Kadın, ağzının kenarında sallanan soru işaretini, iki parmağıyla tutup dudağını incitmeden, kancayı kırmadan çıkardı. Kağıdın üstüne koydu. Gözbebeğini işaretin altına özenle yerleştirdi.
Soru işareti halinden memnun şöyle bir silkelenip kâğıda iyice yerleşti. Ortaya atılmaktan dolayı rahatlamıştı. Kulağını, gözünü dört açtı. Aylardır kendi kendine sorduğu soruların cevaplarını bekliyordu.
Bu defa adam, kendi saçından bir tel koparıp soru işaretinin yanına diklemesine koydu. Yanağındaki beni, mahzun duran saç telinin altına yerleştirdi. Kâğıdın yüzeyindeki iki işaret birbirinden hiç hoşlanmadı. Biri diğerine sırtını döndü, diğeri noktasının üzerinde gururla dimdik durdu.
Kadın kâğıdı eline alıp ikiye katladı. Dudakları sevgilisinin dudaklarını buldu.
--spoiler--
Öykülerinde gerçeklik ile hayal dünyasının kapışması var gibi. yazar Garip bir öyküleme tarzına sahip ancak hayatı farklı analiz eden ruhları tanımaktan bir zarar gelmez azizim. Aksine hayal dünyamız ve bakış açımız gelişir.
geçen günlerde zakkumun anason şarkısını dinleyince Dokunuşlar kitabının ilk hikayesi olan Kel ayaz garip bir şekilde çağrışım yaptı. sanırım bilinçaltım güzel çalışıyor.