her zaman beklediğiniz an sonunda gelmiştir. ikiniz de birbirinizden çekinirsiniz. ilk hamleyi hep karşı tarafın yapmasını beklersiniz. öpüşmeye başladıktan sonra arada gözlerinizi açarsınız kız bakıyor mu diye. eğer onun gözleri açıksa önceden tecrübeli olduğunu ya da yeterince iyi öpüşmediğinizi düşünürsünüz. filmlerde duyduğumuz 'french kiss' kavramını denemek için fırsat kollanır ama sevgilinizin ne tepki vereceğini düşünerek durursunuz. üstünden ne kadar zaman geçse de tadı hala damağınızda olur. hiç bir öpücük 'ilk öpücük'heycanını vermez. tabii bunun üstüne bir sonraki öpüşmede sevgilinize ısrar ederek french kiss'i de gerçekleştirirsiniz. *
bir çok soruyu beraberinde getirir. acaba nasıl öpmeliyim, şimdi sırası mı, ya kızarsa, onu kaybetmekte istemiyorum, dilimi kullanmalımıyım, biraz garip kaçar mı, belinden tutmalımıyım , acaba bundan hoşlanır mı gibi zilyon tane soru kafanızı karman çorman yapan eylemdir.
şu dudaklar birbirine değecek kıvama gelip iki tarafın da atak beklediği kısım vardır ya, nefes alışlarınızı hissedersiniz ama kimse o anı bozmak istemediğinden hamleyi yapmaz. işte o ilk öpüşmenin unutulmaz bölümü, ilk öpüşmeyi anlamlandıracak olan duyguların bütünüdür.
Birden olmalı. Kız'la erkek vedalaşır, erkek kızı yanağından öperken sonrasında dudağının kenarına kondurmalı öpücüğü. Kız bu duruma önce şaşmalı sonra o'da heyecanla erkeği dudağından öpüp kaçmalı. *
ilk olarak 18imde yaşadığım şeydir, tamamiyle birbirimize ait olacağımızın andı gibiydi( abraham maslowun hiyerarşisi bok yiye,o derece!) karşıyakadan otobüse atlayıp bucaya gelesiye kadar yolu sadece temptionstan my girl şarkısını dinleyerek eve geldiğimde hala sırıtmaktaydım be sözlük!..