklanıp, cezaevine gönderildi. bu bir anayasa ihlali değil midir ? suçlu ya da suçsuz orasını bizler bilemeyiz fakat, bu şekilde yargılanmasının yanlış olduğunu düşünüyorum. o değil de, demokratik bir ülke olmak yolunda emin adımlarla yürüdüğümüzü varsayalım, neden milletvekillerinin dokunulmazlığı kaldırılmıyor ? sikeyim böyle demokrasiyi lan.
demokratikleşme yolunda önemli bir adımmış gibi gösterilen bir olaydır. anlamadığım şey bugün bu olaya demokrasi zaferi gözüyle bakan arkadaşların, zamanında sincan 1. ağır ceza mahkemesi'nin "cumhurbaşkanı yargılanabilir" kararına neden destek vermemiş olduklarıdır. üstelik o kararı veren mahkeme başkanı osman kaçmaz'a yapılan eziyeti de kimse dile getirmemiştir. madem bu kadar demokratsın, madem ülkenin üst düzey, özellikle de askeriyenin üst düzey komutanlarını alınca ülke daha demokratikleşiyor, o zaman ne diye desteklemedin zamanında "cumhurbaşkanı yargılanabilir" kararını. ne de olsa cumhurbaşkanı tsk'nın başkomutanı değil mi?
bu video tutklanmasındaki çok önemli bir etkendir. yok terör örgütü kurmuşta şuymuşta buymuşta. inananın beynini sikeyim. adam cemaat tehlikesini görmüş, şerefsizlerin atatürk düşmanlığını görmüş açıkça insanlara bunu vurgulamış. bunlar dini kullanırken mal gibi inanıp onları bu mevkiye getirenler varya, hepsinin amına koyayım.
"cumhuriyetin ve devrimlerin korunmasının tek yolu vardır. bu yol ise atatürkçü düşünme sistemidir" ilker başbuğ