16-17 yaşındaydım. bir lise gezisi vardı. 3-4 sınıf beraber poyrazköy'e gelmiştik. piknik, gezi falan filan.
o da gelmişti. bir türlü açılamıyordum ona. tek yapabildiğim jest, üç dört saniye bakıştıktan sonra ona gülmekti. gerçi o gülerdi sonra ben gülerdim. ben utangaçtım, o benden utangaçtı.
piknik alanına gittiğimizde, yan yana çardaklarda oturuyorduk. yine bakışmalar, gülüşmeler...
bir ara bana bakarak kalktı yerinden ve tek başına uzaklaşmaya başladı.
tamam oğlum fırsat bu fırsat ben de verdim peşine.
konuştuk, sohbet mohbet piknik alanından aşağı sahile inmiştik. ben denizde taş sektiriyordum, o da sektirmeye çalışıyordu.
sonra bir kayanın üzerine oturduk. o sıfır kol giymişti bende ise tişört vardı. kollarımız değdi bir elektriklenme oldu. ben sabit durdum ama o daha sokuldu bana. sonra kafalarımız bir birine döndü.
gözler kapandı. havai fişekler uçuşmaya başladı içimde. gözlerimizi açtığımızda elini ağzına götürdü utanırmış gibi yaparak. ve koşarak gitti. ben ise çılgına bağlamıştım. mayıs'ın son haftası kendimi giysilerimle beraber denize attım.
https://galeri.uludagsozluk.com/r/1558230/+
Psikolojik/gerilim filmi izleyeyim bugün de diyerek yola çıktığım, dün vizyona girmiş olan bu filmi izlemek durumunda kaldım. Fragmanını, oyuncularını, hangi yapıma ait olduğunu bilmeden girdim. Film bir başladı abooov bir de ne göreyim özge güreli. Dedim ki allah seni kahretmesin 2 saat oturup bunu izlemek zorundasın.
Sağımda komik olay olmamasına rağmen kahkahalara boğulan 5 minik, solumda öpüşmeye çalışan bir çift, ortada film bitsin diye bekleyen ben.
Filmde beni çeken tek sahne; çiçekli elbiseyle kırlarda yürüyen bahar.
Çiçekli elbisenin anlık göz zevki yaşatmasının ardından filmden iğrenmem devam etmiştir.
Orijinali olan "fifty first dates" filmini izlemeyi düşünebilirsiniz. Bunu değil.
Bir şeyin unutulmaması onu değerli yapmaz. Şu an hiçbir değeri olmasa da yaşandığı an önemli olduğundan bilinçaltına yerleşir ve unutmazsınız.
Benim de hala dün gibi hatırladığım bir andır.
fifty first dates uyarlaması bir türk filmi. bu sıralar sektörde bir uyarlama furyası başladı. yeni bir şeyler yapmaya, bir şeyler üretmeye hiç gerek yok zaten. yapılmışını yaparız olur biter.