sigarayı ilk içine çektiğiniz bir kaç gün duman, vücutta müthiş bir sarhoşluk duygusu yaratır, daha sonraları hiç bi bok olmaz hani...
bir kaç yüz öpücükten sonra kaşarlandım, hiçbir şey hissetmez oldum. hatta bir sevişmede en kısa tuttuğum bölümlerden biri oldu bu öpüşme kısmı. e ilk öpücük hatırası da uçup gitti tabiii.
(burası ister istemez gereksiz romantizm gibi görünecek ama) sonra biriyle tanıştım, e aşk oldu tabii... ama aşk hani, kallavi... sonra her öpüşte göz kapaklarımdan ayaklarıma kadar titremeye başladım, en çok da dudaklarım titriyor mesela. aynı ilk öpücük gibi. ve sonunda ilk öpücüğüm aklıma tekrar geldi ve en ulaşılmaz en korunaklı yerimde saklanmaya başladı. herkesin kimselere, özellikle yeni sevgiliye anlatmadığı yerinde duruyor hala. ulan ne günlerdi be...
o değil de aşk, bakirliği geri kazandırıyor lan. ilginç değil mi?
hatırlıyorum da çok hazırlıksız yakalanmıştım. çok gençtim ve çok tecrübesiz. mutfakta yakaladı beni. tam elindekileri içeri götürmek için yaklaşmıştım ki olan oldu. o dudakların yaklaşma anındaki kafanızdan geçenler ölüm anında geçmez. film şeridi dediklerinden. bir kaç sn sonra film şeridi kesilip yerini bir anlamsızlığa bıraktı. kafadan bin bir türlü sorular. "e hani bal kaymak tadı, hani ağızda eriyen pamuk şekeri?" hiç beklediğim gibi değildi. aklıma ilk alkol alışım, ilk çektiğim sigara geldi. orda da aynı tepkiyi vermiştim. "bumu lan ayılıp bayıldığınız şey"
o bünyeye o yaşananlar fazla ağır gelmiş olacak ki, uzunca bir süre erkek kankalarla cs kasmaya devam ettim.
her saniyesi, her karesi hatırlanandır. üstünden onlarca yıl geçse bile unutulmayacak olandır.
öğlen saatleriydi, bize gelmişti. salonda oturmuş (bkz: butterfly effect) izliyorduk. heyecandan kalbim yerinden çıkacakmışçasına atıyordu. yanıma sokuldu, bir eliyle elimi tuttu, diğer eliyle karnıma sarıldı, kafasını tam kalbimin üzerine koydu. o kadar heyecanlıydım ki, kalbim o kadar hızlı atıyordu ki onun! kafası göğüs kafesim üzerinde sallanıyordu. bir süre sonra yavaşça kafasını kaldırdı, gözlerime o mavi gözleriyle gülümseyerek baktı ve dudaklarıma unutamadığım, asla da unutamayacağım o yumuşacık öpücüğü bıraktı.
üzerinden yıllar ama her saniyesini, her karesini, her şeyini ama her şeyini hatırlıyorum.
2010-2011 yilları arasında konak izmirde. Hayran bakışlarla buluştuğum bir kadın... Aslında tek öptüğüm kişi de denebilir. Öylesine güzeldi ki... gün batımında unutulmaz bir an olarak kazındı hafızama. iki tarafında tutkulu olması fevkalade sonuç doğuruyor.
ilk öpücük aşık olunan birisiyle olmuşsa eğer ömür sonuna kadar unutulması imkansız bir olgudur. daha sonraki öpüşmeler veya sex tamamen ilk in kopyasıdır.
ilk öpücük... ağlıyordum gene sinirlenmişim sanırım..yaşımı boşver ama bir görecen beni hüngür hüngür ağlıyorum yanaklarımdan damlalar süzülüyor. iğrençleşme! öyle sümük mümük yok. hem benim burnum sümük üretmez ki.. her neyse, oturmuşum soğuk beton merdivene, küfürler ediyorum o'na..
-oturucam burda soğuk soğuk, ishal olucam
dedim diğer benliğime.. diğer benliğimin içine annem kaçmış sanırsam 'ne bok yiyorsan ye' dedi.
uzatmayalım ama o çocuğunda ağzına sıçıcam hani. seviyorum dedim, sümüklü dedi bana. bende geçtim ağlıyorum işte.. bir el kamburlaşan sırtıma doğru, sıcacık.. sanırsam 28. omurumda hissetim o eli.. 27'de olabilir. o civarlarda gezdirdi işte. sonra omzumu tuttu, gözlerime bakmak için çömeldi..
-beni sevsen olmaz mı...?
sanırım ilan-ı aşk ettiğim çocuğun sınıf arkadaşıydı ve tüm olanlara şahit olmuştu. ama sesindeki şefkati ve aşkı sezebiliyordum.. durdum..düşündüm..
o an tek düşündüğüm şey; sümüğümün akmış olma ihtimaliydi. neyseki benim burnum sümük üretmiyordu. şimdi ne cevap verebileceğime odaklanabilirdim.. bu düşünceler ışın hızıyla kafamdan geçmekteyken tekrar o şefkat dolu sesini gözlerimin içine fırlatırcasına:
-o'nun yerine de benim dudaklarımı öpsen olmaz mı..?
hayır, hayır sübyancılığa varmıyordu. iş, şefkatlik boyutundan çıkıp bir aşk elbisesi geçirmekteydi.. cevap vermedim..o'nun bana yaklaşan dudakları karşısında mesafe azaldıkça konuşma ihtimalim tükürük bezlerimin ürettiği tükürüğe bağlıykan bu mümkün olamazdı..sanırsam öpüşmak böyle bir şey olmalıydı.. ayrıntıları anlatmayacağım elbetteki..
her neyse sonuç olarak böyle bir şey yaşamak isterdim sanırım..neyse ki burda anlatılan kişi ve kurumlar tamamen hayal ürünü..
